Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '18

 
Kategori
Blog
 

"Milliyet Blog" Sitesinde Elifnağme Yolculuğu

"Milliyet Blog" Sitesinde Elifnağme Yolculuğu
 

     Türkçe bir terim olmayan “Blog” nedir sizce? Hiç kendinize ait bir “blog, blogspot, blogger” sayfası ve kullanıcı adları ile internet sayfası oluşturdunuz mu?   Blog Yazarlığı Eğitimi aldınız mı? Blog Yazarı olma hayaliniz oldu mu? Güzel Türkçemizi bozan yabancı dildeki kelimeleri mesleğim gereği sevmem lâkin teknolojinin ilerleyişi ve iletişim hızının kalitesiyle saf dilimizde gün geçtikçe yeni kelimelere aşina olmaya başladık. Yeni bir dil, yeni bir kelime öğrenmek elbette güzeldir lâkin bunu günlük konuşma dilimize ve kurallı yazı dilimize yansıtmamak gerek. Şive, ağız, yöresel konuşma farklılıkları bir anlatım bozukluğu değildir; önemli olan hangi kelimeyi nerde kullandığımızdır.

     BLOG; kişinin kendine ait duygularını ve fikirlerini içeren internet günlüğü, güncedir kendi tabirimce. BLOG YAZARI; belirli bir konuda belli bir amacı olsun ya da olmasın belirli bir amaç hakkında video, resim, fotoğraf, içerik, alıntı yazı paylaşımı yaparak takipçilerine bilgi vermek için sanal sayfasında paylaşım yapan kişilerdir. Güncel yaşamda hemen herkesin facebook, twitter, instagram, pinterest ve benzeri sosyal medya hesapları vardır. Hele ki kendinize has bir sayfanız varsa bu sizi ayrıcalıklı kılar. Bir paylaşıma video, ses kaydı, canlı yayın bağlantıları, hareketli ve renkli dokümanlar eklemek yazılarınızı capcanlı kılar. Sayfanızdaki takipçileriniz ve site ziyaretçileriniz sizi düzenli aralıklarla, ilgiyle takip ederler. Para kazandıran ücretli bir blog sitesi kurmak pahalıdır ve sermaye sıkıntısı yaratır takipçiniz de azsa. En güzel yol, ücretsiz şahsî bir yazı sayfası yahut e-günlük gibi internet sayfanızla okurlarınıza seslenebilmektir.

     “İlk Blog Sayfam”; gençlerin sesine kulak veren bir site olan Milliyet gazetesinin sitesinde gerçekleşti. “Milliyet Blog” sayfasında yazılarını takip ettiğim birkaç tane gazeteci, şair, yazar, öğretmen, makale ve köşe yazarı kadın arkadaşlarım olunca 2018 yılında bu siteye olan ilgim arttı. Mübarek gün olan bir Cuma günü bu hayalim gerçekleşmişti. 13 Temmuz 2018 Cuma günü Milliyet Blog sitesine ELİFNAĞME adlı şahsî sayfa adım ile kaydoldum. Sisteme kayıt tarihi: 13.07.2018 Cuma günü olan, aranızdaki yeni bir blog yazarıyım. İstanbul İşletme Enstitüsü (İİE)’nün Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) ile bir haftalık “Blog Yazarlığı Eğitimi”mi 13 Mayıs 2018 Pazar günü internet üzerinden yapılan sınav (online sistem) ile sınavımı geçerek tamamladım. Enstitümüzün on dakika süre tutularak internet üzerinden yapılan test sınavında 70 puan ve üstü alınca, her eğitim dalının Türkçe ve İngilizce dilde olmak üzere enstitü onaylı iki belgesi kapıda ödeme ile ev adresimize ulaşıyor. Yer ve zaman bakımından; verilen sınav saati ve yer konusunda İstanbul iline yetişmek zor olunca çalışan ve eğitim görenler adına UZEM’in var olması çok güzel. Ders videoları, telefona indirilebilen dokümanlar, akşam saatlerindeki canlı yayın dersleri, ödevler, sınavda çıkabilecek benzer soruları içeren deneme sınavları, telefonumuza ve e-posta adresimize gelen duyurular, derslerin konu başlığı içeren dosyaları ile uzaktan eğitim insana zaman tasarrufu sağlıyor. İnsan o bir haftalık süre içerisinde zamanı ve interneti olunca böyle eğitimlerden nasiplenebiliyor.

