Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '11

 
Kategori
Magazin
 

Altın Kelebek Ödül Töreni ve ünlülerin garip halleri

Altın Kelebek Ödül Töreni ve ünlülerin garip halleri
 

Altın Kelebek Ödül Töreni ve Ünlülerin Garip Halleri 

Dün Akşam Tv Kanallarını gezinirken televizyon ekranlarında Altın Kelebek Ödülleri törenine takıldı gözüm. 

Sunuculuğunu Beyazıt Öztürk ve Ayşe Arman’ın gerceklestirdiği törende birbirinden ünlü konuklar, renkli simalar, şarkı ve danslarıyla geceyi renklendiren sanatcılarla, dolu dolu bir organizasyon hazırlığı yapılmıştı. 

Ama her zaman oldugu gibi sadece bir kesite takılı kaldım. 

Tarkan’ın ödül aldığı kesit . 

Çünkü hiç alışık değildik Tarkan'ı bu tarz törenlerde görmeye, sunucular dahil herkes şaşkınlık içindeydi. 

Tarkan’ın herhangi bir talk show, ödül töreni vb programlara katılmaması, cok sık röportaj vermemesinden mi olsa gerek bende şaşkınlıkla ama bir okadar keyifle izledim . 

Gecenlerde Kral Tv ödül töreninde ödülünü almaya gelmediği için Hülya Avşar’dan ağır hakaretlere maruz kalmıştı Tarkan . 

Konu ettiğim şey Tarkan’ın geceye gelmesi değil elbet, konu ona yapıldıgını düşündüğüm saygısızlıktı. 

En iyi Türk pop müziği erkek solisti seçilen ve yılın en iyi şarkısı (Sevdanın son vuruşu) dalında iki öldül alan Tarkan, ödüllerini almak için sahneye çıktı. Ayşe Arman, "Tarkan bana röportaj ver lütfen" dedi. Beyazıt Öztürk ise "Benim programıma gelmeden olmaz. Bakın burada herkesin huzurunda söylüyorum programıma gel" dedi. O önce ben dedi o olmaz ben dedi . Tarkan da "İnşallah" demekle yetindi.


Tarkan, yılın şarkısı seçilen "Sevdanın son vuruşu" nu en sempatik halleriyle seslendirdikten sonra sahneden inmeye hazırlanırken bir anda sahneye çıkan Tuğba Ekinci, herkesi şaşırttı. 

Hülya Avşar'ın yerine bir soru sormak istiyorum çok merak edildi çünkü diyen Tuba Ekinci, Tarkan'a "Neden okul yaptırmadın?" diye sordu. 

Bence hiç gerek yok okul yaptırmana ama yine de cevap ver diyen birde üstüne düet yapmak istediğini belirten Ekinci'nin bu sözleri üzerine Tarkan şunları söyledi: 

Ben yaptırdıklarımı, yaptıklarımı çok anlatmayı sevmem. Herkes biliyor, bilen biliyor. Bence böyle şeylerden zaten söz edilmemeli. Zaten burada bunu tartışmanın bir anlamı yok. " Tarkan daha sonra izleyicilere dönerek 

"Bu bir ödül töreni, ne yapıyoruz biz, bunları mı konuşacağız burada" dedi. 

Ve noktayı koydu. Keşke herkes kendine bir ders cıkarsa bu sözlerden . 

Ödülünü almaya gelmesinden gitmesine kadar hoş olmayan tavırlar sergilendi diye düşünüyorum. 

Herkes isteğini, talebini, sorusunu, merak ettiklerini bir kağıda yazıp dilek ağacı gibi bağlasa yeriydi. 

Sanatçı dediğin halka davranışıyla örnek olan kişi değil midir? 

Sanatçı dediğin sanatını icra eden kişi değil midir? 

Ucuk olsun, kacık olsun, şen olsun, şakrak olsun , ağır olsun, despot olsun, kaprisli olsun, rüküş olsun, şık olsun, şakacı olsun, espiriden anlamasın. 

Kimsenin kimsenin tarzına tavrına karakterine bişey dediği yok ama nerde nasıl hareket etmesini bilmek nezaman ne konustugunu bilmek, yani doğru yerde doğru şekilde konusmak bir meziyet işi değil midir ? 

Halka mal olmuş birinin sahıp olması gereken en büyük meziyettir. 

