Allah Korusun

Elazığ Karakoçan'da 6 büyüklüğünde bir dakika süren deprem ve ilk açıklamalara göre bilanço 41 ölü, 50 üzerinde yaralı...

Ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ve şu anda en büyük dileğimiz devletin ve yardım ekiplerinin bölgedeki yaraları en kısa sürede sarmasıdır.

Henüz yeterli bilgi yok ama aklımıza ilk olarak diğer depremler ve diğer ülkeler geliyor.

Çok yakın zamanda 8.8 şiddetinde Şili Örneği var... Önceki hafta gerçekleşen kaydedilmiş en büyük 7. deprem olan Şili depreminde ölenlerin sayısı, 802’den 452’ye düşürülmüş! Dikkat buyurunuz, artmıyor, azaltılıyor! Bizim gibi bir ülke için kara mizah gibi...

Enkaz altında kaldıkları veya tsunami dedikleri "deprem sonrası büyük okyanus dalgaları" sebebiyle öldükleri sanılan kayıp kişilerin canlı ortaya çıkması sonucu rakamları güncelleyen resmi kaynaklar, ölü sayısını 452 olarak açıklıyor. Şili'de son 50 yılın en güçlü depreminde 1, 5 milyon ev hasar görüyor ve 15 bölgeden 6'sı afet bölgesi ilan ediliyor. Öte yandan Şili'de hayatını kaybedenler için 3 günlük yas ilan edilirken dün ülkedeki tüm bayraklar yarıya indiriliyor.

1999 Depreminden hemen sonra Gölcük'teydim, açıkçası o telaşla bayrakların yarıya inip inmediğini hatırlamıyorum. Zaten haber izleyecek ne televizyon, ne elektrik vardı. Kendimiz zaten haberin içindeydik. (O günlerde Associated Press ile çalışıyordum). Ama Şili 452 kişi için bayraklarını yarıya indiriyor. Sizce "insan hayatına verilen önem" desek çok mu abartmış oluruz?

Bir de 230 bin kişinin öldüğü Haiti depremini var. Merkez üssü başkent Port-au-Princee'ye 25 km uzaklıkta olan ve 7, 0 Richter büyüklüğünde, 12 Ocak 2010 tarihinde, yerel saate göre 21:53'de gerçekleşen deprem yerin 13 km altında meydana geliyor. Haiti'den bin kat daha güçlü olan Şili depreminde, bu kadar az can kaybının nasıl sağlandığını tartışıyor.

Şili’deki deprem, yaklaşık olarak 16 bin megatonluk enerjinin açığa çıkmasına neden olurken, Haiti depreminde 32 megatonluk enerji açığa çıkmış. 7, 5 büyüklüğündeki bir depremdeyse 178 megaton enerjinin açığa çıktığı belirtiliyor. 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi ise 7, 4 büyüklüğündeydi.

Nagasaki’ye atılan atom bombası ise 32 kilotonluk enerji açığa çıkarmıştı. 1 Megatonun 100 kilotona eşit olduğunu düşünsek bile bu büyüklükleri anlamamız ve yorumlamamız mümkün değil, ateş düştüğü yeri yakar deyip geçeriz!

Aslında bu verilerin yeterli olmadığını ve yıkıcı durumun aynı zamanda yer yüzeyine ve yerleşim yerlerine olan yakınlığının da etkisi çok fazla... Örneğin Şili depreminin merkez üssünün denizde ve yerin 34 km altında olması da şans faktörü olarak kabul ediliyor.

Bizdeki şans faktörü ise "ALLAH KORUSUN" şeklinde kendini buluyor!