Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '17

 
Kategori
Güncel
 

Mekanik İnsan

Mekanik İnsan
 

Ruhu alınmış mekanik insan!


İnsanın evrendeki var olma öyküsü uzun ve ayrıntılarla dolu. Bilinen ise insanın yaşadığı sürenin dünya yaşının çok az zaman dilimine tekabül ettiği, hatta insanın bugünküne benzeyen şekliyle ancak 11.000 yıldan beri var olduğudur.

16. yüzyıl ile birlikte insan düşüncesi Batılı anlamında önemli bir aşama kaydetmiştir. Bu aşama sonucunda insanların kendi aralarındaki ilişkilerinin yanı sıra insan doğa ilişkisinde de önemli gelişmeler yaşanmış, organik bir doğa anlayışından mekanik doğa anlayışına geçilmiştir.

ABD kökenli psikolog Skinner insanın bir makine olduğunu savunmuş, insanın sürekli olarak rutin davranışlar ve hareketleri tekrarlayan bir makine gibi olduğunu söylemiştir.

İnsan, Hayatın capcanlı ve renkli olduğunu görmezden gelerek sadece nefes-alıp vermekle mi yetiniyor? Karmaşık fizyolojik yapısına rağmen insan belli olaylara geliştirmiş olduğu kalıp yanıtlarla karşılık veren mekanik bir makine midir?

Adı, soyadı, doğum tarihi, ebeveynler, akrabalar, mesleği, ait olduğu muhtarlık, numara, kimlik belgesi, kimlik no, plaka no, dernek kayıt no, sicil, no, semt, resmi daire, il, pasaport kontrolü, tarih, giriş tarihi, ev sahibi, kira, ev numarası, banka numarası, banka hesabı, gelir, görev sorumluluğu, yetkisi, beş çalışma günü, zorunluluklar, erginlik, kefalet, havale, tatil hakkı kazanma, alkol oranı, metre kare fiyatı, sözleşme, posta çeki, havale, iş yeri, geçiş hakkı, güvenlik, mahkeme, mesafe, kırmızı ışık, kontrol, oy pusulası, saç rengi, boy, adres…

Tüm bu tanımlanmış kayıt ve normlara bağlı insan, gerçekte toplumda kodlanmış haliyle mekanik bir alete benzemektedir.

İnisiyatif almak, rasyonel ve analitik düşünmek, üzülmek, inanmak, şaşırmak, hata yapmak, eğlenmek, ağlamak, mutlu ve neşeli olmak, takdir edilmek, kızmak, rahatlamak, güven duymak, gururlanmak, erdemli, ahlaklı olmak, coşku ve heyecan taşımak, insani ilişkiler kurup sosyalleşmek insani davranışlardandır. Günümüzde insan, hem sosyal medyanın esiri durumunda, hem de önceden belirlenmiş bir amaca veya amaçsızlığa hizmet eden düzenekvari mekanik davranış biçimine zorlanmaktadır.

Korku, kaygı, hayal kırıklığı, üzüntü, depresyon, yalnızlık, acılara, sevinç gibi insana özgü duygulardan insan nasıl izole edilebilir ki? Öyle ya, acılara alışamazsak bir uçurum kenarında, sevinçlere alışmazsak bir dağın doruğunda kalmış olmaz mıyız sürekli? Böylece hep başımız dönmez mi? Sosyal yaşamımızı nasıl sürdürürüz?

Alışkanlıklara sığınarak, tanımlanmış norm ve kriterlere bağlı yaşamak, hayatın ve doğanın bütün sihrini, güzelliğini yok etmekte, içimizi ve dışımızı çölleştirmekte, bizi irrasyonel koşullara itmekte giderek mekanik varlıklar haline getirmektedir. Yakınımızda ve uzağımızda bulunan hiç bir şeyi, (insan, hayvan, doğa) yeterince hayatımıza sokmuyor, kayıtsızlık, aldırmazlık giysilerine bürünüyor aksine metalara (arazi, ev, araba) bağlanıyoruz. Post modernizmin nevrotik ve obsesif bireyi olarak, bir de ruhu alınmış mekanik bir alet olma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Mekanik olmak makine düzeninde mekanik düşünmekle doğrudan ilişkili, risk yok, heyecan yok, üzülmek, sevinmek, şaşırmak yok …

Asl olan; yeni Dünya düzeni/düzensizliğinde, mekanik insan olmamak, insan olmak ya da kalmaktır.

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..