Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '14

 
Kategori
Öykü
 

Yaşama veda mı ediyorum? (Bölüm 5)

Yaşama veda mı ediyorum? (Bölüm 5)
 

 Biyopsi sonucunu beklemek  bir asır gibi geliyordu Sema'ya.İştahı hiç kalmamıştı, Takadı bitmişti. Artık ağabeyinin bakımını bile yapamıyordu. Olaya teyze kızı bulduğu bir yardımcı ile çare getirdi.

  Rosa ülkesinden çalışmak , para kazanmak, geride bıraktığı çocuklarına destek olmak için gelmiş bir zavallı kadındı. Sema ile Rosa çabuk anlaşmışlardı. Yıllarca eve gündelik kadın bile istemeyen Sema demek ki çok biçardı. Yoksa kabul etmezdı bir yabancıyı eve.

  Rosa ile Sema'nın yolları bir şekilde kesişmişti. Sema'nın artık içi rahattı, herhangi bir tıbbı sorunda ağabeyinin bakımsız kalmayacağından emindi. Bütün bu sorunlar içinde Sema kendi yaşamını, sağlığını değil, ağabeyinin bakımını düşünüyordu gene.

  Bir mumun yavaş yavaş sönüşü gibi zavallı kızcağız sönüyordu. Bu sönüşün kendisi de farkında idi. Her nekadar çevresindeki tek tük yakınları bir şeyi olmadığını,iyileşeceğini söylüyorsa da o artık bu sözlere pek inanmıyordu. Sanki mumun sönüşünü kabul etmiş gibiydi.

  Bazen bu sönüşe isyan etmiyor da değildi. Hiç kendi yaşamını yaşamamıştı. Hep başkalarının kendisine biçtiği yaşamı sürmüştü yıllarca. Sakin bir bebek olarak başlayan yaşamı gene sakin olarak devam etmişti yıllarca. Sevmişti, aileler anlaşamıyor diye ayrılmıştı. Ailesinin sorumlulukları sebebiyle bir ailesi, bir çocuğu bile olmamıştı.

  Kendine ait hiçbir yaşamı olmayan bu kadın şimdi geçmiş yılların pişmanlığını yaşıyordu.

  Gece olup da odasında yalnız kaldığında boşa geçmiş yaşamı için gözyaşları döküyordu. Bir iyileşse , tekrar eski günlerdeki sağlığına kavuşsa aynı hataları yapmamaya söz veriyordu kendi kendine. İyileşirse yaşamına bir çeki düzen vermeye, herşeye yeni baştan başlamaya kararlıydı.

  Biyopsi sonucunu almaya 5. günün sonunda teyze kızı gidecek, sonra gelip Sema'yı alarak beraber doktora gideceklerdi. Neticenin çıkacağı sabah Sema içindeki sıkıntıdan yerinde duramıyordu. Hayır teyze kızını beklemeyecekti. Önce kendi öğrenmek istiyordu neticeyi.

  Binbir zorlukla hazırlandı, bir taksi çağırdı ve laboratura gitti. Bunları yapmak için o kadar büyük gayret sarfetmişti ki laboratuarın kapısından girerken heyecan ve yorgunluktan ayakları tökezleniyordu.

  Raporu alacağı bankoya yaklaştı,dosyasını aldı ve hemen yakındaki sıraya oturup zarfı açtı. İçinden çıkan kağıdı  okumak için gücü kalmamıştı.

  Devamı bir sonraki yazımda.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..