Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '09

 
Kategori
Güncel
 

Abdullah Öcalan sürgüne gidecek demiştim?

Abdullah Öcalan sürgüne gidecek demiştim?
 

Anadolum insanı, hep yokluğa mahkum edilmişsin.


Bu tür salya sümük konuşmaların gittikçe dozunun artmaya başladığı ortamda başlayan açılım sürecinde yaşanacak olanları tahmin etmek hiçte zor değil. Hatta kapalı kapılar ardında millet buna nasıl razı edilecektir formülleri üzerine konuşulmaya başladığındanda eminim.

Basir bir siteyi dolaşırken bile bazı gerçeklerin bu denli yüzünüze çarpmasına rağmen akıp giden süreci anlamamak konusunda ısrar ediyorsanız size pes doğrusu.Cumhuriyet seksen yılda kötü geçti, 1950'ye kadar tam bir diktatörlüktü cümlelerini okuduğunuz an size yönelik olmadığını bilmelisiniz. O cahil, cühela ve biraz da dilencileştirilmiş insanlara söylenmiştir bilesiniz. Çünkü o dönem Avrupası Hitler, Mussolini, Stalin gibilerle boğuşurken İspanya'yı da pas geçmemelisiniz. Boşverin bu yavan sözleri. Ciddiye almayın.

Daha sonra çok partili sultası geldi diyor tükenmez kalem karalamasıyla. Hangi araba vapurunun güvertesinde ayılmak içgüdüsüyle kaleme sarılmışken.

Saçmalığa devam diyoruz; Ordu bu çok partili sultaya tahammül edememiş kendinide halkını da utandırmış diyor.

Türkiye dünyanın alay edilen ülkeleri arasına katılmış bu yüzden. Usta öyle diyor. Ve devamında bakınız ağzından dökülen nağmeleri.

Şimdi bu anlayışa göre 12 eylül darbesi öncesi ve sonrasında Kürt insanlar öldürülmüş

. Sahi Ahmet bey Kürt Savaşı dediğin savaş ki size ait olmasına rağmen ağzıma alırken utanç duyuyorum. Nasıl bir savaştır ki tarafları milyon insanlardan oluşurken bilmem ne mağarasında, ininde ;pusu atma, mayın döşeme planları yapan bir kaç bin... oluşuyor bu savaş. Hem o savaş sayesinde mensubu bulunduğunuz gazete anlam kazanmadı mı?

Ordunun içinde JİTEM denilen vahşi bir örgüt kuruldu.

Açılımını söylemekten çekindiğiniz belli ama ben sırf bilgi olsun türünde söylüyorum: Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele. Ve aşağıda belirtiğiniz eylemleri gerçekleştirdiğine göre bir kaç kişi yahut onlarca kişi, yüzlerce kişi değildi. Binlerce hatta onbinlerce olmalıydılar. Daha basiti şu; Anadolunun herhangi bir yerinden askerlik görevini yapmak için Güney Doğu'ya giden gençlere bu örgüt adam astırmış, boğaz kestirmiş, kundaktağı bebeği öldürtmüş öyle mi? Askerlik hizmeti yapıp yapmadığın konusunda bilgi sahibi olmadığım için yorumsuz geçeceğim kısma küçük bir eklenti yapacağım. Askeri bilgilere ulaşmada hiç sıkıntı yaşamayan bir gazetede çalışmanız dolayısıyla size bilgi uçuram kargalara da bu konunun mümkün olup olmadığını sorarmısınız?
Bunu söylüyorsunuz ama biz öyle anlamak istemediğimiz için olabilir kuşkusunu da bzilerde bir şekilde oluşturmaya çalışıyorsunuz. hani çürük elmalar vardı içlerinde gibisinden. Ne güzelsiniz Ahmet ALTAN.

İnsanları alıp alıp öldürdüler.

İşkencelerden geçirdiler.

Köyleri, evleri, ahırları yaktılar.

Kürt sorununu içinden çıkılamaz bir belaya çevirdiler.

Kürtlerin varlığını reddettiler, çocuklarına Kürtçe isim koymalarını, Kürtçe şarkı söylemelerini yasakladılar.

Bu bir şaka değil, bu ülkede Kürtçe şarkı söylemek yasaktı.

Ahmet Kaya

Kırk binden fazla insan öldü.

Ülke kalkınamadı, gelişemedi.

Yargı, güvenilirliğini kaybetti.

Bütün bunları yaşadık burada.

Şimdi bir dönüm noktasındayız.

“Kanlı saçmalıklar” çağı kapanıyor.

Önce Kürt sorununa bir çözüm bulunacak.

İçişleri Bakanı, bir iki güne kadar “yapacakları açılımları” açıklayacağını söyledi.

Ağustosun 15’inde de Apo kendi “yol haritasını” açıklayacak

Türbanlı kızlara yapılan eziyetler bitecek.

