Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (14)

Alo orda mısın (14)
 

 

 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--13-/Blog/?BlogNo=111927

 

Nazan için de durum çok karışıktı. Bir tarafta Murat, hayalini kurduğu evlilik, okul ve diğer tarafta Murat’ı Nazan’a yakıştırmayan ailesi...

Nazan odasından çıkmıyordu. Murat da odasına kapandı ve Nazan’ı aradı. “Bizimkiler çok gerildi sizde durum nasıl?” diye sordu.

Nazan, “çok rahat görünüyorlar, Murat korkuyorum ya evlilikten vazgeçerlerse” deyince Murat, ‘ biz birbirimizi çok seviyoruz, zamanla sevgimizi anlayacaklar saygı duyacaklar” dedi.

Nazan Murat’ın kendine olan hislerini duymaktan büyük güç aldı. Aşkı karşılıksız değildi. Murat da ona aşıktı ve gerektiğinde aşkı için savaşacağını üstü kapalı dile getirmişti. Bu telefon görüşmesi her ikisine de çok iyi geldi. Biraz olsun rahatladılar.

Nazan’ın anne ve babası sevinçliydiler. Büyük bir dertten kurtulmuşlardı. Ama Nazan’ın Murat’a olan aşkıyla nasıl başedeceklerini bilemiyorlardı. Hiçbir şekilde kızlarını kaybetmek istemiyorlardı.

Her iki evde de akşam yemeği için masalar hazırlandı. Murat’ın evinde belirsizlik ve sessizlik içinde yemekler yendi ve masadan kalkıldı.

Nazan’ın evinde keyifli bir akşam yemeği yeniyordu. Babası, “yemekten sonra gecikmeden hazırlanalım da misafirlere yemekte yakalanmayalım” dedi.

Vakit gelmişti. Çok geç olmadan Murat ve ailesi Nazan’larda olmalıydı. Özenle kıyafetler seçildi ve Murat’lar Nazan’lara doğru yola çıktılar.

Nazan’ların evde garip bir rahatlık vardı. Babası hiç sinirli değildi. Yemek sonrası kıyafetler şıklaştı. Nazan bu gece kıyafet konusunda hiç panik olmamıştı. Bir blucin ve badi seçip giydi. Makyaj yapmak da istemedi. Saçlarını taradı ve çok sevdiği parfümle geceye hazır olacağına inandı.

Herkes hazır halde salonda toplandı. Nazan’ın kıyafeti ve duruşu babasının gözünden kaçmadı. “Ne o, yoksa yine annen makyaj yapmanı yasakladı mı?” diye sordu. Annesi suçlandığını düşünerek, “hayıırr yasaklamadım. Bu gece dilediği gibi makyaj yapabilir” dedi. Nazan, “makyaj yapmak istemedim baba” diyerek konuyu kapattı.

Yol boyunca Murat’ın annesi söylendi, “nedir bu emrivaki böyle, kız hamile diye hemen düğün mü isteyecekler acaba?” dedi.

Babası, “evet mümkündür. Zor bir dönemden geçiyoruz hepimiz de. Onlar için de hiç kolay değil. Düğün için acele etmelerini anlayabilirim” dedi.

Annesi Murat’a dönerek, “böyle bir hatayı nasıl yaparsın halâ sana inanamıyorum!” dedi.

Babası, Murat’la annesinin çekişmesinden çok sıkılmıştı. Birden aklına geldi, “çiçek aldınız mı, elimiz boş mu gidiyoruz?” diye sordu.

Annesi, “bu çocuk akıl mı bıraktı, almadık çiçek miçek. Bir çiçekçi bulalım da alalım, elimiz boş gitmeyelim” dedi.

Bir süre arandıktan sonra çiçekçi bulundu ve annesi gül almayı düşünürken Murat, “hayır beyaz papatya alalım Nazan kır çiçeklerini çok seviyor” dedi.

Babası çiçek kavgası yaşanmasın diye, “hadi papatyalarımızı alalım da gidelim, geç kaldık ayıp oldu” dedi ve çiçekçiden papatyalarla birlikte çıktılar.

Neyse ki artık Nazan’ların evinin önüne gelmişlerdi. Tedirgin bir şekilde arabadan inerek kapıya geldiler. Son bir bakışma sonrasında Murat zili çaldı ve karşısında Nazan’ı gördü....

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..