Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '06

 
Kategori
Siyaset
 

ABD duvara ne zaman toslayacak?

‘ Çoktan tosladı bile ’ denebilirdi ama denmeyecek. Onun yerine biraz daha derine neşter vurulacak.

Önce teşhis:

Fatih Özatay şöyle yazmış:

“Tanınmış bazı ekonomistler, ABD'nin cari açığının milli gelirine oranının % 6'yı geçmesi halinde, sürdürülebilir olmaktan uzaklaşacağı öngörüsünde bulunuyorlar. Basit bir sürdürülemezlik hesabı şöyle yapılıyor: ABD'nin ortalama büyüme hızının % 3, enflasyon oranının ise % 2 olduğunu düşünelim. Böyle bir ekonominin sürekli olarak milli gelirinin % 7,5'i kadar cari açık verdiği senaryosunu inceleyelim. Bu durumda ABD'nin net dış borcunun milli gelire oranı % 150'ye fırlıyor!”

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=200207

Bu açık verme durumu 1991’den beri böyleymiş ama ABD çok daha önceden beridir, tıpkı bir zamanlar sömürgelerinden gelen artı-değerleri yiyip bitiren AB ülkeleri gibi, 2 dünya savaşı aracılığıyla ABD’ye borçlanmış AB ülkelerinin artı-değerini yiyordu. İngiltere’nin 1945’te ABD’ye borcu 1 milyar dolarmış (kaynak: Book of the Year 1948 Britannica).

İşin ilginci, ABD’nin bunu Lale Devri hesabı, bade içmede ve güzel sevmede değil, beğenmediği ülkeleri yakıp yıkmakla uğraştığı savaşlarda kullanması. Yine aynı AB ülkeleri gibi: İngiltere ve Fransa 1492-1992 arasında 100’er küsur savaşa girmişler. ABD’nin 2. Irak Savaşı’ndaki masrafının 2 trilyon doları bulacağı açıklandı.

Biz nasıl, dünyanın en pahalı petrolünü ve elektriğini kullanıyorsak, iç piyasaya federal vergi yükleye yükleye, ABD de benzeri duruma gelecek. Reel ücretler 1973’ten beridir geriliyormuş, bu da kitlelerin er geç aç kalması demek olacak, şimdilik nüfusun % 30’u yoksulluk sınırında.

Nereye kadar böyle gidecek?

19. Yüzyıl’da 1848 ertesinde ‘Devrimler Dönemi’ denen dönemde, çok daha azı için halk isyanları çıkmıştı. Kapitalizm duruma uyanıp, işçi sınıfına sınıf atlama hayalleri satalı beridir, koşullar aynı ama dayanışma sıfır. İsyan duygusu ise, sopa-havuç koşullandırması yöntemi ile felce uğratılmış durumda.

Eh, eski rekor kırıldıysa, yenisi de kırılacak demektir.

ABD’nin kurdu AB’dir, nasıl ki AB’nin kurdu ABD olduysa. ABD ve AB’nin reel çıkarları artık çatışıyor ama uluslararası siyasetin genel özelliklerinden biri, bir sorunun gündeme gelmesi için, kangren olmayı geçmesi gerektiğidir. AB-ABD sorunu henüz kangren olmadı.

Ancak ABD artık dünyanın kangrenidir. Bundan sonra beklenecek her 5 yıl, silinip atılacak on milyonlarca kişilik nüfus demektir. Doğum denetimi olmadı, ölüm denetimi oluyor. Bugün yaşanan durum budur.

Bunun tarihsel bir budama mı, bir kısırlaştırma mı olduğu, 2100’de yazılmış olacak.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..