Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Acı ve kıvranmalar

Acı ve kıvranmalar
 

Komşuyu hastaneye götürüyorum.

Hastane kalabalık.

Öğreniyorum ki yemeler, içmeler, davetler falan derken, bin bir türlü hazımsızlık hastalıkları.

Bu aylarda akşam saatleri artan kalabalık için hastanede iki kat sağlık personeli bulunuyormuş...

Biri var karşı duvarın dibinde üstelik sedyede değil ayakta.


Başındaki şapkasının altındaki yüzünden ve kıvranmalarından bayağı acı çektiği anlaşılıyor.

Kayıtları yapan memure yanına gidiyor. Bir şeyler konuşup, gülerek bilgisayar kayıtlarını doldurmaya geri dönüyor.

Yanındaki kişiye hem gülüyor hem anlatıyor.

Komşunun iğnesi yapıldı. Bir saat geçmesini bekleyeceğiz.

Kulak misafirliğine mecburum çok yakınım, anlatanlara ne dersiniz bilmem ama öğreniyorum.

Yabancıymış, bayağı uzaklardan gelmiş.

Çok acılı Meksika usulü fasulye yemiş, kafayı bulmuş, ata binmiş ve tansiyonu çıkmış.

Üstelik polisle gelmiş, uzman doktor bekleniyormuş.

Vay canına dedirtecek cinsten ve tam filmlik.

Adam hala karşı duvar dibinde ve kıvranıyor.

Hafif kel biraz tıknaz, göbekli biri geliyor.

Kayıttaki ile görüşüyor sonra polis memurunun yanına gidip bir şeyler söylüyor.

Belli rahatlığından beklenen doktor bu olsa gerek dedirteceklerden…

Adamı bir pervazın ardına alıyorlar.

Birkaç dakika sonra eldiven giymiş doktor giriyor.

Bir anda bir bağırma duyuyoruz.

Dışarıda bir gök gürültüsü…

Komşu giderken soruyor;

“Neydi be o bağırma, köpeğin uluması gibi yazık adamcağıza…”

Acı diyorum, acı çok taraflı…

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..