Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '09

 
Kategori
Siyaset
 

Açılım isyanları

Açılım isyanları
 

savaş gibi


Günlerdir ülkemizin dört bir yanında yaşananları ibretle ve dehşetle izliyoruz. Kurban bayramı adeta burnumuzdan geldi. Bu mübarek günlerde televizyon açmayı, haber izlemeyi bile istemez olduk. Terörü meslek edinip bu iş için çocukları bile kullanmaktan çekinmeyenler ne yazık ki devlete de millete de rahat vermediler. Bizi yönetenler ise bırakın önlem almayı, olaylarla ilgili bir açıklama yapma, bilgi verme gereği bile hissetmediler. Ya da olaylar karşısında kendileri de en az bizim kadar şoktaydılar.

***

Önce PKK’nın kuruluş yıl dönümü diyerek bölücü başının posterleriyle sokaklara döküldüler. Güya liderlerinin hapishane koşullarının düzeltilmesi için şehirleri adeta hallaç pamuğu gibi attılar.

Şimdi bizi yönetenlere soruyorum; PKK yasadışı bir terör örgütü değil midir? Amacı Türkiye Cumhuriyeti Devletini vatanı ve milletiyle bölmek ve mevcut düzeni değiştirmek değil midir? En modern silahlarla güvenlik güçlerimize saldırıp binlerce askerimizi şehit etmediler mi?

Gazeteciler, iş adamları bile düzeni değiştirmek şüphesiyle hapislere atılıp da yargılanırken ne diye bu örgütün taraftarları bu ülkede adeta çomaksız geziyorlar? Bunlar bu cesareti kimlerden ya da nerelerden alıyorlar?

***

İnsanlar hata yapabilirler. Ülkeyi yönetenler de ne yazık ki hata yapabilirler. Yapmasalar, daha düşünerek, daha tartışarak, daha danışarak kararlar alıp hataları en aza indirseler elbette güzel olur ama, diyelim ki hata yaptılar, bu hatayı kabullenip hatadan dönmek için ülkedeki kaosa daha ne kadar tahammül edilecek?

İnsanlar evlerinde rahat uyuyamaz oldular. İşyerlerini huzur içinde açıp nasiplerini, ekmek paralarını bekleyemez oldular. Türkiye adeta terör yandaşlarının insaflarına terk edildi. Bırakınız güneydoğudaki ayaklanmaları, belli başlı metropoller bile yangın yerine çevrildiler. Polis kendini korumakta bile acze düşüyor. Vatandaş kendisinin ve çocuklarının yarınlarından endişeli.

***

İç İşleri bakanımız bayramdan önce bir açıklama yaptı. Mahmur Kampı’nın yarısı getirilecekmiş. İyi de Sayın Bakan, otuz kişi geldi, Türkiye’de huzur kalmadı. Ülkenin altı üstüne gelmeye başladı. Bir de altı bin kişi gelirse hallerimiz ne olacak? Bayram boyunca büyük kentlerimizde bile havai fişek ve molotof kokteyllerle cadde ve sokaklar yangın yerine çevrilirken zatınızdan en küçük bir açıklama duyamadık. Karakollar adeta ablukaya alınırken de sizi ekranlarda göremedik.

***

Kandil’den gelip de Silopi’de kurulan seyyar mahkemelerde etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest kalan teröristler açık hava mitinglerinde alenen terör propagandası yaparak halkı kışkırtırken bu etkin pişmanlık bahanesi devletin ciddiyetini zedelemiyor mu?

Düzeni değiştirmekten yargılanan dünyaca ünlü bilim adamları bu teröristlerden daha mı kötü, daha mı zararlı, daha mı yok edici, daha mı tehlikeli?...

***

Son söz; artık iktidar muhalefete laf yetiştirmeyi bırakıp sorunların üzerine gitmeli. Hukuk devletinde devletin en önemli görevi milletin can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bence bu sokak hareketleri devlete karşı bir başkaldırı, yani isyandır. Sanırım tarih bunları “Açılım İsyanları” diye yazacaktır.

 
Toplam blog
: 114
: 548
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

Emekli öğretmenim. Üç yıldır Söke Ekspres gazetesinde günlük yazılar yazıyorum. 2008 Yılında röpo..