Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

Ağaç hareketi ve kadın

Ağaç hareketi ve kadın
 

Günümüz düzenlerinin kadına bakışları kadınları mutlu etmeli; eteğinizin kenarını gösterdiğinizde sorunlarınız çözülüyor. Göstermediğiniz zaman da ahlak anlamında değeriniz var. Ama işte bu da bir nevi kölelik. Ben sorunlarımın çözülmesi için eteğimin kenarını niye kaldırmak zorunda kalayım? Satılık mal mıyım? İtibar için neden bazı kalıplara gireyim? Kendi saygınlığımı sağlayacak akıl ve yetenekten yoksun muyum?

Şov toplumlar için gerekli. Hassas inanç alanı dışında kalan kimselerin ilgisini çeken, gelir de getiren bir sanat, bir meslek şov. Neden sadece şov malzemesi kadınlar? Kadın cinselliğinin ilgi çektiği doğru ama bu kadar önemli hale getirmeyebilirdik. Kadın sadece erkekler açısından cazip. Ve toplum sadece erkeklerden oluşmuyor. Şovlarımızda, resim, poster, film gibi sanat ve reklâm ürünlerimizde kadın imajını kullanmak zorunda mıyız? Çıplak kadın posteri yerine kurbağa posteri örneğin. Kadın çıplak, bakmak yasak; bu da ilgiyi artırıyor. Gerçek değer çalışarak sonradan yaratılmalı. Eteğinin kenarını göstermesi kadına değer katıyorsa bu, değersiz bir değer oluyor. Burada kadının vücudundan yararlanma gibi alçakça bir düşünce var.

Ağaç Hareketi kadına ilgiyi azaltacak; kadına gösterilen menfaate dayalı yapmacık ilgiyi hayata bizzat müdahale ederek ortadan kaldırmaya çalışacak. İlla da bir ilgi gösterilecekse değeri kadar ve gerçek olacak. Ayrıca kadın üzerindeki kısıtlamalar kaldırılacak. Kendilerini korumak isteyenler dâhil bütün kadınlar alabildiğine hayatın içinde olacaklar. Kuracağımız hüküm ifade eden sosyal sistemlerle kadınların ahlak endişeleri giderilecek. Toplumun, dinin, törenin kadınlar üzerinde baskısı olamayacak.

Kadının vücudundan para kazanılması (bu işi kendi isteği ile bizzat yapmak isteyenler dışında) ve kadını ekonomik nedenlerle bu işleri yapmak zorunda kalmaları ya da yaşam anlayışları ve istekleri doğrultusunda yapmaya karar vermeleri durumları ayrı ayrı çözülecek. Bunlarla ilgili sistemlerimiz var.

Yaptığı iş, durumu, pozisyonu ne olursa olsun 21 yaş üzeri kadının özgür kişiliği saklı gizli olmadan alenen tanınacak, kabul edilecek. (sadece evlilik sözleşmesi gereği eşine karşı yükümlüğü olacak ki bu yükümlülüğün sınırlarını da eşler diledikleri şekilde ayarlayabilecekler) Bu durumda tabii ki insanların davranışları değişeceği için toplum yaşantısı yeniden şekillenecek. 30 milyon yetişkin Türkiye kadını arasında fark olmayacak; bir umumhane kadını bile hanımefendi olacak.

Aile, akraba ve çevrelerinin baskısından kurtulmak isteyen kadınlarımızın onlardan ayrı ve uzak yerlerde yaşamaları sağlanacak. Sizi hiç kimsenin tanımadığı bir yerde yaşamak istiyorsanız bunu bilmemiz yeter. Ayrıca buna rağmen yönlendirme ve baskı olması halinde genel güvenlik babanız bile olsa ilgili kişiyle uğraşır.

Öte yandan inançları ve yaşam anlayışı gereği kapalı giyinmek, korunmak, belli ilke ve sınırlar içinde yaşamak isteyenlerin  (buna kesinlikle kendisi karar verecek, yönlendirme ya da baskı halinde ilgili koca/baba/kardeş kişilik haklarına müdahale suçu ile tutuklanır) ahlak endişeleri gereksiz. Çünkü malum “Gül yaprağı formatı” gereği yakalarına takacakları “beyaz işaret” onların her şeye (evlenme, ilişki, arkadaşlık) kapalı olduklarını gösteriyor. Bunlara laf atmanız bile (1 yıl) hapsi gerektirir.

Yapılacak bir sürü toplumsal devrimle kadınların erkeklerden farkı kalmayacak. Ağaç Hareketi’nin bugünkü düzenden farkı kadınlara erkeklerden farklı,  durumun gerektirmediği imtiyazların (ya da koruma)  verilmemesidir.

Ağaç Hareketi ev kadınlığını kaldırıyor. Bunun çok çeşitli nedenleri var. En başta ekonomik anlamda kadınların kendilerine gerekli paraları olmuyor, kocanın eline bakıyorlar. Çocuk bakımı, yemek, ev işleri belli bir eğitimi gerektiriyor. Ev kadınları (paraları da olmadığı için) gerek kendilerine bakım gerekse sosyallik, tahsil, iş, kariyer, gezme, sanat gibi hayatın en önemli alanlarından mahrum kalıyorlar. Ayrıca tembel oluyor, kilo alıyorlar. Çocuk bakımı ve ev işleri eğitimli birimler tarafından(yine çoğunluğu kadınlardan oluşan)yapılıyor.

