Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '08

 
Kategori
Anılar
 

Ah benim komik hallerim!

Ah benim komik hallerim!
 

Kaynak: Google


Yaşarken pek bir utandıran ama üzerinden zaman geçtikçe anekdot haline gelen hallerimiz vardır, yerlere yatarız gülmekten, hele mizansenini yaparım ki, kahkaha seslerimize polis çağıracak çevredekiler diye korkarım! (Korkmak laf olsun diye, hani acayip gülüyoruz babında, gülmekten korkmak, utanmak yakışmaz bana!)

Sevgili Vakayinüvis bir yazı yazmış, pek de güzel bir yazı olmuş, sonra da demiş ki iş yaşantımızda yaşadığımız hataları, anıları paylaşalım! http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=139658

Söz konusu bloğa bir anımı anlattım, gülme krizlerim arasında ikincisini… Anlat anlat bitmez benim iflah olmaz hallerim, üçüncüsünün de hatırı kalır diyerek yetmedi bir yorum daha döşendim ki, ne zamandır anlatmayalı unutmuşum ben bunları!

Orada yazdıklarımı tekrar etmeyeceğim, ama bir iki tane daha buraya ekleyeceğim, canım çekti, doyamadım salaklıklarıma gülmeye!

Oğlum küçük, yüzme kursuna gidiyor, zamanlardan yaz, malum İzmir sıcakları, kurstan dönmüşüz üzerimde lacivert bir şort ve lacivertli beyazlı önden düğmeli bir bluz.

Bakkalımız evli, çocuklu, kültürlü genç bir adam, o zamanlardaki kocamın da, benim de gayet iyi muhabbetimiz var.

Soğuk bir şeyler almak için bakkala gittim, öğle saatinde, kurs dönüşünde, orta yaşta bir adam dükkanda, öğretmenmiş…

Mesleği İngilizce öğretmenliği olup, ama farklı bir sektörde çalışıp, aynı zamanda sosyal konulara kafasını takan biri olarak şahsen, muhabbet muhabbeti açtı, susma özürlüyümdür, görme özürlü de aynı zamanda! Herkesin gördüğü şeyleri görememe gibi bir kusurum vardır, kocaman ilginç bir nesneyi göremem mesela, bit kadar küpesi düşmüştür birinin, onu da benden başkası göremez ama, nasıl bir beyin ve göz iletişimiyse!

Yaklaşık yarım saat sohbet ettik ayak üstü, arada bakkalımız gözlerini açıyor, bu kadar donanımlı olduğumu bilmiyordu zahar, ağzı açık kaldı adamın gibi salisenin binde birinde bir düşünce geçti aklımdan ama üzerinde de durmadım, her zamanki gibi.

Eve geldim, tam aynanın önünden geçerken ne göreyim: Bluzumun üç düğmesi birden açık!

Bir hışım bende, Süha’ya gidiyorum, kulakları çınlasın bakkalımıza yani!

“Aşk olsun Süha, düğmelerim açıkmış, insan bir uyarmaz mı?” dememe kalmadan, “Saatlerdir sana kaş göz yapıyorum, çatladım burada, gözlerimi beleriyorum yine de tık yok sende!”

…….

Yine çok eskilerde, İzmir’i bilenler bilir, Alsancak’ta çalışıyorum, evim Bostanlı’da. İşe gitmek için küçük dolmuşlara biniyor ve Karşıyaka’dan da vapura!

O aralar Bostanlı İskelesi yapılma aşamalarında.

Genelde beklemeyi sevmediğimden hep kıl payı yetişmek üzere ayar edilmiştir her bir işim, beş dakikam olsa dahi yapacak bir iş bulur, tık nefes halinde yetişirim.

Öyle bir yetişme esnasında “Deneme mahiyetinde seferlerimiz başlamıştır” diye ışıklı panodan bilgi geçiyor! O arada gerisini ya da başını görmeden geçip gidiyorum!

Ertesi gün yine aynı yazı… Hah, Bostanlı İskele’sinden deneme seferleri başlamış diyorum kendi kendime!

Şirkette üç kişiyiz Bostanlı’dan gelen, müjdeyi veriyorum! O vakitlerdeki eşime söylüyorum, yolda rast geldiklerimi bilgilendiriyorum!

Söz konusu tarihte Bostanlı İskele’sine gidiyorum, inşaat alanı, sabahın köründe üç işçi var, soruyorum vapur kalktı mı diye, diyorlar ki yok bacım, sen git, bir buçuk sene sonra gel!

Yok diyorum, deneme mahiyetinde seferler başlamış!

Onlar bana bakıyor, ben onlara…

Neyse diyorum, işe geç kalacağım, şimdi ben bu adamlara nasıl laf anlatacağım!

Dolmuşa bindim, ne göreyim, bir vapur yol almış gidiyor!

O adamlar cahil, ama saatini nasıl yanlış verir bu memurlar diyerek hırslanıyorum, Karşıyaka’dan vapura binmek üzereyken yetkili birini arıyorum!

Hah geldi yetkili, nasıl olur diyorum yanlış bilgilendirirsiniz, Bostanlı İskelesi’ne yediye beş kala gittim ama vapur kaçmış!

Ne Bostanlı’sı diyorlar, henüz yapım aşamasında orası!

Deneme seferleriniz başlamış ya!

Hangi deneme seferleri?

Ay şu ışıklı panodan günlerce bildirimde bulundunuz ya!

Meğerse Karşıyaka’dan erken bir saatte vapur koymuşlar, tutarsa devam edeceklermiş, o nedenle deneme mahiyetindeymiş!

Gördüğüm vapurun da dönüş istikameti zaten senelerdir oymuş!

…….

Ooo, yazı uzamış, bu hallerime sayfalar dayanmaz, bir başka hallerimde buluşmak üzere…


Gülgün Karaoğlu
Ekim,24/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..