Kim bilir belki bu meziyete sahip oldukları için Tarkan ve Arif Sağ'ın gelini Pınar Sağ ile düet yaptı, bu yüzden Kibariye ile Ajda Pekkan ile, Sezen Aksu ve daha bir cok saygı değer sanatcı ile bir arada gördük . 

Kral TV müzik ödüllerinde ödülü almaya gelmediği için ‘ Dangalak ‘ ‘Eşek herif ‘ ' 1 metre boyuyla ancak göbek atıyor ' tarzında çiğ, ucuz cümleler sarfetmek hele de, ülkeyi sadece ne polemikleriyle ne ona buna sataşmalarıyla ne ortaya attıgı iddalarıyla sadece ama sadece sanatıyla temsil eden biri için bu cümleleri sarfetmek yada bırakın Tarkan’ı herhangi biri için dile getirmek nasıl bir görgüdür, nasıl bir saygısızlıktır. 

Kadınların muayyen günlerinde adam yaralaması mahkemelerde hafifletici sebep olarak görülüyormuş çünkü o dönemde kadınların hormonlarındaki artıştan kaynaklı istekleri dısında ya aşırı asabiyet ya aşırı duygusal tepkiler vermesine sebep olan hormon salgısı oluyormuş diye bir haber okumuştum gecenlerde. 

Hangi özel günündeydi Hülya hanım bilmem ama kullanmış olduğu sözlerin hiçbir hafifletici sebebi yoktur kanımca. Eleştirebilir ve hatta kızabilirsin ama kullandıgın kelimeleri halka mal olmuş bir sanatcı olarak görüyorsan kendini ve bunu da sık sık dile getiriyorsan iki kere üç kere belkı on kere düşünüp kelimeleri secip öyle konusmalısın, sinirlerine hakim olmayı bilmelisin . 

Gelelim tekrar Altın Kelebek ödül töreni gecesine,  

Beyaz Show'u cok severek yıllardır hiç sıkılmadan izlerim , Ayşe Arman’nın ise yapmış oldugu işlerde başarılı olmadıgını söylemek nankörlük olur. 

Beyaz yine cok sempatik yine tüm sevimliliğiyle , Ayşe Arman şık ve alımlı haliyle sahnedeydi. 

Ama yılların tozunu atmış bu insanların bir ödül töreni programını sunarken sunucu kimliğinden cıkıp Tarkan, benımle röportaj yap lütfen , "Benim programıma gelmeden olmaz. Bakın burada herkesin huzurunda söylüyorum programıma gel" demesi bir yana, yırtık dondan cıkar gibi ( sürç-i lisan ettiysem affola benim aklıma daha uygun bir söz gelmedi çünkü) hiç anlam veremedıgımız Tuğba Ekinci’nin kendini sahneye atıp kendisine Dangalak, Eşek herif diyen biri adına soru sormak istemesi ve bu sorununda ödül töreni ve sanatçı kimliğiyle hiç alakası olamayan bir soru oluşu, sanatcıya o anda yapılan saygısızlık değildir de nedir ? 

Doğrudur, her yerde cıkmıyor oluşu, mega star oluşu, bu fırsatı bir daha yakalayamıyor oluşu gibi bir sürü sebep sıralanabilir ama doğru yer doğru zaman diye bir sey vardır hadi dogru yer orasıdır ve bir araya gelmek pek mumkun olmayacaktır bir daha. 

O Halde zamanı ve tarzı dogru sekilde ayarlayın be kardeşim. 

Ne yalan söyleyeyim izlerken görüntüler bana bir devlet büyüğü ya da ünlü bir sanatçıyı gördüğünde yakasına yapışıp iş isteyen ya da yardım talebınde bulunan, işini halletirmeye çalışan insan manzaralarını anımsattı. 

Tarkan kendisine ‘’Dangalak Eşek herif 1 metre boyu var anca göbek atıyor ‘’ diyen (ki biz şuanda Hülya Avşar’ın boy uzunluğundan ve bir dönem popo sallayarak gönüllerimizi, gözlerimizi açan hareketinden dahi bahsetmiyoruz ) biri, diğer tarafta kendisine hakaret edildiği halde hiç bu polemiklere girmeyen , kendisi hakkında söylenen hiçbir şey hakkında, kimseyle polemik yaşamayan , özel hayatı değil sadece yapmış oldugu iş ile gündemde olmayı ilke edinmiş ve bilemem belki de bu sebeptendir bu ilkesinden dolayı Mega Star olmuş bir isim . 