Ağaç Hareketinde kadında annelik sadece çocuğun doğup büyütüldüğü ana (12 yaş, çocukta birinci gençlik döneminin başlangıcı) kadar. 21–42 yaşlar arası tıbbi doğum ve çocuk büyütme süresi. İsteyen kadın çocuğunu istediği yaşta sevebilir ama zaman ayırma bu yaşlar arasında. Üstelik yalnız değil, Doğum birimi (0–2 yaş arası), Çocuk Yetiştirme Birimi (2–6 yaş arası) ve Temel Eğitim Birimi (6–16 yaş arası) yanında olacak. Onun yapacağı sadece çocuğuna sevgi ve ilgi göstermek. Çocuğun bezini bile birim değiştirecek.

Çocuğun doğumu (zorunlu durumlar dışında tıbbi olarak 21 yaşına basmamış kadının doğumuna izin verilmiyor) ve büyütülmesi 21–42 yaşları arasında olacak. Sonrasında kadın hayatını yaşayacak. Hele de 21 yaşına basmış çocuk için anne babanın yapacağı hiçbir şey yok.

Bütün kadınların mutlaka mesleği ve işi olacak, çalışacaklar. 6–16 yaş arası temel eğitim sonrası 16–21 yaş arası mesleki eğitimden geçerek seçtikleri meslek dalında diploma alacak ya da üniversiteye gidip uzman olacaklar. Umum ev kadını dahi bu aşamadan geçecek. Onu seçmiş ve yapmak istiyorsa (bütün iş ve meslekler iyi/doğru/ahlaki olmayabilir ki olmayacak zaten, insanları şunu yapacaksın bunu yapacaksın diye yönlendiremeyiz, ne isterse onu yapar) umum ev kadınlığı konusunda eğitim alacak.

Kurmayı amaçladığımız Ağaç Hareketi düzeninde toplum hayatında bazı düzenlemeler düşündük. Tanıdıktan kaçamayız zaten de diğer insanlarla ilgili olarak öyle bir şey olmalı ki mecburiyet dışında istemediğim hiç kimse benim yaşam alanıma giremesin. Ve kimlerin onlain olduğunu bileyim- kabul eder ya da etmez- mesajımı yollayım. Bunu insanların giysilerinin yakalarına, çok dikkat çekmeyecek şekilde (görmek isteyen görür) bir işaret konması mümkündür. İşaret elbisenin yakasına standart şekilde fakat içerdiği anlamlar farklı olmak üzere bir süs ya da yaka aksesuarı şeklide dizayn edilebilir. Şekle takılıp kalmamak lazımdır, aslolan ne yapılmak istendiğidir. İşte bu düzenlemenin formatı aşağıdaki gibidir. Şekli kurallara uyulmaması durumunda AHE KANUNLARINA göre kişilik haklarına müdahale suçu oluşur ve (1 yıl)’dan başlayan hapis cezası söz konusu olur.

KADINLAR İÇİN

1-Kırmızı-Bekâr, aşka ve evliliğe açık.

2-Yeşil-Bekâr, yalnızca evliliğe açık

3-Beyaz-Bekâr, her şeye kapalı.

4-Kırmızı-Evli, arkadaşlığa açık

5-Beyaz- Evli, her şeye kapalı

6-Kırmızı-Dul, aşka ve arkadaşlığa açık

7-Yeşil-Dul, yalnızca evliliğe açık

8-Beyaz-Dul, her şeye kapalı

Henüz yazmadık ama Gül Bahçesi formatında da kadınların sosyal hayata girmeleri (arkadaşlık, aşk ve ilişki anlamında) tanışacağı konuşacağı belki evleneceği insanlarla ilgili ülke çapında çok geniş bir yelpaze ile özgür sosyal alanlar oluşturmayı amaçlıyor. Yani siz konuşacaksanız bakkalın oğluna, evlenecekseniz muhtarın kızına mecbur olmayacaksınız. Bu özel alanlara giriş için (arkadaşlık, aşk ya da evlilik)anlamında bir beklentinizin olması lazım. Özellikle büyük şehirlerde günde milyonu aşan kişinin ziyaret edeceği bu yerler çok popüler olacak. Tamamen güvenli ortamlarda birisiyle tanışma konuşma sağlamak için en güzel giysileriyle buraya gelen kimseler Lale Devri Sadaabat görüntüleri oluşturacaklar. Giriş için 21 yaş zorunludur. Burada sizi babanız dâhil hiç kimse arayamaz soramaz rahatsız edemez. Herkesin herkesi gördüğü park gibi bahçe gibi tamamen açık alanda özgür ve korkusuzca arkadaşınızı, aşkınızı ya da eşinizi arayabilirsiniz. Aldatma ve kötü davranışın önüne geçmek için güvenlik hep yanı başınızdadır ve gerekirse size partnerinizle ilgili bilgiler verilir. Burasının bir tanışma yeri olduğu unutulmalıdır. Her şeye kapalı olan beyaz işaretliler buraya giremezler. Aileden birinin burada olduğu ya da geldiği kişiye bildirilir. Evlenmek ya da tanışmak isteyenler yakalarına numara takıp kadın erkek ayrı ayrı 100’erli guruplar yaparlar. İstek çekilişi yapılır. Her ikisi de birbirini istemiş olanlar tanışır, arkadaş olur evlenirler. 100’erli gurupların belli bir sayı sınırı ve zamanı şekli yoktur ve bahçe yönetimince organize edilir.