     Blog Yazarlığı Eğitimi ile Mayıs 2018’de tanışmamın ardından Blog Yazarlığı ilgimi çekti. Önemli olan bu bir haftalık eğitimin hakkını vererek pratiğe dökebilmekti. Sınavdan 100 tam puan alıp geçmek mühim değil, o belge zaten hemen bir hafta içinde hazır oluyor. Önemli olan bir ömür öğrendiklerimi hayattayken paylaşabilmekti.

     1990’lı yılların çocuğu olanlar burada mı? O zamanlar Milliyet, Hürriyet, Yeniyüzyıl, Sabah, Akşam, Türkiye, Radikal, Posta gibi en bilinen gazetelerimiz; gazete ekleriyle biriktirilen kuponlar ile her aileyi mutlu ederdi. Ben de Milliyet gazetesinin ekleri ile “Milliyet Çocuk” kitap ve oyuncaklarıyla mutlu olan biriydim. Türkiye Gazetesinin “Türkiye Çocuk” dergisiyle tanışmış oldum büyüklerim hediye edince. Türkiye Çocuk dergisinin Çocuk Bahçesi sayfasında üniversiteden mezun olunca yazılarım yayınlanmıştı mesela. Milliyet gazetesinin çocukluğuma dair güzel armağanlarından bazıları da hâlen çekmecemde durur. Çocukluktan bugüne uzanan sevgi, insanı büyüyünce de bırakmıyor. Çocukken elime tutuşturulan Türkiye Çocuk dergisine yine yıllar sonra üniversite mezuniyetimin ardından ulaştım ve çocuklar adına şiirlerimle katkı yapmıştım. Aynı durum Milliyet için de oldu. Milliyet gazetesinin kitap ve oyuncak kuponlarıyla koleksiyon sahibi oluşum, yıllar sonra öğretmen olduğumda yine beni Milliyet gazetesinin “Milliyet Blog Ailesi” ile buluşturdu. Bu kez de Milliyet Blog sitesinde “Elifnağme” adlı sayfamda yetişkinlere seslenen bir yazar olmuştum. Türkiye gazetesi ve Milliyet gazetesi… Ailemle büyüdüğüm ilçemizdeki yerel gazetemizdeki köşe yazarlığım sonrasında Türkiye çapında tirajı yüksek ve çok okunan, popüler, ulusal iki gazete girdi hayatıma: Milliyet, Türkiye. Evimize düzenli gazete gelen yahut edebî / kültürel / sanatsal / bilimsel dergilere üye olan bir aile çocuğu değildim. Lâkin orta gelirli bir aile çocuğu olarak küçüklüğümde hiçbir şeyden mahrum kalmadan her kursa, şehre, eğitime, donanıma, giyim kuşama sahip olma imkânım oldu. Evin prensesi gibi yetiştirilme bakımından anne babama çok şey borçluyum ve ailemin hakkını asla ödeyemem.

     Neden ELİFNAĞME? Sözlükteki kelime anlamıyla NAĞME: “Güzel ve uyumlu ses.”tir. Eş anlamlısı: Ezgi. Mecaz anlamı: “Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz.”dür.

Türk Edebiyatındaki edebî sanat olan ELİFNAĞME (ELİFNÂME): “Genellikle mısra başlarındaki kelimelerin ilk harflerinin alt alta elif’ten ye’ye kadar alfabetik tarzda devam etmesi ile meydana gelen şiir.” Divan edebiyatı ve Halk Edebiyatında, özellikle Dinî-tasavvufî konulu şiirlerde Elifnâme örneklerini görmek mümkündür. Bir nevi kendi adımızın yahut sevdiğimizin isminin baş harflerini her dizenin başında alta alta yazarak okuduğumuz,  şiir yazdığımız akrostiş sanatı gibidir Elifnâme. Tüm okuyucu kesimine hitap ederken ismimle ün yapmamak adına Elif ismiyle değil de Elifnağme ile gönüllere girmek istedim. Tıpkı çocukken neden iki ismim yok diye, adımın sadece Elif oluşuyla ismime takıldığım gibi. En yakın arkadaşlarımın aslında Elifnur hitabı ile bana seslenmesi pek hoşuma giderdi. Hâlbuki Arapçadaki bir elif harfi ile tamamlanmış Kur’ân-ı Kerim. Elif olmasaydı ilim doğmazdı, nur saçan ışıktır Elif. Kız çocuklarına verilebilecek en güzel isimlerden biridir.