Bir stara yakışır tarzda ve edada teşekkürlerini sunup, sarkısını söyleyip, ödülünü alıyor . 

Ama bu yetmiyordu . 

Özel hayatını, yardımlarını, aşklarını, idiğini gıdığını bilip, eleştirip sonra eleştirilerle yerden yere vurup ekran karşısında kimsesiz bir cocuğa yardım ederken yada yardıma muhtac birine ağlarken görmek istiyorduk, sırtına vurup helal olsun be demek için gerekliydi tüm bunlar, sonra ağız dalasına girmek istiyorduk, ben sana dangalak dedim, sesmi var sende anca kıvır, kimsin sen dedim, derim ben, sen de bana karşılık ver, gündemde olalım kendimize bir meşkale bulmuş olalım sonra senin söylediğin söze sevgili basın mensuplarıyla olmadı facebook ya da twitterla ben de bir gönderme yapayım sonra sen de karsılık ver sonra işin ucu kacsın ve biz mahkemelerde bulusalım sevgili basın mensubu arkadaslar soru sorsun ve ‘ arkadaslar bu konu hakkında konusmak istemiyorum, mahkemede hesaplasacagız ‘ diyeyim ve senden sonra kendıme baska meşkaleler bulmak için hedef değiştireyim ama sen bana sanatçı de yanı ben sanatımı icra eden biri olayım, şarkılar söyleyeyim. 

Oldum olası anlamadım facebooktan twitterdan magazın basınından birbirleri ile atışıp agır hakaretlere ulasıp sonra birbirleri ile de yetınmeyıp eş, dost, aile, kız arkadaslarıda işin içine katıp belden aşagı vurup, karsılıgını alınca da Mahkemeye verip ‘’ simdi susuyorum mahkemede konusacagım ‘ diyen tipleri. 

Madem susmak gibi bir meziyetin var, bu işi zamanında yapsan da bu anlamsız polemik en başından yaşanmasa. 

Hiç anlamadım, anlamayacagım da . 

Ve hiç anlamıyorum, yardım için, okul yaptırmak için, çocuk esirgeme kurumlarını, kimsesizler yurdunu ziyaret edip, sözüm ona ordakileri mutlu etmek için, kuafore gidip önce baştan aşağı süslenip sonra Basın Mensubu arkadasları çağırıp, bu kurumları gezip iki damla göz yaşı akıtıp ekranlara, sonra da çekip giden, sonrasında umru dahi olmayan ama kendini içten gelmeyen duygularla kanıtlamaya çalışan bu insanları . 

Hiç anlamıyorum, anlamayacagım da . 

Unutulmuş yeşilçam yıldızlarından Sami Hazinses, Mesut Engin, Sevim Şengül ve sayamadıgım bircok isim gibi parkalarda, sokaklarda, hastanelerde terk edilmişlikle yüzleşip bu acı görüntüler ekranlara geldiğinde, kameralara görünmek adına ziyaretine gelip iki damla göz yaşı akıtıp halktan helal olsunlu bir alkış alıp bir dahada ne arayıp ne soran hayırseverler ünlülerle dolu ve bu ünlüler bir ödül töreninde pırt diye cıkıp ‘neden okul yaptırmadın ‘ diye sorarken halkın gözünde helal olsunlu alkış almayı mı bekkiyorlardı bilmiyorum ama yersiz, zamansız ve bir okadar saçma bir cıkış olmuştu. 

Sürekli herkesle kavga içinde olan, ona buna sataşan, gündemde kalabilmek için yakışık almayan davranışlar sergileyen, sırf gösteriş olsun diye sahne makyajı ve kostumleriyle basını peşine takıp yardım faaliyetlerinde bulundugunu kanıtlamaya calısan o kitle, burdan gercekten cok antipatik görünüyorsunuz. 

Bazılarını ukala kendini beğenmiş, hiç halktan değil diye sürekli eleştireceğinize işi, sanatı adına yaptıklarına bakın ve örnek alın ve eğer bu şekilde halktan olacaksanız benden size tavsiye bence hiç Halktan laşmayın . 

 
Toplam blog
: 58
: 3499
Kayıt tarihi
: 16.11.10
 
 

Mersin Üniversitesi Turizm Otelcilik Konaklama işletmeciliği mezunuyum. ..