Aday listeleri üzerine…

Bir yandan kamuoyunda aday listeleri konuşulurken, öte yandan partiler, yol haritası olan seçim bildirilerini hazırlama telaşına girdiler.

Bu arada listelere giremeyen (alınmayan) aday adaylarının iddiaları ve serzenişleri hala gündemi meşgul etmekte...

Konuşulanları göz ardı edip, olanların hakkaniyet neticesinde, kendiliğinden oluştuğunu söylemek; iyi niyetin ötesinde, saflık olur.

Çünkü süregelen tecrübeler, liderlerin böyle durumlara son anda olsa dahi, müdahil oldukları yönündedir.

İşte, bundan dolayıdır ki dışarıda kalan aday adayların, konuya dair sitemli açıklamalarını dikkatle irdelemekte fayda var.

Nedir, bu serzeniş dolu iddialar?

İlki; yerelde temayül yoklamasında listelerin ön sıralarında olanların, genel merkezde müdahale ile devre dışı bırakılmaları yönünde.

İkincisi ise; bazı partilerde yeni vitrin oluşturma çabaları neticesinde, partili olmayan isimlerin listelere alınmaları hususudur.

İkinci iddia, genellikle CHP’de liste dışı olan eski parti yöneticilerin ifadelerinde yer almakta ve şu bilgilerle desteklenmekte:

“Yakın zamanda genel başkanımız ve ekibi görevinden uzaklaştırıldı. Yerine seçilenler, sınırlı zamanda kadrolarını tam olarak oluşturamadılar.”

Devamla “yarım kalan kadrolaşmayı tamamlamak üzere, kendilerine yakın bildiklerini listelere yerleştirdiler.”

Aday listeleriyle ilgili bir başka husus:

2009 yerel seçimlerinden bu yana, diğer illerden farklı (alışılmışın dışında) bağımsız adaylığın öne çıktığı Şanlıurfa ilidir.

Burada oluşan farklılığın temel nedeni, Ak-Parti’nin aday tercihindeki “ısrarlı ve dayatmacı” tutumu olduğu söyleniyor.

Hatırlarsanız 2009 yerel seçimi öncesi bu partinin “ceketimizi aday göstersek kazanır” sözleri üzerine, Fakıbaba bağımsız aday olmuş ve seçimi kazanmıştı.

O günden bu yana bu ilin seçmeni ile malum partinin yönetimi arasında bir türlü giderilmeyen bir soğukluk yaşanmakta…

Bu sıkıntılı durumun ilde, Haziran 2011 seçimine milletvekili adayı belirleme sürecine de yansıdığı görüldü.

Aday olmayı bekleyen birçok isim liste dışı kalınca, onlar da “bağımsız aday” olarak seçime girmeye karar aldılar.

Görüldüğü üzere, bizim ülke gerçekleri ile dünyanın gerçekleri hayli farklı! Yalnız seçimlerde değil, bütün konularda bunu görebilmek mümkün.