Kılıçdaroğlu'nun Deniz Baykala'a attığı ikinci kazık...

1'nci kazık :

Biliyorsunuz, Deniz Baykal o bilinen kaset olayından sonra CHP Genel Başkanlığı'ndan ayrıldığında, kendisini ziyaret eden Kılıçdaroğlu'na, "CHP Genel Başkanlığı'na aday olacak mısın?" şeklindeki soruya "hayır" yanıtını vermişti... Ancak, aradan 24 saat bile geçmeden ne olduysa(!?), Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu açıklamıştı...

2'nci kazık :

Seçim öncesinde Kılıçdaroğlu, aklında henüz bir Meclis Başkanı adayı belirlememişken, Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etmesi işi karıştırdı... Kılıçdaroğlu ile Baykal arasında hoş olmayan karşılıklı söylemler gündeme geldi... Bu söylemlerde Baykal baskın çıkınca, Kılıçdaroğlu da, Deniz Baykal'ı istemeyerek de olsa Meclis Başkanlığı'na aday göstermek zorunda kaldı...

Kaldı ama, Baykal'ın seçimi kazanmasına yardımcı olacak hiçbir destek vermedi; CHP milletvekillerinin çoğu da Genel Başkanları gibi, Baykal'ın arkasında durmadılar.

Kılıçdaroğlu  şöyle düşünmüş olabilir:

1 - Deniz Baykal, Meclis Başkanı seçilirse, CHP ve AKP koalisyonu daha kolay kurulabilir...

2 -  Bu mümkün olmazsa, Deniz Baykal'ın son 10-15 gün şişirdiği balonu sönebilir ve kendisinden sonra CHP Genel Başkanlığı isteği sonuçsuz kalabilir.

Öyle olur mu olmaz mı belli olmaz; ne zamana kadar?... Aralık ayında toplanacak kurultaya kadar... Bu kurultay, Kılıçdaroğlu'nu terletebilir...

AKP'nin 258  ya da 259 oyu tamam... Geçersiz sayılan 78 oyu MHP'nin verdiği düşünülebilir. Çünkü, Bahçeli'nin, HDP'yi kastederek "MHP, yılanla aynı torbaya girmez" dediğini herkes biliyor.

Bir de verilen 29 boş oy var... Bu oyun kimler tarafından verildiği tartışılabilir ama, ben bu boş oyların bir kısım CHP'lilerce verildiğini düşünüyorum.

Ama, bu konuda düşünce üretmek için henüz erken... Hükümetin kurulması ya da kurulamamasını beklemek lazım...

-- Meclis Başkanı seçiminde bir ilginç nokta da şu :

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP ve MHP ortak aday olarak Kahire doğumlu, Mısır ulusal marşını söyleyerek Mısır bayrağı altında esas duruşa geçen, Mısır kültürü ile yetişen, hatırımda kaldığına göre  İstiklal Marşı ile Çanakkale Marşını birbirine karıştıran Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Devleti'ne Cumhurbaşkanı olarak layık gören Kılıçdaroğlu, aynı kişiyi Cumhurbaşkanlığı'nın bir alt kademesi olan TBMM'ne layik görmemesidir...

Neden acaba?

Devlet Bahçeli ise, tercihinin arkasında durmuş ve aynı kişiyi TBMM Başkanlığı'na aday göstermiştir.

Hükümet kurulsun ya da kurulmasın; her iki durumda da söylenecek sözler vardır... Çünkü, Meclis Başkanlığı seçiminde olduğu gibi , o süreçte de ilginç noktalar dikkatleri çekecektir.

cdenizkent