ABD ile yeni bir mutabakat mı?

ABD, Türkiye dün yapılan Erdoğan-Bush görüşmesinin benzerini 2003’te yapmış Türk heyetine Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Nabi Şensoy, Amerikan heyetine ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Cofer Black başkanlık etmiş, mutabakat metni imzalanmış, Bugünkü büyükelçimiz Nabi Şensoy, o günkü dışişleri yetkilisi olarak mutabakat metninin içeriği konusunda sınır ötesi dâhil her konuda anlaşmaya varıldığını kamuoyuna ilan etmişti.

Aradan dört yıl geçti.

İşte değişenler; PKK Irak’ta daha geniş zemin buldu. ABD’nin PKK’ya desteği arttı. Hem silah, hem lojistik… Türkiye’ye yönelik terör iyice azdı. Türkiye için olumsuz denebilecek her şey de artış oldu. Ortada mutabakat metni vardı.

O günlerde K. Iraklı liderler Türkiye’ye yönelik bu denli tehditkâr tutum içinde de değildi. PKK-Barzani hiçbir zaman böyle aleni ilişki sergilemiyordu Türkiye’ye yönelik…

Sekiz askerimizin teslimi sırasında oluşan manzaralar içinde bulunduğumuz durumu özetler gibiydi. PKK’yı arayıp da bulamayan herkes oradaydı. Grubun ana yöneticisi, satrancın başoyuncusu orada görünmüyordu ama varlığını hissettiriyordu. Piyonlar imzaları attılar. Askerleri teslim ettiler.

Tesadüfe bakınız ki bu teslimat tam da Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi gerçekleşti. Piyonların Şah’ı piyonlarına emretmiş, askerlerimiz teslim edilmişti. Satrançta bir şey ancak karşılığı alınmak kaydıyla verilirdi. Bu teslimat operasyonu engellemeye yönelik olabilir miydi?

Görüşme sonrası Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara bakılırsa operasyonun sadece PKK’ya yönelik olacağı, sivilleri kapsamadığı kesin bir dille Dünya kamuoyuna duyuruldu. Bu kesin açıklamadan sonra gösterilecek zafiyet Türkiye’yi bu zor coğrafya da iyice etkisizleştirecektir.

Diğer yandan görüşme sonrası Bush’un PKK’nın terör örgütü olduğunu yinelemesi ve ABD, Irak ve Türkiye’nin düşmanı ilan etmesiyle piyon olarak kullanması çelişki gibi gözükse de değildir. Yine ABD PKK’ya desteğini açıklamakta acze düştüğünde K. Irak’ta operasyonel gücü olmadığına sığınmasına karşın daha dün aynı bölgede El Kaide’ya karşı operasyon yapabiliyor. Anlayış benim teröristim kötü, senin ki sadece asi veya özgürlük savaşçısı…

Dedik ya bu satranç… Satrançta tezat ve çelişkilerin uzak amaca hizmet ettiğini oyuncular bilir.

Bush’un toplantı sonrası gazetecilerden birinin ‘’sınır ötesi operasyon için ne düşünüyorsunuz’’ şeklindeki sorusuna ‘’varsayımlar üzerine yorum yapmayacağı’’ karşılığını verdi. Yani TBMM’nin neredeyse oy birliği ile çıkardığı tezkere Bush için varsayımdan öte gitmiyor. Bush bizi hayli oyalayan üçlü mekanizma ve istihbarat paylaşımı öne çıkarıyor.

Erdoğan görüşme sonrası Uluslararası Basın Kulübü’nde Dünya basınına yaptığı açıklamanın etkili mesaj olduğu kanaatindeyim. Türkiye’nin PKK, Ermeni meselesi ve uluslar arası terör konusunda Türkiye’nin tezlerini, medyanın yaptığı büyük yanlışı anlaşılır biçimde dile getirdi. Bu açıklamalar uygulamalarla desteklenirse Türkiye’nin uluslararası arenada etkinliği artacaktır.

Türkiye güvenliğini, huzurunu hiçbir ülkenin insafına terk etmemelidir.

Fotoğraf: http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=7279&rid=2