Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Ağaç hareketi düzeninde orman devrimi

Ağaç hareketi düzeninde orman devrimi
 

AĞAÇ HAREKETİ DÜZENİNDE ORMAN DEVRİMİ

Türkiye'nin yarısı (390 bin km2)içerisine girilemeyecek sıklıkta gür ve yemyeşil ormanlar haline getirilecektir.

"Orman Devrimi" nin hedefi böyle tarif ediliyor. Peki, bu mümkün mü? Eğer mümkünse nasıl bir çalışma yapılacak? Ne kadar zamanda bu oluşacak?

Öncellikle şunu söylemek istiyorum. Ağaç Hareketi asla "boş hayaller " sistemi değildir. Ancak yeni düzenin projeleri akıl almaz boyutlarda olacaktır. Tabi ki buna göre de planı, çalışanı, bütçesi, yayılacak zaman dilimi geniştir. Ağaç Hareketi'nin projelerinin gerçekleştiricisi 70 milyon Türk halkıdır. Ülkemiz bu projeleri varını yoğunu ortaya koyarak gerçekleştirecek. Gerçi bu işler ülkenin normal düzeni dışında, ekstradan yapılacak ancak yine de tüm ülke halkı sorumluluk yüklenecektir.

Sistem "Tarım Devrimi"nin bir devamı ve yöntem aynıdır. Tarım ve yerleşime ayrılan yerler dışında kalan

-Halen orman olan alanlar,

-Kısmen ormanla kaplı alanlar,

Tarıma elverişli olmayan alanlar,

Yine Tarım Devrimi'nde olduğu gibi

1-)İnsanlar varlıklarının %10'u ölçüsünde katkı yaparak bu çalışmanın mali külfetini karşılayacaklar, devlet (yönetim) de araç gereç ve planlama, koordinasyonu sağlayacak.

2-) Tarım Devrimi’nde çalışan 5 milyon (konu iyi anlaşılsın diye böyle yuvarlak bir rakam verilmiştir. Çalışmanın gerektirdiği ihtiyaca göre daha az veya daha fazla olabilir.) kişi hiç bozulmadan bu çalışma için de organize edilecektir.

3-)Yıllara yayılan olağanüstü bir çalışmayla dağlar, vadiler, yamaçlar gerekirse tırnaklarımızla kazıyarak sistemli ve programlı bir şekilde orman kurulması için hazırlanacak. Ağaç dikmeye uygun ve toprak bulunan her yer bayır demeden yamaç demeden 5 milyon kişinin yıllarca sürecek çalışmasıyla yemyeşil ormanlar haline dönüştürülecektir.

5-) Ve biz de ülkemizi yıllarca alın teri dökerek gerçek bir cennete çeviren bu insanların ekonomik yaşamlarını üstleneceğiz.

6-)Toprağın ağaç dikmeye hazırlanması üzerine dikim olayı ve daha program yapılırken başlatılan dev fidan yetiştirme alanları ülkemizin bu konulardaki en büyük uzmanlarının planlama ve denetimleriyle sabırla yılmadan sürdürülecektir.

Türkiyenin iç ve dış borcunun ödenmesi,

Tarım Devrimi,

Orman Devrimi ve devamındaki devrimler tam bir ulusal mutabakat içinde sanki bir milli mücadeleymişçesine yüksek vatanseverlik ruhuyla gerçekleştirilecektir.

7-)Su, burada da karşımıza bir engel olarak çıkacaktır. Her bir fidanın yeşerip boy vermesi, bu kutlu amacın gerçekleşmesi için, ülkenin 70 milyon halkı gerekirse nehirlerden, göllerden, denizlerden avuçlarıyla su taşırlar ancak Tarım Devrimi’nde sözünü ettiğimiz "Su boru hattı sistemi” bu proje de göz önünde tutularak düşünülmüştür.