Ağaç hareketinde kadınlar isterlerse evlenirler. Evlilikte iki usul vardır. Birisi bugünkü yöntem, diğeri ise sınırlı süreli evlilik sistemi (SSES) Evlilik için 21 yaşına basmış olmak zorunludur.  Evlilik nedeniyle kadın ve çocukları mağdur edilmez. Boşanmak için mahkemeye gerek yoktur. Evlilik birimine haber verir, eşinize söyler, alır çantanızı gidersiniz. Boşanan kadın ve çocuk derhal koruma birimine alınır. Kadının mutlaka işi vardır ve çocuklarına koruma birimi bakar. Yani evlilik bütün hayatınızı doldurmaz, sizin tercihlerinizle yönlendirilmiş hayatın küçük bir ayrıntısıdır. Evlilik sözleşme ile iki insanın istedikleri sürece birlikte yaşama kararıdır. Hiçbir şekilde kocanızın emrine girmez onun malı olmazsınız.

Dikkat ederseniz kadınların sorunlarından değil hep nasıl yaşayacaklarından bahsediyoruz. Çünkü Ağaç Hareketinde kadınların sorunları olmayacak. Onlara hangi yaşamları kuracağımızla uğraşacağız.

Kadın deyince önce, her zaman ve sadece insan akla gelmeli, başka bir şey değil. Kadının farklı olduğunu düşündüğünüz anda yanlış yoldasınız demektir. Düzenimizde o kadar çok yaşam argümanı olacak ki kadınları bu kadar fazla düşünmek zorunda kalmayacaksınız.

Kadınlara yapılan bir yanlış da onların korunmaya çalışılmasıdır. Çocukluk, hamilelik, boşanma, hastalık ve yaşlılık durumlarında elbette kadınlar korunacaktır. Bunun dışında “eksik etek” mantığıyla kadınlara acımak, onları korumak kadınlara hakarettir. Sen kimsin ki kadını koruyacaksın, onlar kendini korur. Ağaç Hareketi tam tersine kendi ayakları üzerinde dursunlar diye kadınları hayatın acımasızlığı ile baş başa bırakacaktır. İşin var, aklın gücün de var, kur hayatını yaşa.  “Bana sahip çıkacak, bana bakacak bir erkek arıyorum” Hadi be!

Ağaç Hareketi ilan edildiği gün bütün kadınlar ilk defa dünyaya gelecekler. Kadınlar hakkında yazılmış söylenmiş ne varsa doğruyu anlatmıyor. İsteyen bu saçmalıkları okuyabilir ama biz kale almayacağız. İyi yetişmiş bir kadının yaptığı ve düşündüğü her şey doğrudur; başka referans gerekmez.

Kadınlar sosyal hayatın bir parçasıdır. Gereklilik durumları dışında yanında birinin korumasında, bir büyüğü ile gezen kadına cahil gözüyle bakılacak.  Kadınlar çok özel alanlar dışında her yere girip çıkabilir herkesle istedikleri gibi konuşabilirler. Mahrem yerleri görünmedikçe istedikleri gibi giyinebilirler. İster çarşaf giyerler, ister türban takarlar, isterlerse mini etek giyerler.

Sosyal hayat ağı, internet, telefon alabildiğine kadınların kullanımına sunulacaktır. Muhafazakâr kadınlar, türbanlı hatta çarşaflı kadınların istemeleri halinde telefonlarına ve internetlerine zararlı unsurlardan korunmak için şifre ya da kilit bizzat devletin ilgili birimince ücretsiz takılacaktır. Bu nedenle bütün kadınlarımız korkusuzca sosyal ağlara girebilecekler. Onları rahatsız eden hiçbir şey ve hiç kimse olmayacak. Bütün iletişim araçlarındaki kısıtlayıcı unsurlar kaldırılacak, internet yüzde yüz özgür olacak. Kişiye göre kısıtlama getirilecek, o da isteyenler için.

Kadınlara hayatın hiçbir yerinde ayrıcalık tanınmayacak. Evlilik kurumu önemini yitirecek. Kadınlar hal ve durumları ne olursa olsun özgür bir yaşam içinde, paralarını da kazanarak, bakımlı bir şekilde her yaşta isterlerse hem bugünkü gibi hem de SSES yöntemiyle evlenebilecekler. Mutlaka tercih ettikleri bir iş, meslek ya da sanatları olacak. Erkeklerin uşağı ya da zevk oyuncağı olmak yerine özgür kişiliklerini yaşayacaklar.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..