Yağmur

2 gündür anons ediliyor,
Bir yağmur yağacak ki İstanbul’a, tufan halt etmiş..
Sanırsın gemiler karada yüzecek. E5 ile sahil suyla birleşecek, göl olacak.
Ödümüz patladı.

Gittim makarna, patates soğan aldım, ne olur ne olmaz, ekmek bulunmaz bir de un.
Evin her tarafını kapadım. En üst kattayız ama ne olur ne olmaz şişme botu hazırladım.
İki gündür tufan yağmurlarını bekliyorum ama heyhat!.

Sabah adet yerini bulsun diye şöyle bir çiseledi. Öncü mü artçı mı belli değil.
Bunlar ilçeleri, mahalleleri oradan alıp buraya bağlıyorlar. Acaba bizi de İstanbul’dan alıp İzmit’e mi bağladılar nedir?. Ondan mı yağmıyor acaba?. Ne zaman sel, tufan deseler, burası günlük güneşlik.
Biz İstanbul değil miyiz artık?.

Yağmurdan korkar olduk da, sırf ıslanmayalım diye barajları kuruttuk!.
Uydu değişimi nedeniyle bir hayli eksilen TV kanallarından güç bela bir haber buldum.
Şimdi de ‘’elektrik bulutları yön değiştirdi’’ diyorlar. Tam bize doğru doğru gelirken hooop bir anda kuzeyden, güneye, doğudan, batıya. Kadir abi’ye.
Öyle anlaşılıyor ki bu bulutların Kadir abiyle zoru var. Paratoner gibi çekiyor bulutları, şmşekleri, yağmurları.
Bize yağmazken gidiyor Esenler Otogarını sel basıyor. Ayazağa yüzüyor.
Baharı bekleyen kumrular oturduk gibi oturduk, yağmuru bekliyoruz.

Ama yok.

Her yere bir Kadir abi bulmak imkansız. Bulutlar onu takip ediyor.
Baraj kıyısında tüm iş güvenliği sağlanmılı, işçileri eğitimli, asansörü yükseklerden yere çakılmayacak bir rezidans mı inşa etmeli mi?. Ne yapmalı ki.

Hem kendi kurtulsun, hem barajlar dolsun.