Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '15

 
Kategori
Güncel
 

Mehdi'yi beklerken...

Mehdi'yi beklerken...
 

Mehdiyet tartışması MB'ye de sıçradı... Bu platformda sürekli Mehdilik üzerine yazan arkadaşın/arkadaşların önce Ahmet Balcı ile sonra Erol Işık'la tartışmaya girmesi, her gün sessiz sedasız yayınlanan Mehdilik konusunu alevlendirdi.

Hemen her çağda beklenen ama zaman zaman  beklentinin yükseldiği kişi Mehdi... Üstelik, semavi dinlerin hepsinde Mehdi ve/veya Mesih inancı var. Hatta, semavi olmayan pagan dinlerinde bile böyle bir kurtarıcı inancı bulunuyor.

Dünyada düzenin bozulduğu, kargaşa ve zülmün arttığı her dönemde insanlar bir kurtarıcı beklemişler... Belki bir sosyolojik teselli,; belki de Allahın her çağda zalimlere dur diyecek bir "güç" göndermesinin sonucu oluşmuş gerçek bir beklenti...

Çünkü, Rabbimiz buyurur ki;

"Eğer Allah'ın, insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu... Ancak Allah, bütün alemlere karşı lütuf sahibidir!" (Bakara251)

Yani, Allah yeryüzünde fitne fesadın hükümran olmaması için, bazı insanlar eliyle fitneyi ortadan kaldırır... Sonuçta, zülmü ve bozgunculuğu ortadan kaldıracak bir "güç", bir "ıslah edici"  beklenir.

Bu beklenti bütün çağların ümmetleri için geçerli olduğuna göre, her çağda, her dinde bir kurtarıcı (Mehdi) beklentisi normaldır.

Normal olmayan, bu beklentinin bizatihi kendisinin bir "fitne mevzusu" haline getirilmesidir... Bugün, İslam alemine bakın; herkesin ayrı bir "Mehdi" beklentisi var. Özellikle Şiilerin iman akidesi saydıkları Mehdi beklentisi gökten inecek bir " süpermen" beklertisinden başka bir şey değildir.

Bugün Şii İran, çağın zalimi Esed'in yüz binlerce Sünni Müslümanı katletmesine ortak olurken, bir yandan da Müslümanları zülumden kurtaracak Mehdi beklemektedir. Gelen nasıl bir Mehdi olacak ki, Müslümanların katledilmesinde dahli bulunan İran'ın yanında yer alacak??

Sünnilikte de, bir inanç esası olmamakla beraber, bir Mehdi beklentisi vardır...Ancak, Sünni İslam da bu konuda tek fikir değildir. Kimi, "Mehdi geldi, aramızda..." diyor, kimi de "Bu yüzyıl geçti bir daha ki yüzyıla..." diyor.

Bir yazımda, bu Mehdi beklentisine değinerek, "Mehdi bekleyenlere müjde, mehdi gelmiştir" başlığı altında konuyu irdelemiştim.

Gelecek olan "lider" in, elinde sihirli bir değnek olmayacağına göre-  kendisi İslam dünyasını birleştirmeye çalışacak, İslamın izzetini yükseltecek ve zalimlere karşı "one minute" diyecek biri olmalı, demiştim.

Buradan haraketle de, Tayyip Erdoğan'ın İslam dünyasını izzetini yükseltme adına çabalarına yer vererek, madem Mehdi bekliyorsunuz, işte size Mehdi!...demiştim...

http://blog.milliyet.com.tr/mehdi-bekleyenlere-mujde--mehdi-gelmistir-/Blog/?BlogNo=397556

O zaman çok sık yazan ama bugün kendisine gelen editör mektubuna rağmen yazmayan bir arkadaşımız  benim bu yazımı, "Sen Tayyip'e  Mehdi dedin" diyerek başıma kakmıştı...

Şunu söylemek istiyorum: Eğer, bir Mehdi gelecekse -ki çoğu İslam kaynakları bu konuda hem fikirdir- bu Mehdi, ne İran'ın beklediği gibi sadece Şii'lere himmet edecek biri; ne etrafında onlarca "kedicik"le show yapan biri; ne de Pensilvanya'da oturup Türkiye'yi karıştıran biri olacaktır!

Esas itibariyle, Müslümanların "mehdiyeti" kendi içindedir...Kuran'ı anlamadan, aklını kullanmadan; birlik ve beraberlik ruhunu yakalamadan sana kim gelirse gelsin kurtuluşun yok.

Bir Mehdi gelse bile, herhalde tek başına bir "superman" gibi çarpışıp dünyadaki zülmu ortadan kaldırmayacak... O da, Müslümanları derleyip toplayacak; onlarla birlikte bir güç oluşturacak...

Eğer, bunu bugünden biliyorsak, neden bir Mehdi bekliyoruz...Allahın gönderdiği Kuran orada duruyor; Allahın verdiği akıl da kafanın içinde bulunuyor... Eğer, göğsünde de gerçek bir iman varsa, haydı buyurun İslamın izzetini yükseltelim; bayrağını yüceltelim!...

Bütün işi Mehdi'ye havale edip de yan gelip yatarak kurtuluş yok, kısacası.:

"Bir toplum kendilerinde bulunan hali değiştirmedikçe, Allah onların bulunduğu hallerini (üzerlerindeki nimetleri) değiştirmez" (Enfal53)

O halde, biz kendimizi bozduğumuz için ahvalmiz bozulmuştur ve eğer kendimizi düzeltme çabasına girersek Allah yardımını esirgemeyecektir...
 
Bu ister bir Mehdi öncülüğünde olsun, ister bir Mesih, isterse bir siyasi lider... Sonuçta Müslümaların kendi çabası ve kendi bilinci onları kurtaracaktır.
 
Vesselam!
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..