8-)Çalışma il il planlanacak, her ildeki orman alanları belirlenip etrafı çevrilecek ve tıpkı Tarım Devrimi’ndeki gibi toprak, taşı vs temizlenip kazılarak dikime hazırlanacak. Bu işler 5–10 yıl sürebilir. Ancak ormanın yetiştirilmesi 40–50 yıl içinde olacak, belki biz hiç göremeyeceğiz; ancak çocuklarımız ve özellikle torunlarımız yemyeşil bir cennete uyanacaklar ve atalarıyla yani bizlerle gurur duyacaklar. Bunun için hepimiz biraz daha sıkıntılı yaşayacağız. Bunun matematiksel karşılığı 1000 lira maaş alan 800 lira alacak. Hepsi bu. Lütfen düşünelim değmez mi böyle bir sonuca?

Çalışmanın bitmesiyle ormancılığı meslek edinmek isteyenlerden yeter sayıda bu konuda uzmanlaşmış orman çalışanı devamlı olarak istihdam edilecektir.

Bunun nedeni çok açıktır. Orman bile kendi kendine istenilen şekilde büyümez. Bakanı edeni olmak zorundadır.

TÜM BU ANLATTIKLARIMIZI HATTA AĞAÇ HAREKETİNİN TAMAMINI "LAFONTEN'DEN MASALLAR"OLARAK NİTELEYENLER ŞUNU BİLMELİDİRLER Kİ, DÜNYADA BUGÜNE KADAR SADECE YAPMAK İSTEYİP BAŞLADIĞIMIZ ŞEYLERDEN BAZILARI GERÇEKLEŞMİŞTİR. BUNDAN ÖNCE YAPILANLARDAN FARKLI ŞEYLER YAPMAMIZ GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYORSAM ASLINDA BİZ İNSANLARIN SANILANDAN ÇOK DAHA FAZLA GÜÇ VE KAPASİTEYE SAHİP OLDUĞUNA İNANDIĞIM İÇİNDİR.

KAPASİTESİNİN FARKINDA OLAMAYAN,

FARKINDA OLUP DA KULLANAMAYAN

ACİZ İNSANDIR. BU ÜLKEDE BU SIFATI KENDİNE YAKIŞTIRACAK BİR KİŞİ DAHİ OLDUĞUNA İNANMIYORUM.

Bir de ne gerek var, diyenler olacaktır. Güzelliği, temiz havası, barındıracağı dağ hayvanları bir yana, bu uçsuz bucaksız ormanların içlerine ormanın dokusunu bozmayacak, Türkiye insanının yaratma becerisinin ürünü binlerce onbinlerce gezme, eğlenme, dinlenme, sanat birimleri göz alıcı bir şekilde serpiştirilecek, farklı bir manzara için ta okyanusun ötesine giden insanlarımız buralarda yaşayacaklar, tatillerini tüm boş zamanlarını bu cennet ortamlarda geçirecekler. Ayrıca zaten çok büyük kapasitesi olan, otel yapmaktan başka yeteneği olmayan insanlar yüzünden bunu değerlendiremeyen ülkemiz bu sayede dünya turizminin de merkezi olacaktır.

Daha önce de dediğimiz gibi avcılık tüm ülkede kesinlikle yasak edilecek. Dağ hayvanları ithalat yoluyla çoğaltılacak ülkemiz tam bir hayvanlar cenneti haline gelecektir. İlerleyen zamanlarda dağ hayvanları ülkenin dev ormanları içinde çok sayıda Afrika'daki savanalar ve doğal milli parklar gibi alanlar oluşturularak hayvanların daha iyi korunması ve bakılması sağlanacaktır. Örneğin bugün ülkemizde özel çiftlikler haricinde dağlarımızda ne kadar geyik var bilmiyorum. Yeni düzende dağlarımızda 1 milyon geyik olursa hiç şaşırmayın.

100 binlerce çeşit dağ hayvanları ülkemizin cennet ormanlarında, bir Afrika resmi görse gözleri yaşaran insanımıza oraların gerçek görüntüsünü verecektir.

Biliyorum bu çok büyük bir rüyadır. Ama şuraya kadar anlattıklarıma inanılıp bu çalışmalar yapılırsa rüyanın gerçeğe dönüşmesi işten bile değildir.

Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..