Allah Herkesi Birbirinden Farklı Yaratmışken; Habire Başkalarına Benzemeye Çalışır Sivri Akıllılar!

Milliyet Blog’un değerli yazarlarından Şennur Köseli, “Beni Ben Yapanlar“ başlıklı yazıma Facebook’ta yaptığı yorumda; “Kendin olmak”la ilgili ilginç bir tanıma imza attı. Ben de kendisinden izinli olarak “ kendin olmak “ hakkında yaptığı tanımı biraz daha genişleterek yeniden yorumlayacağım.

“ En sıradan şeyi bile sıradışı yapmaktır KENDİN OLMAK.” Diyor sayın Köseli.

Ama milyarlarcamız bu tür açıklamaların değerini bilmiyor. Allah’ın bizi herkesten farklı yaratış mucizesini bi yana bırakıp, çoğu vakit türdeşlerimizin bizden çok daha kötü örneklerine özenip tapınırız. Bununla da yetinmez rol model bellediğimiz ne idüğü belirsiz tipleri taklit etmeye kalkışırız/ çalışırız. Bir nevi yaradana isyan etmek, başkaldırmaktır yaptığımız ama… Bizde bunun idrakinde fikir ne gezer?!

Yine Şennur Hanım’ın saptamasından hareketle, şunu diyebilirim kolayca:

İnsanoğlunun “en sıradan işi bile sıradışı yapması“ yoğrulduğu hamura uymasıdır aslında.

 Kar tanelerinin yere düşerken birbirlerine değmeyişine bin yıllardır şaşıranlar(!); bunun çok daha ibretlik, biraz ince düşünseler, akıllarını oynatmalarına bile neden olabilecek bir örneğini ahmaklığın, şapşallığın her türünün önüne geçerek görememeyi, fark edememeyi başarırlar ne yazık ki.

 Şimdiye dek yeryüzüne gönderilen, sayılarının ne olduğunu, kaç yüz milyara karşılık geldiklerini henüz bilemediğimiz, tespit edemediğimiz insanların; ne bedenleri ne ruhları birbiriyle benzeşir.

Karakteri, kişiliği birbirinden sayısız farklı; tipleri, görünüşleri, duruşları diğerlerinden bin beş yüz derece ayrı olanlar; Rabbin bunca hediyesini reddedip, elinin tersiyle itip, el aleme benzemeye çalışır.

Ve tüm bunlar yaşanırken, kişisel  parmak izi şifrelerimizi de görmezden gelmeyi beceririz! Doğrusu yeteneğin böylesi, sirk hayvanlarında bile bulunmaz!

Aslında sadece kendi farklılığını kabullenip, “ başkalarına benzeme kompleksi “ ni bir yana bırakabilse ne başarı hikayeleri yazabilecekler… Kendilerine yaptıkları tarifi imkansız haksızlık sonucu, dünyadaki toplam miktarı henüz  sayısallaştırılamamış “ başarısız insanlar “ kervanına katılırlar.

E, Allah bize başka neylesin? Her kulunu nev-i şahsına münhasır -kendine özgü- yaratmışsa… Eşref-i mahlukat -yaratılmışların en şereflisi- demişse insan evladı için… Ve onun dünyaya gönderdiği sonsuz ve sınırsız kulu -kendi olmayı- bırakıp -başkası olma- derdine düşmüşse… Böylelerine ne denir?

Lafın tamamı aptala söylenir. N’olur beni daha fazla konuşturmayın!