O ucube 12 Eylül Anayasası değişecek.

“Demagoji yarışı” sanılan siyaset, proje yarışı haline gelecek.

En önemlisi, Türkiye “dünyanın saygıdeğer ülkeleri” arasına girebilecek.

Kendimize güvenimiz arttıkça tabularımız, yalanlarımız azalacak.

Tarihle yüzleşmekten korkmayacağız.

Üniversitelerimizi kışla görüntüsünden çıkartacağız.

Dünyayla aynı düzeye getirmek için çaba harcayacağız.

Bu ülkede de her çocuğun bir odası olacak.

Bütün bu olumlu gelişmelerin yolunu tıkayan kaya kımıldadı çünkü.

Halkın önünü kapatan “devlet” şimdi geriye, gerçek yerine doğru itiliyor toplum tarafından.

Bundan sonra “cinayet işlemeyi” düşünen her devlet görevlisi, kelepçeleri ve hapishaneyi de düşünmek zorunda kalacak.

Halkın iradesine karşı çıkmanın “tehlikeli” olduğunu bilecekler.

Bir dönemin sonuna yaklaşıyoruz.

Çocuklarımız ve gençlerimiz için çok ümitliyim.

Bizim yaşadıklarımızı onlar yaşamayacak.

Onlar “saçmalıkların” saçma olduğunu bilecek.

Buna inanıyorum ve şu yaşadığımız anlamsız hayata bir “anlam” katıyor buna inanmak.

Ahmet Altan............................. ......................................

Ahmet Kaya'nı konserinde söylediği gibi; GELDİK SONA;

En son cümleden başlamak en doğrusu olacaktır; anlamsız hayata anlam katmanın yolu buna inanmaktan geçmiyor Ahmet ALTAN. Kısa bir süreç içerisinde yaşananlar sadace bir bocalamadan ibaretti. sizinde söylediğiniz gibi kaya yerinden oynamış, karanlığa aydınlık bulaşmış, istenenler açığa çıkmıştır. Karşılaştığımız tehtidin farkına varmışız.

Önderlik dedikleri caninin İmralı'da tutuluşu sürecinde gerçekleşemeyecek olan barış, hangi ödünler karşılığında sağlanabilir ki?

Anadilde eğitim

Federasyon;

Yerel yönetimelerde özerklik

İsteyen herkes Kürtçe yayın yapan Tv, Radyo, gazete çıkarsın

Apo'ya özgürlük; B

Kardeşlik için, barış dediğiniz şey için, huzur için bunları ve bunu gibi bir çok saçmalığı mı yerine getirmeliyiz Ahmet ALTAN.

Ahmet KAYA bile; HER GÜN BİRAZ DAHA KAPKARA DUYARAK ÖLÜMÜ, AÇ VE ARKASIZ, KÖPEKLEŞEREK, YAŞAMAK DERSEN... BU YÜREK, ÇAT DİYE ÇATLASIN LAN!" bizim buna benzer söylemleri kendi yüreğimizin söylemesine nasıl engel olacağız onunda bir hal çaresini söylesen.

Keşke sırf okunmak için yazmasaydınız. Ama siz nereden bileceksiniz o yörede ve diğer yörelerinde yaşayan insanların neler çektiğini, İnce Memed'in dağa çıkış öyküsünüde okumamışsındır değil mi?

Biz Anadolu'nu Türkü, Kürdü, Lazı, geri kalmışlıkta her birlikteydik, acılarımızda hep aynı türdendi. Sizin gibiler Boğazın iki yakasını tutmuş rakılarını yudumlarken nesiller boyu Anadolu insanının yabanlığından, adam edilemeyişinden söz ederken;Türk'ü, Kürt'ü Laz'ı bir dilim ekmek, bir parça giysi, bir derde derman arama sevdası ile hep gurbet ellerindeydi.

Hep siz ve sizin gibiler yerli kaldı bizim gibiler, Anadolu'nun Kuzeyi, Güneyi hiç fark etmiyor hep biz sürgünleri yaşadık. Ana kucağından, yar koynundan hep biz ayrı kaldık. Öldük, kırıldık, yittik. Sırf siz ve sizin gibiler yaşayabilsin diye.

Karadenizdeki gelinlerin yaşlarını Boğaz seyrinde duymamışsındır hiç. Sizler Rom içmek için yaktığınız coban ateşi başında sizin gibilerin payandalığı sayesinde ayakta kalabilen ağalar yüzünden Karadenizde, Toroslarda, ülkemin bilmem hangi dağında adelet, insanlık, vicdan isteyen yürekler mağara oyuklarında ısınmak, geride bıraktığı sıcaklıkları hissetmek uğruna ateş böğrüne sığınıyorlardı.

Anlamayacaksın biliyorum ama bu şiir sence hangi yöre insanı için yazılmıştır, isimleri içerisinden çıkarırsan sana neyi anlatır.

