İlkeli bir siyasetçiysen harcanırsın

Ömrünün onlarca yılını bir partiye vermiş, vekillik yapmış, belediye başkanlığına aday olmuş, partisine desteğini fanatikçe değil de, hep özeleştiri çerçevesinde vermiş, tılırstatükoya baş kaldırıp solu ve sosyal demokrasiyi savunmuş, ömrünün onlarca yılını verdiği partisinin 'aynı tas aynı hamam' olan durumu umudunu yerle bir etmiş, sonra demokratik adımlar atan iktidardaki İslamcı partiye kanı kaynamış ve ona katılmış, yeni partisinde geçen yılların ardından, partinin demokrasiyi tren olarak görüp, durağa varınca indiğini görünce derin bir hayal kırıklığına kapılır, eleştirmeye başlar, sonra Fetullahçılar İslamcı partinin iktidarına art niyetli bir girişime yeltenirler, İslamcı iktidar partilerindeki Fethullahçı vekilleri atarlar, ve o da arada kaynar, ihraç edilir. Gerçi ihracı onurlucadır, ama yılların sosyal demokratı, İslamcı parti ve sempatizanlarınca 'Fethullahçı' damgası da yer bir güzel...
 
Kimden bahsettiğimi anladınız mı?
 
Tabii ki, Ertuğrul Günay'dan...
 
*
 
Ertuğrul Günay, 1948'de Ordu'da doğdu. İstanbul Üniversitesi, Hukuk fakültesini bitirdi. 26-29 yaş arası CHP Ordu İl Başkanlığı yaptı. 1977 yılında, 29 yaşındayken CHP milletvekili olarak meclise girdi. 12 Eylül darbesi sonucu bir yıl hapis yattı. SHP ve CHP yönetimlerinde bulundu. CHP'nin genel sekreteri oldu. 1994 seçimlerinde CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıydı. Özeleştirel düşkünlüğü CHP yönetimiyle iyice arasını açtı. 2004 yılında partiden ihraç edildi. Gelen davetler üzerine 2007 yılında AKP'ye katıldı. 60 ve 61'nci hükümetler döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptı.
 
*
 
Ertuğrul Günay'ı ben geç tanıyanlardan biriyim, ama beğenirdim; siyasetini kaliteli ve ilkeli bulurdum. Bir başka partiye geçmesini çoğu 'döneklik' olarak tanımlayabilir, ama ben hiç katılmam bu mantığa. Keşke hiç hayal kırıklığına uğramasaydı. Ama kötü bir hayal kırıklığı oldu onun için. Yetmedi, insanları yaftalamayı seven, ilkeden uzak çoğu menfaat düşkünü, onu Fetullahçı sandı. Ee, ne de olsa insan herkesi kendi gibi sanırmış; alelade insanların birini desteklemesi veya eleştirmesi menfaat ekseni doğrultusundadır. Örneğin, AKP'yle Fethullahçıların dostluğu devam etseydi, AKP'deki Fethullahçı vekiller AKP'yi eleştirmez, desteklerdi. Ertuğrul Günay'ın eleştirisi ise sadece ilkeli duruşundandı. Ama bilmedikleri gibi, kolayca onlardan sandılar...
 
*
 
Ertuğrul Günay'ın 'Karşı Siyaset' adlı kitabını okudum.
 
Kitap, 2007 yılında Dipnot Yayınlarından çıkmış. Tür, deneme. Sayfa sayısı 320.
 
*
 
Kitap, Ertuğrul Günay'ın doksanlı, ikibinli yıllarda yazmış olduğu gazete ve dergilerde yayımlanan makale ve siyasi yazılardan oluşuyor. Ülke sosyolojisi, solun ve sosyal demokrasinin önemi ve durumu, CHP'ye yapıcı ve haklı eleştirileri içeren yazılar... Yani, Türkiye'nin yakın tarihi...
 
Kitap, İbrahim Sarıtaş tarafından yayına hazırlanmış. Bölüm başlarında, İbrahim Sarıtaş'ın Ertuğrul Günayla yaptığı kayda değer röportajlar var.
 
*
 
Ertuğrul Günay'ın üslubunu beğendim. Okuması sıkan konuları bile kolay okunur, zevk verir hale getirmiş Ertuğrul Günay.
 
-Mustafa Yıldırım - 16.01.2017