Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '07

 
Kategori
İstanbul
 

Ah İstanbul seni çok seviyorum...

Ah İstanbul seni çok seviyorum...
 

Tahtakale. İstanbul'da bir semt adı. Yani tahtadan yapılmış kale falan sanmayın. Sadece semtin adı Tahtakale'dir. Hani Sultanhamam, Mercan yokuşu, Mısır Çarşısı, Yeşildirek, Mahmutpaşa, Süleymaniye, Nuruosmaniye, Küçükpazar ve Sirkeci gibi semtlerin toplamının tam ortasında olan Eminönü ilçesine bağlı bir semtin adıdır Tahtakale. Ve ben kafamda bu semtlerin toplamını Tahtakale olarak tasavvur ederim.

Tahtakale ve müştemilatı her dönemde beni derinden etkileyen bir yapıya sahiptir. Ta ki Osmanlıdan kalma yoğun bir ticaret hakimiyetini tekelinde tutması ve otantik yapısı ile benim gönlümde ayrı bir taht kurmuştur Tahtakale. Daracık sokakları, çığırtkan işportacıları, yıllarca bu bölgede dükkan işletmeye çalışan küçük ve orta boy esnafı, hamalları, bankaları, taksicileri ile apayrı bir kültürün yansımasını Tahtakale'de buluruz.

Tahtakale deyince hiç kuşku yok ki aklımıza ilk gelen toptan ve perakende ticaretin ülkemizdeki beşiği olur. Ülkemizde toptan ve perakende ticaretin atardamarıdır Tahtakale. Tahtakale'de esnaf olmak da, hamal olmak da, işportacılık yapmak da, çalışmak da, alış veriş yapmak da bir başkadır. Hayatın ta kendisi, ticaretin üniversitesidir.

Kendine has bir ticari kültürü olan Tahtakale ve müştemilatının gündelik hayatı hayli yoğun geçer. Onbinlerce insanın akın akın alış veriş yapmaya geldiği Tahtakale'de gündelik hayat o denli yoğundur ki insanın aklı ve hafızası böyle bir yoğunluk ve tempo karşısında şaşkınlığa uğrar. İnsanlardaki koşuşturmaca, hareketlilik, heyecan yangından mal kaçırır cinstendir. İnsan yoğunluğundan ve alış verişin temposundan dolayı daracık sokaklarında yürümek meziyet ister. Bu bölgeye adımınızı bir attınız mı kaybolmak işten bile değildir. Her an her şey başınıza gelebilir.

Tahtakalede tekstilden tuhafiyeye, mensucattan iç giyime, düğün dernek ihitiyaçlarından bujiteriye, küçük ve büyük baş elektronik cihazlardan oyuncağa, kırtasiyeden daha aklınıza gelebilecek her türlü ürüne ulaşmanız mümkündür. Dünyada da tekten olduğu söylenir bu bölgenin ticari hayattaki temposu.

İstanbul’un ve Anadolu’nun dört bir yanından bu bölgeye gelen insanlar gerek toptan anlamda ve gereksede perakende anlamda yoğun bir alış veriş eylemine girerler. Kimisi gündelik ihtiyaçlarını karşılamak adına bu bölgeye gelir, kimisi de toptan olarak alış veriş yapar ve İstanbul’un muhtelif semtlerinde işletmecilik yapanlar ile Anadolu’nun dört bir yanından buralara toptan düzeyde alış veriş yapmaya gelenler dükkanlarının ihtiyaçlarını bu bölgeden temin ederler.

Tahtakale'deki alış veriş yoğunluğunu her dönemde izlemek benim açımdan hayli keyiflidir. Çünkü Tahtakele’nin ticareten yoğunluğu ülkemiz ekonomik hayatındaki hareketliliğinin de genel göstergesi olur. Eğer bu bölgede yoğun bir alışveriş varsa ülkemiz genelinde de alış verişin yoğun olduğuna işarettir bu durum. Eğer bu bölgede durgunluk sözkonusu ise ülkemiz genelinde de durgunluk ve ekonomik sıkışmanın varlığını anlarız. O yüzden Tahtakale ticaret piyasasını çok iyi izlemek gerekir. Genel ekonomik yapımızın göstergesidir.

Tahtakale değişik insan figürlerinin yoğun olduğu farklı kültürlerin uğrak olduğu bir yer olmakla beraber değişik bir sosyo ekonomik ve sosyo politik yapı ilede göze çarpar. Çok eski dönemlerde Tahtakale’de ticareti elinde bulunduran Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler olmuşlar. Bin dokuzyüzellili yıllarda ise Anadolu'dan İstanbul’a göç edenler bu bölgede hamallık yaparken tesadüfler sonucu birtakım ticari işlere atılarak ticari hayatta kök salıp iyi bir ekonomik yapıya ulaşmışlar.

