Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Abyssus Abyssum Incovat

Latince olan bir sözü yazımın başlığı yaptım;

"Uçurum uçurumu çağırır; yanlış başka yanlışlara yol açar!

Tam da bugünlere uyan bir söz değil mi?

Herşeyi bilenlerin herşeyi biz çözeriz yahu, bundan öncekiler hiçbir şeyi bilmezlerdi ki yaklaşımı ile başlattıkları tüm "(s)açılımlar"ın sonucu nedense hep "win win" yerine "loose loose" a dönüyor...

Her (s)açılım öncesinde görüldüğü üzere ağzı olan konuşuyor; II.Cumhuriyetçisi, Sorosçusu, sözde liberali, etnikçisi konuşuyor, AB(D)'lisi konuşuyor...Hatırlayın önceleri şifreli konuşuyorlardı, hani sadece "ârif" olanın anlayacağı şekildeydi yazılar, tartışmalarda söylenen sözler...

Sonra AB süreci, demokratikleşme, özgürleşme nutuklarını takiben ve nedense PKK terörü yükselişe geçtiğinde ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar...

Hep biz Türklerin ve Türkiye'nin geçmişi ile yüzleşmesi gerektiğini söyler oldular. Bunun Türkçeye çevirimi de şuydu; Ermeni soykırım iddialarını kabul edin, Patrikhanenin Ekümenikliğini kabul edip Ruhban okulunu açın, Kıbrıs'ta Enosis'e göz yumun, bağımsız Kürt devletini kabul edin olmazsa özerklik verin...

Habur'daki rezalet sonrası ise tüm olanları mazur gösterecek yazılar döşenmeye başladılar nedense... Yoksa tepkiler beklemedikleri kadar güçlü mü olmuştu? Halkın ar damarına mı basılmıştı? Görev başındakiler telaşlandı, örgütlerine halktan gelen tepki o kadar güçlüydü kü devam ettiremediler... Ve ara verdiler...!!! Hem de utanmadan biraz mola diyerek...

Öncelikle bu zer zevat kesim anlamalı ki; Türkiye'de Kürt sorunu yoktur, Kürtçülük sorunu vardır, PKK terör örgütü sorunu vardır... Bu eli kanlı örgüt eylemlerine başladığında Kürt asıllı vatandaşların köylerini basıp çoluk çocuk demeden öldürmüştü; bebekleri, kadınları, öğretmenleri, mühendisleri, imamları...Bölücülerin, Kürtçülerin ideologları, şakşakçıları da Kürt asıllılar değil AB(D)lilerdir. Bizdeki destekçileri de sahiplerinin sesleridir, başka bir şey değillerdir. Bu sorun onları hayallerinde ve planlarında vardır. Türkiye'mizde yoktur...

Onlar Anadolu'yu anlamazlar, 200 yıldır uğraşırlar da halâ başarılı olamamışlardır. Büyük Kürt asıllı kitle hiçbir zaman Türkiye'den ayrılmak istememiştir. Türkiye'de Kürt sorunu var demek, Türkiye'nin Kürt asıllı vatandaşlarına hakarettir, onları teröristlerin yanında göstermeye çalışmaktır. Buna da kimsenin hakkı yoktur.

Biz siyasal sözcüyüz diye ortaya çıkanların ağzından bugüne kadar bir kere olsun orada yaşayan vatandaşlarımız için mesela "toprak reformu" lafı çıkmış mıdır? Tüm yaşanan sorunların anası bu değil midir? Özünde feodal yapı yok mudur? Son 50-60 yıldır oradaki feodal düzen çağdaş görünümlü insanlar vasıtası ile demokrasi oyunu oynamıyor mu?

Türkiye'nin sağladığı olanaklar ile Meclise giren ve sanki terör örgütünün siyasi koluymuş gibi davrananlar, istedikleri kadar çağdaş görünümlü olsunlar miras ya da evlilikler yoluyla sürdürdükleri feodal yapıyı değiştirme niyetini taşımadıkları gibi o yapıyı ayakta tutmakta ve bundan da yararlanmaktadırlar. Bir de ağızlarında Kürt milliyetçiliği lafı; siz hiç feodalliğe, ırkçılığa ve dışarıdan desteğe (bir nevi uşaklığa başlangıç) dayalı milliyetçilik gördünüz mü?

Türkiye'de ırka, etnisiteye dayalı bir şey yapılamaz. Cumhuriyetimizin milliyetçiliği kana, ırak dayalı bir milliyetçilik değildir. Bağımsız olmayı ve ulusal çıkarları savunma milliyetçiliğidir.

Bu olay Türkiye Cumhuriyeti için bir beka davasıdır ve halkımız da bunun bilincindedir... Halkımız "ya öyle mi" diye sormuş ve (s)açılıma "HAYIR" demiştir....

 
Toplam blog
: 115
: 586
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Tarsus Amerikan Lisesi (1984) O.D.T.Ü - İnşaat Müh. (1989) SUNY at Buffalo - Yüksek Lisans (1992) 19..