     ELİFNAĞME: “Elif ismimdeki ses ve uyumun, zarafetin şiirsel bir hazla beni ifade etmesidir.” ELİFNAĞME: Fikirlerimle her yaştan insana seslenebilmek, zarif konularla okurlarıma kendilerini özel olduklarını hissettirebilmek adına kendi ismimle oluşturduğum bir internet günlüğümdür.” Günlük tutmayı sever misiniz? İlkokul, ortaokul ve lise dönemimde her gün bıkmadan usanmadan gün içinde yaptıklarımın özetini gün / yer / saat belirterek not aldığım günlüklerim oldu. Onlar arşiv gibi hâlen çekmecemde durur. Üniversite yıllarımda vaktimi eğitim, araştırma, gezme, fuar, şenlik, etkinlik, seminer, konser, konferans, kurslar ile tamamlayınca günlük tutmak zaman kaybı gibi geldi. Üniversite dönemimde küçük notlar hâlinde Türkiye gezisi yazılarımı biriktirdim, günlük havasından ziyade anı / hatıra gibi düzyazı türüne dönüştü.

     Kadınların evlenince kızlık soyadları değişiyor maalesef. Her ne kadar anamızın kızlık soyadıyla gurur duysak da babamızın soyadını taşıyoruz evlenene dek. Evlenme, boşanma, dul kalma gibi Medenî Hâl durumlarında, siz istemeseniz bile soyadlarımız sürekli değişiyor. Bekâr / Bakire bir eğitimci olarak, ünlü olma hevesime kapılmayarak, bir gün evlenmeye karar verirsem yahut mutlu olamayıp eşimle yol ayrımına girince boşanırsak (Allah korusun!) soy ismimin değişebileceğini bildiğim için sayfamda soy isim detayına hiç girmedim. Günümüzde kariyer sahibi, eğitimli, iş yaşamına atılan bayanlar her ne kadar kendi soyadını yazıp sonuna da evlendiği kocasının soyadını yazınca sanki kafa karışıklığı gibi gelir bana. Çift isimli olup da babasından hatıra olan soyadı ile evlendiği eşinin soyadını birleştirip resmî bir ortamda imza atanlar sanki dört isimliymiş gibi izlenim yaratıyor. Hele ki boşanınca daha da karmaşık: üç tane soyadı. Adı ve soyadı upuzun olanlar, merkezî sistem sınavlarında kodlama kutucuğunu kodlarken saniyelik de olsa zaman kaybediyorlar ve bu durum onlara işkence gibi geliyormuş.

     Güzeldir okumak, yazmak, bilgilenmek, bildiklerini birileriyle paylaşmak, insanlarla iletişim kurmak. Konuşmak biz insanlara özgüdür. Canlılar içinde Allah tarafından en üstünü olarak yaratılmışız. Dünyadaki her şey insana hizmet için var olmuş.

     Bugün 15 Temmuz 2018 - Pazar. 15 Temmuz darbe ve işgal girişimin 2. yıldönümündeyiz. 15 Temmuz 2016 – Cuma tarihli Demokrasi Nöbetiyle başlayan o ibretlik gece Türkiye’ye çok şey öğretti. Hayatımda ilk kez darbe gören bir Türk genciyim. Darbenin olduğu gecede öğretmenlik mesleğim için Balıkesir’e yeni ayak basmış bir öğretmen adayıydım. Türk Dili ve Edebiyatı Pedagojik Formasyon Eğitimi için Eğitim Fakültesine kesin kayıt yaptırmıştım diğer eğitimci arkadaşlarım gibi. Devlet yurdunda henüz üç günlük misafir öğrenciyken gecenin bir vaktinde uçak sesleri, salalar, telefon sesleriyle uyandık. Çok şükür ki ailem ve yakın çevrem içinde darbeden dolayı hapse giren, açığa alınan ve sorguya çekilenler olmadı. 13 Temmuz ve 14 Temmuz 2018’de; tatilde vakit varken blog sayfama her gün ikişer deneme yazısı eserim ile yayın yaptım.

