Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Amasra'da "Tahta Leylekler" koruma altında...

Amasra'da "Tahta Leylekler" koruma altında...
 

Amasra Çekiciler Çarşısında bu işi yapan iki usta kalmış. Bu da onlardan biri. Şimdilik dayanıyor.


Amasra, Karadeniz’in göz bebeği. Turizm, başını almış yürümüş. Tarihi ve doğal güzelliği ile çağlara meydan okuyor.

 Amasra’nın en  ilgi çekici çarşısı “ Çekiciler Çarşısı” oluyor. Keman yayını  sopasıyle düşünün. İşleyeceğiniz ağacı, tellerine sarar gibi düşünerekten  işleyeceğiniz ham tahta, üzerine bir defa dolayın. Keman çalar gibi ileri ittikçe, geri çektikçe, sarmaladığınız o tahta, döne döne ileri geri sarılıyor  (İplerle)  Ve tornanın sivri ucu, nesne döndükçe bata çıka yontuyor, kıvama getiriyor tahtayı. Onun için, “çekmek” fiilinden  üretilerek “ Çekiciler” ismini almış.

Eskiden bir çekme işi vardı. Pıtrak gibi yaygındı atölyeler. Koskoca çarşı, 2-3 kişinin eline kalmış. Yakınındaki Ahatlar köyüne taşınmış tezgahlar. İşlenenler, Amasra’ya oradan getirilip  satılıyor.

Neden bu böyle oldu? Çin ve Japon işi piyasayı sardı. Ucuz diye  rağbette. Ama sağlıklı ve sağlam değil. Gel de bunu halkımıza anlat. Ne zaman ki Çin işi Japon işi memlekete girdi, el sanatları öldü. Te işte o ka! Millet, ucuzluğa kapıldı. O oyuncaklardaki renkli cazip boyaların birer zehir olduğu unutuldu. O bakımdan Amasralı zanaatçılar küs.

 Ağacın duygu dolu ortamında el sanatlarının  tahtına kurulan Çin işi Japon işi mamuller, dağdan gelip, bağdakini kovalamışlar. Olan olmuş.

 Ortaya konan ağaç oyma ve yontma sanatından harikalar yaratılmış. El işi, göz nuru. Her şeye var o çarşıda. “Ay, bunu da mı yapmışlar, bunu da mı akıl etmişler?!” diye diye şaşıp kalıyorsunuz.

 Amasra’nın çay bahçelerinin birinde bir ağaca, leylekler yuva yapmış. Gagaları açık yavrular, analarının gelişini gözlüyorlar.  Hepsi, tahta oymalı leylek bunlar. Yağmurdan korunmak için tepelerine, hasır örgü bir sepet, ters çevrilmiş, yağmur için de naylon geçirilmiş. Tepesinde de bir lamba yanıyor,  yavrular üşümesinler, ısınsın diyerekten. Bu espri, mizansen olarak Karadeniz’linin buluşlarından. Gülümsetiyor insanı.Ama bir yandan da düşündürüyor. “Tahta leylekleri” koruma altına alıyorlar.

Esasında, elden giden  oymacılığın ardından yana yakıla koruma istiyorlar. Bir nevi görsel duyuru gibi.  Kısacasına “anlayana sivrisinek, davul zurna” misali…Tıpkı “Tahta Çanaklar” piyesinde olduğu gibi…

 Ört ki, ölem!

 Kısacası, el işi tahta oyma sanatı tökezlemiş Amasra’da. Ki burada, kadınların ayakkabılarının sivri topukları yapılırdı. Son olarak da Amasralılar “ Emeğe saygı kalmadı!” diyorlar. 

  

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..