Esnafının önemli bir kesimi yani Anadolu’dan gelip esnaf olarak ticari hayatta yer edinenler, ağırlıklı olarak muhafazakar bir kimliğe sahip olmakla beraber yüzde yetmişler oranında tarikat cemaat çevresini oluştururlar. Cuma günleri öğlen namaz saatinde bu bölgede açık esnaf bulmak zor gibidir. Önemli bir miktarda ise Yahudi, Ermeni ve Rumlar bu bölgede ticaret yapmaya devam etmektedir. Gerek ticaret yapan Anadolu insanı ve gerekse de azınlıklar ticaretin her türlü ayak oyununu ve hilesi ile hurdası ile her türlü teferruatını çok iyi bilir ve gerektiği gibi uygulamaya sokar.

Bu bölgede esnaflık yapanların oluşturduğu kendine özgü bir ticaret dili vardır. Müşteriye ağamlı paşamlı ifadeler revaşta olduğu gibi, ödeme konusunda son derece titiz davranırlar. Kurulan ticari ilişkilerde her türlü ayak oyununa hazırlıklı olacaksınız. Uyanık, kendinden emin ve profesyonel bir bakış açısı sergileminiz gerekir. Aksi halde bölge esnafı kedinin fareyle oynadığı gibi müşterisiyle oynar.

Tahtakale’de binbir çeşit insanla karşılaşmak mümkün. Köşe başlarında poğaça ve simit satandan tutunda, sokak aralarında salatalık soyup satmaya varana kadar, dilencisinden, zamparasına, üçkağıtçısından, yankesicisine kadar her türlü insanın mesken tuttuğu bir yerdir Tahtakale. Doğubank gibi Türkiye'nin en büyük elektronik eşya merkezi, Kürkçü Han gibi tarihsel ve otantik bir kimliğe sahip yapısı Kapalıçarşısı, sahaflar çarşısı, Mısır Çarşısı gibi birbirinden önemli tarihsel yapıları bulunmaktadır.

Kapalıçarşı'da altın ve saraciyenin binbir türlüsünü bulmak mümkün. Envayi çeşit kitap mı almak istiyorsunuz yolunuzu sahaflara çevireceksiniz. Yerli viagra diye tabir edilen tatlının binbir türüne Mısır Çarşısında ulaşırsınız. Elektronik eşya alacaksanız Doğubank'ı atlamayacaksınız.

Ticaretin kültürünü özümsemek ve algılamak anlamında dönem dönem Tahtakale'yi güzergah yapmak gerekir. Kapalıçarşı'nın Mahmutpaşa kapısından çıktıktan sonra Mahmutpaşa yokuşundan şöyle bir aşağıya doğru bakacaksınız; aman tanrım o ne muhteşem bir görüntüdür. Binlerce onbinlerce insan, yaşlı çoluk çocuk demeden karınca sürüsü gibi bir görüntüyü resmederler. Çok değişik ve muhteşem bir insan selidir. Ve yokuşun tarihsel kimliğine baktığınızda müthiş bir otantizme tanık olursunuz. O yokuşta insan selinin izlencesi insana o denli keyif verir ki anlatamam.

Yine Kapalıçarşı'nın Mahmutpaşa kapısısının çıkışında ve Nuruosmaniye kapısı arasındaki yerde çok enteresan görüntülere tanık olmak mümkün. Bu yüzmetrelik arada yoğun bir insan trafiği vardır. Ne var ki burayı mesken tutanların işi döviz hareketlerini takip etmek, altın piyasasının durumunu izlemek, borsa hareketleri ve günlük olarak siyasilerin demeçlerine odaklanmakla geçer. Herkesin ellerinde cep telefonları ve telsizler mevcuttur. Çalıştıkları şirketlere değişen hareketleri anında bildirirler. Müthiş bir atmosferdir. Gürültü patırtı derseniz gırla.

O kadar enteresan davranış figürlerine rastlıyorsunuz ki. Bir taraftan alabildiğine bağırarak cep telefonundan karşı tarafatakine bir şeyler anlatma mücadelesinde olanından tutunda grup grup bir araya gelen insanların ekonomik gelişmeleri tahlil edişine kadar hararetli tartışmalara tanık olursunuz. Ama işin ucunda var olan ille de karlı yatırmlar yapmaktır.

Oldukça değişik ve oldukça enteresan bir kültürdür Tahtakale. Anlatmakla bitecek gibi değil.

Sevgiyle Kalın.
NİHAT

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..