     Bugün 15 Temmuz 2018 – Pazar ve ben Milliyet Blog’ta üç günlük misafirim. Öğretmenlik eğitimimde devlet yurdunda 15 Temmuz 2016 – Cuma darbe gününü üç günlük misafirken yaşadım, bu kez de yine 15 Temmuz 2018 - Pazar günü Milliyet gazetesinin üç günlük misafiri oldum. Sayfamda (üç gün içinde) bugünkü eserimle beraber beşinci yazımı paylaşıyor olacağım. 13 Temmuz 2018 Cuma’dan 15 Temmuz 2018 Pazar’a uzanan üç verimli günüm adına, üç günlük dünyada daha fazla bilgimi paylaşmak isterim. İki dünya için de faydalı ilim aşılamak isterim.

     13 Temmuz 2018 - Cuma günü “Milliyet Blog Ailesi”ne iyi ki gelmişim. “Milliyet Blog” temalı bir blog sitesinde, “ELİFNAĞME” adlı kişisel sayfamla iyi ki burada olmuşum. Site üyeliğimi kabul eden Milliyet Blog Ailesine, yayınlanan yazılarımı onaylayıp da sisteme koyan “Milliyet Blog” editörü ve çalışanlarına, siteye kayıt tarihim olan 13 Temmuz 2018 Cuma tarihli o ilk günümden itibaren takıldığım tüm konularda sanal posta adresimden yazarak bana yardımcı olan değerli yöneticilere şükranlarımı sunuyorum. İnsan ne kadar mutlu oluyor birileri kendisini hiç bekletmeden anında cevap yazdığında. “Hoş Geldiniz” genel mesajı siteye ilk kez kaydolan tüm blog yazarlarına gelen toplu bir ileti olarak ulaştı belki ama ben yine de kendimi özel hissettim. Hoş Geldin!’e cevaben: “Hoş Buldum, Huzur Buldum!”diye noktalıyorum.

     Bugün “15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü”. Aslında bugün canım Türkiye’m için en güzel başlangıçlara adım atacağım bir gün, bilgimi Türk vatandaşıma duyurabileceğim gün ve dünya üzerinden internet aracılığıyla yeteneklerimi herkesle paylaşabileceğim gün. Gün; sevgi ve barış günü, demokrasiyi kucaklama günü, demokrasi nöbeti tutularak yollara çıkılan gün. Gün, bugündür. Dün geçti, yarın ne olacağını hiç kimse bilemez, geriye bir tek “bugün” kalır. Ben bir Türk Dili ve Edebiyatı / Türkçe Öğretmeni, Deneme Yazarı, Şaire, Editör, Kent Tiyatrosu Oyuncu Adayı, Türk İşaret Dili Tercümanı / Eğitmeni, Halk Eğitimi Merkezlerinde Usta Öğreticiyim. Bu meslekî sıfatlardan öte ülkesi, bayrağı, vatanı, öğrencileri, ailesi, millî ve kültürel değerleri, dili, bağımsızlığı adına mücadele eden bir Türk genciyim. “İnsan olma” sıfatına lâyık olabilmek adına çabalayan iyi aile kızıyım aslında.

     Her birimiz güzide bir çiçeğiz ve değerliyiz. Ülkemize sahip çıktıkça, vatanımız yolunda hayırlı işler yaptıkça “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu ve İlk Cumhurbaşkanımız olan Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK” gibi çok güzel işler başarabiliriz. Ulu Önder’imizin iz’inde, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in duasında / sevgisinde pırıltılı düşlerimizi gerçeğe dönüştürebiliriz. Kelâm-ı Elif ile Elifnağme yolculuğuna konuk oldu kalemim. Sevgiye açılan her güzellik sizlerle olsun. Esen kalın. Sevgilerimle…

 15 Temmuz 2018 – Pazar               

“15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü”

( 15 Temmuz Darbe Girişimin 2.Yıldönümü )

 
Toplam blog
: 8
: 152
Kayıt tarihi
: 13.07.18
 
 

    Öğretmen, Yazar, Şaire, Oyuncu Adayı, Editör ve Türk İşaret Dili Eğitmeniyim. Türkiye Yazarla..