Anadolu Kağnısı / Kırk Mumlu Kırk Gün

Dilimize yerleşmiş deyimlerden biri, "Kırkı çıkmak"; ölenin ardından tutulan yasın süresi mi, yoksa ölenin bedeninin çürümeye yüz tuttuğu zamanın başlangıcı mı? Algılayana göre değişen bir durum olmalı.

Şimdi sabah sabah neden girdim bu konuya?

Malum benim maç izlemekten dizilere ayıracak zamanım yok... Orhan Kemal'in güzel eserinden uyarlanan meşhur "Hanımın Çiftliği" başladığında yazarına olan aşinalıktan ve başrol oyuncularına duyduğum beğeniden dolayı takip etmeye karar verdim.

Her ne kadar Zaloğlu Ramazan ile Kabak Hafız'ın abartılı mimikleriyle gereksiz atışmaları ve Çemşir Ağa'nın kıro oğlu Hamza'nın "Lan Baba!" diye başlayan sinir edici konuşmaları eleştiri oltama takılsa da tüm bölümleri kaçırmadan, kaçırdıklarımı tekrarlardan izleme fırsatı yarattım. Konuyu ezelden bilmeme, TRT versiyonunu da izlememe rağmen, (demek ki unutmuşum ) merakla gelecek bölümü bekler oldum.

Dünkü tekrar bölümünde Halide'yi teselli eden arkadaşı " Biri öldüğünde insanın yüreğinde kırk mum yanarmış, bu mumlardan her gün biri sönermiş, taa ki tek bir mum kalıncaya dek, o tek mum yanmaya devam edermiş, taa ki o kişi ölünceye dek!" dedi. Acıların azaldığı ama yok olmadığını bir söz ancak bu kadar güzel ifade edebilir.

******

Sabahın erken vaktinde yine bizim hocanın yanık sesiyle okuduğu Selavat-ı Şerife ile uyandım, o söz geldi aklıma, cenaze evindekilerin yüreklerinde yanan mumların sayısının merak ettim, duygulandım. Sonra bugün İstanbul gezisi için yola çıkacak olan küçük kızımı düşündüm. Yola çıkışlar hep üzer beni, geri dönüp dönemeyeceğini aklımın ucunda birazcık(!) geçirip ağladım. Bu huyumun bana hiçbir getirisi yok, diye düşünüp avunma yolları aradım.

Nasipten ötesi yok işte...Bugün burada, yarın orada.

******

Şimdi nasıl mıyım?

Aynen Kadıköy'deki derbilerden sonra kendine bir türlü gelemeyen Arda modundayım. (Çarşambadan beridir böyle aslında)

Geri dönüp istatistiklerime baktığımda nisanlarda mutlu,

Mayıslarda buruk acılardayım.

Mayıs... adı üstünde tezek ayı!

Not: Halkarasındaki anlamı "hayvan pisliği" demektir.

Yarın 9 Mayıs, Anneler Günü; bir güne sığdıranlar için kutlu, mutlu, umutlu olsun!

Sığdırmayanlar için gönüllerinden ne geçiyorsa o olsun!

Sevgiyle, muhabbetle kalın!