Hamravat suyu dondu,
Diclede dört parmak buz,
Biz kuyudan işliyoruz kaba - kacağa,
Çayı, kardan demliyoruz.
Anam sır gibi sakalar siyatiğini,
"Yel" der, "Baharın geçer".
Bacım, ikicanlı, ağır,
Güzel kızdır, bilirsin,
İlki bu, bir yandan saklı utanır
Ve bir yandan korkak Ölürüm deyi.
Bir can daha çoğalacağız bu kış,
Bebeğim, neremde saklayayım seni?
Hoş gelir, Safa gelir,
Ahmed Arif'in yeğeni...

Doğdun,
Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...
Bu, namustur
Künyemize kazılmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü...
AHMED ARİF
Bir başka şair sarılır kalemine kendince işler kağıdı yaşanmış acılardan derleyerek bu güne inat onlarca yıl önceden söyleyerek;

Dönek ellerine değince kelepçeler
Saplanır yüreğini kemirir
Umutsuzluk ve korku
Bir kahpe yaradır
İçerden işler.
Vurur hançerini Şahdamardan ihanet
Satarsın ulan Satarsın Açılmamış gonca gülünü.

Anadolunun yaşanmışlıklarını uzak diyarların ziyafet sofralarında meze olarak duyarsan sorunun kendisini görmene imkan yok.

Hadi sen ve senin gibiler açın kitapları karıştırmaya başlayın. Beni Anadolu'yu dinleyin. Kulak verin bozlaklarına, ağıtlarına, türkülerine. Azıcık çaba ile gerçekleri göreceksin.

Anadolunun etnik sorunu yok. Sorun siz ve sizin gibilerdir. Derdimizin etnikliği yok, çaresizliğimizinde. Derdimiz bağrımıza saplanan yabancı ellerin içimize akıttığı zehirdir.

Yedi yüzyıl Arapçanın, Farsçanın hüküm sürdüğü topraklarda (Resmi dil) kimin umurundaydı. Dedenin mi? O hiç sorun yapmışmıydı bunları Ahmet ALTAN.
Bir gerçek daha var onuda Zülfü LİVANELİ söylüyor ağır ağır;

Ve sana söylemek istediğim en güzel söz,

En güzel söz.

HENÜZ SÖYLEMEMİŞ OLDUĞUM SÖZDÜR.

ak bu olmaz, bunu beninsanlarıma nasıl anlatırım. Ama aklıma şeytanca bir yol geliyor; yahu bu adamı sürgün gönderelim bir yerlere. Sen şimdi peşinen itiraz etme, önce ortamı yumuşatalım bir, onun yanına arkadaşlar gönderelim, onlarla beraber bir kaç yıl yatar. Sıradan mahkumlaştıralım hele. Sıradan bir mahkun görüntüsüne kavuşturalım, millet alıştıktan sonra bakarız bi hal çaresine, Bahama Adalarına sürgün ederiz. İçerde geçirdiği günlerin tadını çıkarır, sizde istediğiniz zaman ziyaret edesiniz.; Birçoğunun olduğunun , gerçekleştiğinin farkına varamayacak kadar ard niyetlisin ama ne demek, İslam kardeşimden, bunu mu esirgeyeceğiz. ; Canım kardeşlik söz konusu olunca ne demek, kardeşiz feda olsun.Alın canınız sağolsun, sizden daha değer li mi?; Verdik gitti. Kürtlerin yoğun olduğu her yerde Kürt okulu da istersin sen, yok yok sen isteme simsiyah oldun bu da benden olsun. Nerede, hangi okulda istersen sana Kürtçe anadilde eğitim sözü. Al tepe tepe kullan.Öyle İngilizce gibi yabancı dil ayaklarında değil, Öğretmenini de sen seç istersen., “Kürtçe şarkı söyleyeceğim” dediği için genç yaşta sürgünde ölmek zorunda kaldı.Yüzlerce milyar dolar harcandı savaşa.

Daha karşınıza çıkan ilk sayfa da Ahmet ALTAN'ın makalesi hoş geldin diyor size.

 

Kürt savaşı başladıktan sonra da her şey çığırından çıktı .

 

Yayından kaldırdığı traji komik yazıyı ciddi olarak tekrar yayına alıyorum. İçime sinmese de!

"Türkiye Türklerindir" dersen ben sana muhalif olacağım. Benimde olabilen topraklar için savaşacağım. Evet vatan hainiyim. Bunu inkar eden şerefsizdir ve bu toprakları benimle paylaşmıyorsan sen şerefsizsin.

Alıntı yapılan web adresi;

http://www.ahmetkaya.com/forum/genel/konu/41819

 
Toplam blog
: 25
: 498
Kayıt tarihi
: 10.01.09
 
 

Tarih Öğretmeniyim. Trabzon/Of doğumluyum. Yazmayı seviyorum. Yazanları, yazarak paylaşanları daha ..