Ali Poyrazoğlu

"Sevgi" konusuyla başladı programına. Sevgi'nin gücü'ne değindi.

Çeşitli kültürler, çeşitli diller, çeşitli inançlar'la dünya ekseninde ancak sevgi ile insanların bir arada yaşayabileceklerini vurguladı.

İnsanlar, ailelerinden aldıkları sevgi'yi başkalarına aktardıkları zaman çoğaltabileceklerini, mutluluğun sürekli devam eden bir kavram olmadığı ve yaşanan güzelliklerin sonuçları olduğu hakkında deyinmelerde bulundu...

Kişiler, ünvanlarıyla değil, kendi iç kimlikleriyle öne çıkmaları durumunda yaşamlarını kolaylaştırabileceklerini savundu...

Bodrum'da antik tiyatro'nun taşları insanlar tarafından bir-bir sökülmekten kurtararak oyun oynar hale getirilmesinde desteği olduğunu ve yaz ayları boyunca tek kişilik oyunlar oynadığını söyledi... (Bu arada kendi reklamını da yaptı... O kadar da hakkıdır diye düşünüyorum)

Ali Poyrazoğlu'dan söz ediyorum...

"Müthiş yetenek, müthiş performans" deyimlerini çoktan aşmış, çoktan geçmiş bir isim... İhtiyacı olduğunu da sanmıyorum bu tür övgülere...

Haber Turk Tv'de bu akşam ilk programıyla karşımızdaydı.

Uzun yıllar sonra ilk defa televizyon aleti'nin yararlı bir alet olduğunu tasdik ettim...

Konuk söyleşilerle de programını devam ettirdi ama program açılışındaki Stend-up gösterisi izlemeye değerdi.

Poyrazoğlu, tiyatro ile ilgili çalışması oyunculukla sınırlı değil. Şiir-oyun yazıyor, çeviriler yapıyor, Üniversite'de tiyatro üzerine ders veriyor, oyuncu yetiştiriyor, özel kuruluşlarda dönüşümlü oyunlar sergiliyor.

Yeteli bulmuyorum.

Tiyatro sanat'ında neredeyse uç noktaya gelmiş bir sanatçı için bunlar yeterli değil. Toplum'un gelişimi için mutlak gerekli olan Ronesans üzerine çalışmalar yapmasını bekliyoruz...