Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Alman`ın gözüyle Türk

Alman`ın gözüyle Türk
 

Bir çarkıfelek oyununda yarışmacının biri, sesli harf satın almak ister.
"Bir ''Ü'' alabilir miyim? Bing... bing... bing... bing... Cümlenin yarısından çoğu açılmıştır.

Türkçe’ nin, Türkçe bilmeyen birinin kulağına nasıl geldiğini hiç düşündünüz mü?
Birçok Alman arkadaşımla konuştum bu konuyu.
Genelde biz konuşurken, onlar en fazla Ü, Ö ve I harflerini duyuyorlarmış.

Zeki Alasya ile Metin Akpınar'ın oyunlarından birinin sahne finalinde şöyle bir manzara kalmış aklımda:

Kılıçla dayandık Viyana kapılarına, beceremedik ve püskürtüldük.
Sonra bir daha denedik, bu sefer agır silahla, topla. Yine beceremedik,
süpürgeyle süpürülür gibi süpürüldük.
O zamandan olsa gerek, süpürge kaldı aklımızda.
Aldık süpürgeyi elimize üçüncü kuşatma, bu seferkini başardık. Ne topla ne kılıçla,
süpürgeyle daldık Avrupa'ya, hemde ne dalış, namımıza şanımıza lâyik...

Bu Avrupalı da bayağı değişmis canım, düşmanı önce tibbî muayeneden geçiriyor iyi mi?
Ağzına, dişlerine bakıyor, kan alıyor, poposuna varana kadar her tarafını kontrol ediyor.
Uygunsa, açıyor kalenin kapısını ve veriyor eline süpürgeyi.
Cebine de oturma müsaadesiyle, ayakta kalma müsaadesini soktu mu tamamdır bu iş.
Valla bu Osmanlı'yı anlamak zor. Bu kadar misafirperver bir topluluğa, ne diye kılıçla, kalkanla kuşatma düzenlenmiş acaba?
Neyse o, geçmişte kaldı, günümüze bakalım biz.

Alman'ın sevdiği Türk,

* Fabrikada yapılacak en itici işin başında.
* Lağım çukurunda.
* Asit kazanlarında.
* Kaynak motorunun başında
* Zehirli maddelerle haşır neşir.
Türk varsa korkma, o halleder! Daha buna benzer ne işler!

Alman`ın sevmediği Türk,

* Erkek, ya camii de ya da kahvede.
* Kadın, torbalar elinde, erkeğin on metre gerisinde.
* Kadın, hamile, iki çocuk iki elinde, yanında kocası, onun omuzlarında ortanca oğlu, bebek arabasında en küçükleri.
* Kara kafalı, eli tespihli, yerlere balgam saçan adam.
* Parklardaki banklar da başı kapalı şişman, şişman kadınlar, sak sak sak cak cak cak lak lak lak, çekirdek kabuğu her taraf.
* Çocuğunu marketlerde tekme, tokat terbiye eden baba.
* Metro duraklarında, ağzında çiklet, yüzünde bir kutu boya, daha on altısında, akıllara durgunluk veren küfürlerle.
* Yarı Türkçe, biraz Kürtçe, biraz Almanca, cepte bıçak, yaşları 14-16 arasındaki metro kabadayıları.
* Kara çarşaflı, türbanlı, çember sakallı, sarıklı Müslümanlar, terörist görüntülü insanlar.
* Yarıya kadar açık gömlekten görünen ormanı andıran kıllar, ağzının ortasında altın diş.
* Bir palabıyık suratında, elinde pankart, pankartta Apo.
* Sosyal yardım dairelerini istila edip, Mercedesten inmeyen sahtekâr vatandaşlarımız. Iş ve işçi bulma kurumu dolandırıcıları.

Alman'ın görmek istemediği Türkler:

* Binlerce işçi çalıştıran döner imalâthane sahipleri.
* Mobilya ve sucuk fabrikatörleri
* Sigorta milyonerleri
* Uçak filolarıyla, milyonları taşıyan Türkler
* Süper market zincirleriyle ünlenen Türkler
* Halıcılar, dönerciler, restoran sahipleri, galericiler, taksiciler,
tiyatrocular, şairler, yazarlar, ressamlar ve daha kimler, kimler.

Biz Istanbul'daki göçle baş edemezken, Almanlardan anlayış beklentilerimizi bir daha gözden geçirmeyelim mi?

* Adamlara patlıcanı yedirdik, beğendiler
* Döneri yedirdik, beğendiler
* Lugatlerine lahmacunu soktuk,
* Gençlerine lanlı-lunlu konuşmayı öğrettik.
* Kız aldık, kız verdık.
* Saz kurslarına gönderdik.
* Alman kültürünü şöyle bir ele aldık, evirdik-çevirdik, onlara da çekirdek çitlettik.
* Birileri asimile oldu olmasına da, ''kim oldu, kim olmadı?'' kimse anlamadı.

Bir şekilde Avrupalı olduk, burası kesin, işgalin görülmemiş şeklini sergiledik, burası da kesin
ama çıkmaz bir yol var yine de, burası en kesin tarafı bu işin.

Ne alan memnun ne satan.
Her iki tarafta da bir memnuniyetsizlik var.

Alman: "Atsan atamazsın, satsan satamazsın, yaksan yakamazsın, gaz odaları, katliam fırınları zaten yasak" düşüncesinde.

Türk: "Gitsen gidemezsin, kalsan kalamazsın, ne burası vatanın ne orası" düşüncesinde.
Işte böyle bir girdap içinde, Alman Türk'ün, Türk de Alman'ın gözünde.

Okan TINMAZ 08.06.2007

 
Toplam blog
: 121
: 1814
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Almanya'da doğdum. Haylaz bir öğrenciydim. 16 yaşımdan beri ticaretle ilgileniyorum. Şu anda büyük b..