Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '07

 
Kategori
Sinema
 

Altın Portakal

43. Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl da 16-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi. Sürpriz filmler ve oyuncular ödüle layık görüldü. Özer Kızıltan’ın ilk uzun metraj filmi “Takva” toplam 9 ödülün sahibi oldu. Buna rağmen en iyi film ödülünü, yalnızca bir ödül almış olan”Kader”e kaptırdı.

En iyi yönetmen ödülünü de “İklimler” filminden dolayı Nuri Bilge Ceylan aldı. En iyi erkek oyuncu ödülünü “Takva” filmindeki başarısı ile Erkan Can alırken, en iyi kadın oyuncu ödülü de “Eve Dönüş”filmindeki rolü ile Sibel Kekili’ye verildi. Ayrıca diğer ödüller de, aksiliklerle devam eden gecede sahiplerini teker teker buldu.

Organizasyon bozukluğundan dolayı sürekli aksilikler, olumsuzluklar yaşandı. Açılışa gelen çoğu sinema oyuncusu nedense ödül gecesi salonda yoktu. Jüri başkanı Şerif Gören ise protesto edip salonu terk etti.

Anlayacağınız yine Altın Portakal ve yine bir sürü eleştiri, sorun… Peki neden? Hep bizde mi yaşanır bu aksilikler, olumsuzluklar, sıkıntılar...

Benim sözüm kimsenin aldığı ödüle değil. Sibel Kekili her ne kadar ödül aldığına inanamadığını söylese de ben en azından bu ödülü geçen yıl Vildan Atasever'e veren jürinin Kekili'ye vermesine de açıkçası şaşırmadım.

Benim sözüm yarışmaya giren filmlere… ”Babam ve Oğlum” filmi bu yıl yarışmaya hak kazanamadı. Nedeni de dvdsi çıktığı için. Uluslararası festivallerde bu tabii ki önemli ve bu yüzden dvdsi çıkan filmler yarışmaya hak kazanamıyor. Ama orda ülkesinde nasıl bir sinema yapıldığını bilmeyen ve yaşamını yurt dışında sürdüren hatta oyunculuğunu da oradaki sinema filmlerinde gösteren kişiyi jüriye de almıyor.

“Babam ve Oğlum” filmi eğer yarışmaya hak kazansaydı sanırım en az 9 daldaki ödülü silip süpürürdü. Böyle olunca da sözüm ona entelektüel sinema eleştirmenleri mutsuz olacaktı. Çünkü Başta Atilla Dorsay ve bir çok film eleştirmeni eğer “Babam ve Oğlum” yarışmaya hak kazansaydı ve ödülleri toplasaydı kimse “Kader, Takva " ve bunun gibi filmleri merak edip izlemezdi diye düşünüyor. Yani izleyici bazında kısır olan sinemamız böylelikle salonlarını dolduracak ve ödül alan bu filmleri izletecek.

Bence milyonların sinema salonlarını doldurup büyük gişe rekoru kırdırdığı filmi bazı sudan ucuz nedenlerle yarışmaya sokmamak saçma bir yaklaşımdır. Bunu uygulamaya koymak eleştirmenlerin dediği gibi devrimcilik asla değildir. Birilerinin hakkını yiyeceksiniz sonrada bunu adı devrim olacak.

Şimdi ödül alan filmlerin büyük gişe rekorları kıracağını mı zannediyorsunuz?Vizyona girdiklerinde bunu hep birlikte göreceğiz. Ben bunun tam tersini düşünüyorum. Halkın beğenisinden uzak çekilen bu filmler aldıkları ödüllerle kalacaklar. Hakkı yenilen bir sinema filmi de altın portakalın yine her zamanki gibi bir ayıbı olarak hafızalarımızda kalacak. Jürinin bu yaklaşımını cesur bir tavır olarak gören bir çok eleştirmen de otursun bence bir kez daha düşünsün, acaba doğru mu diye…

Yönetmen Serdar Tural

 
Toplam blog
: 12
: 2631
Kayıt tarihi
: 25.06.07
 
 

İŞ Medya Sektörü: Uzun yıllar bir çok dergi, gazete ve tv lerde muhabirlik, köşe yazarlığı(Mi..