Ali Gençli ve Şiirleri

Aşkın Obsesif Hali (şiirler) öğretmen şair Ali Gençli’nin yeni şiir kitabının adıdır.(1.Basım Ocak 2018 )dir.  Özellikle Ali Gençli’nin “Aşkın Obsesif Hali” adı dikkati çekti.  Özellikle merak ettim.  İnternete girdim. Kısa şöyle bir bilgi aldım: Psikiyatrist Dr. Hüsnü Uçar bu konuda şunları söylüyor:    

Aşk, her canlının mutlaka yaşadığı çok kuvvetli bir duygudur. Sözlükte yazan anlamıyla aşk; bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusudur. Ancak insanlara şiirler, kitaplar, şarkılar yazdıran bu duygunun bilimsel açısından bakıldığında aslında bir hastalık olduğunu biliyor muydunuz?

Yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda aşkın kompulsif (saplantı-zorlantı) ve obsesif (takıntılı) bozukluğu olduğuna dair bilgiler ortaya çıkmaktadır. Biz de bu konu hakkında Psikiyatrist Dr. Hüsnü Uçar'dan bilgi aldık. Uçar, aşkın bir hastalık olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Herkesin aşktan anladığı şey farklıdır. Ama genel olarak bir kişiye yönelik yoğun duygu hissetmektir. Kişiler âşık olduğunda karşısındaki kişinin dünyanın en önemli kişisi olduğunu düşünmektedir."

Şair Ali Gençali’nin yeni şiirler kitabına dönelim. Ali Gençlik sanatımıza, kültürümüze değer veren bir kişiliğe sahiptir.  Bir ara Didim’de olduğu günlerde İmbik  diye bir dergi çıkarıyordu.  Bu dergiyle sesini Anadolu’ya taşıyordu.  İmza ve söyleşi günlerini hazırlıyordu.  ( 2005- 2006)  Kimi zaman benim de bu  İmbik adını taşıyan   dergide  şiirlerim  çıkıyordu. İmbik’te Ahmet Telli, Orhan Veli,  Dinçer Sezgin, Salih Birsel,  Necdet Tezcan,  Tan Doğan,   Cevat Çapan,  Hüseyin Avni Dede,  Ahmet Kutsi Tecer, Can Yücel, Hilmi Yavuz, Feyzi Halıcı, Özdemir Asaf, Nihat Aşar, Yekta Güngör Özden, Behçet Aysan gibi şairlerin şiirlerini okumak mümkündü. Bu şairlerin şiirleri birer anı olarak kaldı İmbik’te…

Ali Gençli’nin “Aşkın Obsesif Hali” Kitabı 100 sayfadan ibarettir.  Şiirler tema olarak daha çok aşk üzerine kurulmuştur. Akıcı, duru ve yalın bir Türkçesi vardır.  Hoşuma giden bazı dizeleri aynen alıyorum: “ Issızlığa yolcu ettiysek gözyaşlarımızı /  İsyanları bastırılmıştır yüreğimizin. Mavidir hüznün rengi ( s: 7 )Hüzün yalnızlığın evrensel dilidir ( 8 ),İhanetleri tohumlarken / Zor zamanların hüznü ( 9 ),Yağmurların her damlasına  / Yüreğimin her parçasına  / beyaz  kar tanesine, sevgiyi yazacağım ( 12 ),Alacaklıydım, alacaklıydım bu dünyadan  / Yitik sevdalarımı alacaklıydım! (13), Keşke büyümeseydik, Şairin dediği gibi “ Biz büyüdük, kirlendi dünya “ ( 17 ),  Şair Ali Gençli aşkı anlatırken kimi zaman sosyal ve toplumsal yapımıza da değiniyor.  

 “Şu Garip İnsanoğlu”   başlıklı şiirinde aynen şunları vurguluyor ozanca:   

“ Zaman gergefine işlerken bilinmezi
Gelip geçiyor hayat…
Ömür dediğin nedir ki?
Bir tutam takvim yaprağı
Çalınan hayatlarda
Tüketiyor kendini şu garip insanoğlu…
Kan ve ter
Zulmün imbiğinden süzülüyorken
Zalimi alkışlıyor
Varoşlarda ömür tüketenler
Ve zalim, her çağda baş tacı
Ne garip şu insanoğlu…( 20 )

Ali Gençliği de biraz tanıyalım: 1957 yılında Keşan’da doğdu. Edirne Erkek İlk Öğretmen Okulundan mezun oldu. 1976 yılında girdiği Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünde ancak iki yıl okuyabildi. Kimi zaman İstanbul Beyoğlu’nda bir figüranlım bürosunda görev yaptı. Yüze yakın film de Figüran olarak çalıştı.  Sinema Emekçileri Derneğinde görev yaptı. Daha sonra öğretmenliğe döndü.  Öykü ve Şiirleri çeşitli dergi ve gazetelerde yer aldı.  1984 yılında kendi isteğiyle SHÇEK Bandırma Çocuk Yuvasına atandı.  1998 yılında tekrar öğretmenliğe döndü ve 2001 yılında emekliye ayrıldı.

Eserleri:   Yürekteki İzdüşümü( 1993), Adı Yitik Şiirler( 2003),  Her Çocuk Bir Evrendir (2008),Adı Yitik  Şiirlerimin  Yürekteki İzdüşümü( 2009),  Atatürk Diyor ki ( 2009 ), İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi( 2009),Çocuklar Çiçektir ( 2009), Atatürk ‘e Mektup ( 2009), Engelsiz Kentler Düşlüyorum (2010)  ve  Yüreğim Enkaz Şimdi ( 2011)  gibi kitapları   yayınlanmıştır.

Son söz olarak Ali Gençli şiirimizi iyi biliyor. Şiirde bir yenilik peşindedir. Ağdalı ve yabancı sözcüklere asla yer vermiyor.  Şiirlerini  serbest yazıyor.  Az ve öz yazıyor.  Aşklarını, anılarını , sevgilerini,  özlemlerini,  yalnızlıklarını, hüzünlerini bir şiir kitabında sergilemeğe çalışmıştır. Bundan da başarılı olmuştur diyebilirim.  Daha nice kitaplara imza atmasını diliyor ve okuyucularının bol olmasını diliyorum.

Abdülkadir  GÜLER

27  Ocak 2019-  SÖKE