Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '08

 
Kategori
Blog
 

Akıl almaz taktikler ve yakası açılmadık tüyolar

Akıl almaz taktikler ve yakası açılmadık tüyolar
 

Ava giden avlanır


Verip duruyoruz işte dostlara… Kimileri kıymetini biliyor ama Ali Gülcü gibi ağzında bakla ıslanmayan arkadaşlar pek faydasını göremiyorlar nedense. Bin defa söyledik oysa bu işlerde “gizlilik” esastır diye ama dinleyen kim?

Gecenin bir vakti “Ağbi senin son yazını önereceğim” diye girdi Messenger şeyinden. Anladım ki bir müşkülü var. Rüşvet teklif etmesi bu yüzden. Anlattı derdini tabii. Ana sayfada bulunan “Enler” sıralamasına kafayı takmış. “En çok yorum alanlarda” 6. sırada bulunan Neşe Evrim Hanım’ın yerinde gözü.

“Aramızda altmış-yetmiş yorum var ağabey, bir koltuk çık da Neşe Hanım’ın yerini kapayım” diyor.

O kadar dil döktüm kendisine, dinletemedim… Neşe Hanım avukattır, dedim! Bir dilekçe yazmaya görsün, ipten adam indirir, onunla uğraşma, dedim! Onun arkasında “Eymirciler”, “9 Eylülcüler” ve “İnönücüler” var, dedim ama dinletemedim!

Gözünü hırs bürümüş bu çocuğun! “Ağabey sen tüyo ver gerisine karışma” diyor. Ben de n’apiim? Aşağıda okuyacağınız tüyoları ve taktikleri madde madde sıralayarak kendisine gönderdim:

Her gün zırt pırt yazı yazacağına biraz da yorum yaz diğer arkadaşlara… Nalıncı keseri gibi hep kendine yontuyorsun. Vermeden alınmaz, ona göre!

Yeni üye olan arkadaşları takip et. Mümkünse onlara ilk “hoş geldin” yorumunu sen yap! Bizim insanımız duygusaldır ve ilkleri unutmaz. “Bana ilk yorumu Boncuk Ali” yapmıştı derler ve seni yorum bombardımanına tutarlar.

Fellik fellik geziyorsun ama blog toplantılarını savsaklıyorsun. Neşe Hanım Eymir’den 60 yorum, İzmir’den 40 yorum, İnönü’den ise 34 yorum çıkarmış, mesajlar hariç. Sen de avucunu yalamışsın. Şile toplantısına katıl, en az 40 yorum alırsın.

Trakya’daki blogçuları örgütle, Osmaniyeli kızlarla iyi geçin, laf sokuşturup durma onlara. Yorum alma rekortmeni Fulya’ ya yorum gönderenleri ayart ve kendi saflarına çekmeye çalış. Ayni yöntemi Neşe Hanım’ın yorumcularına da uygula.

Yazılarına “Fener balığı”, “Deniz feneri”, “El feneri” gibi fenerli sözcükler serpiştir. Fenerbahçe’ye sataşma var diye sayfanı ziyaret eder sarı-lacivert tutkunları. Ve hatta Fenerbahçe’ye sataş arada sırada. Cimbomlusun nasıl olsa, sana yakışır. En az 50 yorum gönderirler.

“Culduz’un” “C”sinde kuyruk yok! Hep Çulduz, diye yanlış yazıyorsun ve Culduz hayranlarını kızdırıyorsun. Yorumlarındaki düşüş bu yüzden!

Arada sırada kendine yorum yaz “Açıklama” diye…

Reyhan Gülcü Hanım nasıl olsa üye…”Aliii, akşama gelirken şeker, un ve yağ getiriver” diye telefon etmesin de bunu sana yorum olarak yazsın. Hem telefondan tasarruf edersin hem de bir yorum bir yorumdur!

Biraz mızıkçılık yap! Editörler de sana yorum göndersin! Editörlerin gönderdiği bir yorum 20 yorum yerine geçiyor, biliyorsun.

Şimdilik bu kadar, gazan mübarek olsun.

Eveeet, Ali Gülcü kardeşim bu tüyo ve taktikleri alır almaz harekete geçmiş. İşi bitti ya, önerdiği yazımı da silmiş! Soluğu da Ömer Sebahattin Ağabeysinin yanında almış ve gizli kalması gereken bu sırları bir bir anlatmış. Ömer Bey’de sağ olsun, onun da ağzında bakla ıslanmıyor ki tutmuş bu durumu yazarak tüm çarşıya duyurmuş.

Olay Neşe Evrim Hanım’ın kulağına gitti tabii. Şu sıralarda “ah vah” eden Ali Gülcü kardeşimin yerinde olmak istemezdim doğrusu. Neşe Hanım gereğini yapacaktır bana göre. Ali kendi bindiği dalı kesti ve beni suçlayıp duruyor.

Söyleyin Allah aşkına… Bunda benim bir suçum var mı?

“En”lerle işim yok benim. Hem sonra çok yorum almışım, az yorum almışım hiç fark etmez! Hem sonra ben burada yazılarımı “üleşmek” için yazıyorum!

Ama akıllandım artık! Bundan sonra kimseye taktik, tüyo falan yok!

İşte bu kadar!

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..