Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '14

 
Kategori
Deneme
 

Akrabalık bağları sadece geri kalmış ülkelerde güçlü

Akrabalık bağları sadece geri kalmış ülkelerde güçlü
 

Aileye bağlığın erdem sayıldığı bir dünyada akrabalık bağlarının güçlü olmasının bireyin özgürlük ve bağımsızlığını engelleyip toplum dinamiklerini etkilediğini nasıl söyleriz? Allahtan güçlü akrabalık bağları eski fikirli bazılarının kuvvetle savunmalarına rağmen hayatın içinde pek gerçekleşmiyor. Eskiler direnseler de zaman ve şartlar bizden yana.

Eski yeni önemli değil, konunun aslı şu: Aile bağları güçlü olmalı mı, olmamalı mı? Eski düşünceye sahip kimselerin aile bağlarının güçlü olmasını istemelerinin haklı nedenleri olup olmadığına bakmak lazım. Anne baba neden çocuklarının hep yanı başlarında, yakınlarında, göz önünde, dahası yanlarında olmasını istiyor olabilir? Gidip gelmeyeceklerini, bir yerlerde kalacaklarını, başlarına bir şey gelebileceğini, yitip kaybolacaklarını düşünüp endişe ettikleri içindir her halde. Çocuklarına hiçbir şey olmayacağını bilseler ve yine de böyle hassasiyet taşısalar ben onlara deli derdim gerçekten. Ama şimdi endişelerinde haklılar. Çünkü ülkemizde güvenli bir yaşam ortamı yok.

Peki, bunun çözümü çocukları eve hapsetmek mi? Türkiye’de belki de bir yıl ailesinden uzakta kalmış kimse yoktur. Sizler bakmayın, okuyorsunuz ya da çalışıyorsunuz bu nedenle mecburen anne babanız uzaklara gitmenize izin veriyor; değilse onlardan habersiz evden çıkamazsınız. Peki, yaptıkları doğru mu? 25–30 yaşına gelmiş insanlar iş kuracak, meslek edinecek, evlenecek, kendilerine bir yaşam oluşturacak, belki görmek gezmek için yurt dışına çıkacaklar… Nerede olursa olsun her halde yaptığından ettiğinden haberiniz olacak. Peki, daha ne! Güvenlikle ilgili endişeleriniz varsa çocuklar naspın, devletin kapısını çalacaksınız. 

Beni kandıramazsınız Türkiye’nin Sayın anne babaları; neden bu değil!

Sizler yapı ve karakter olarak böylesiniz. Siz kendiniz özgür değilsiniz ya (ki birileri size özgürlük verse de almazsınız, köleliği benimsemişsiniz çünkü) çocuklarınızı da özgür bırakmıyorsunuz. Ve sizlerin çocukları Türkiye’nin gençleri de sizin gibi. Yani siz izin verseniz, istediğin yere git, istediğin gibi yaşa deseniz de gitmezler. Hepsinin özeti: Henüz geri kalmış bir ülkeyiz.

Buna rağmen yine de hayatın zorlamasıyla içimizden bazıları aile bağlarını gevşetmiş… Sanal sitelerdeki profillerde bu konuda sorulan soruya çokça üye “aile bağlarım zayıf” cevabını veriyor ama bunların da bu sitelere girebildiklerine göre özgür oldukları unutulmamalı.

Ya Allahın Moldovalısı Letonyalısı bırakıp ailesini gidiyor. Aile diyor ki “o artık belli bir yaşa gelmiş aklı başında biri. Yanımızda olmasına gerek yok”  Ama biz böyle diyemiyoruz. Kadınsa zaten gitme şansı hiç yok. Evlense bile kocasıyla gidemiyor. Burada namus saikiyle hareket edildiğini düşünüyorum. Bir yere salmıyoruz, sonra da diyoruz ki “Bana yük, sırtımdan inmiyor”

“Çocuklarımı seviyorum, onlardan ayrılamam”  

“Biz iyi bir aileyiz, bütün aile fertleri toplanmadan yemeğe oturmayız”

“Beni arayıp sormuyor, yanıma gelmiyor; hayırsız evlat ne olacak!”

“Kaç yaşında olursa olsunlar onlar benim gözümde hala çocuk”

Offf… Offff! Bu halkın cehaleti öldürecek beni!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..