- Kategori
- Siyaset
Ankara'dan politik şifreler, iktidar okumaları...
Başbakan Erdoğan
“Dağdaki ölen teröriste ağlamayan insan değildir” sözü ile bu haftanın siyaset gündemini belirleyen Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in çıkışına Erdoğan sert yanıt verdi. Güven’in açıklamaları üzerine olumlu yaklaşan AKP ileri gelenleri Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını adeta şok yaşayarak izlediler.
Diyarbakır açılımı; ‘teröriste ağlamak’ ve puzzle okuması başlıklı yazıda Odatv haberinde dile getirilen “Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in 14 Haziran 2001 günü dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un masasına “Ergenekon” şemasını getiren kişi olduğu iddia ediliyordu.” iddiasına yer vermiştim.
Sözcü gazetesinde Saygı Öztürk konuyu geniş bir biçimde işledi.Öztürk, “Daha kimse ‘Ergenekon’ adını bilmezken Recep Güven, ‘örgüt şemasını’ tam 11 yıl önce hazırlamış, yeni göreve başlayan İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'’a o şemayı sunmuş. Yetinmemiş, 2006 yılında aynı şemayı yine gündeme getirmiş.” dediği yazısında 6 yıl İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevinde bulunan Sabri Uzun’un hayli ilginç ifadelerine yer verdi.
Uzun ifadesinde “Emniyet 2006 yılının Ocak ya da Şubat ayında Ergenekon konusu yine gündeme geldiğinde, Başbakan’ın imzasıyla bütün bu bilgileri Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün adına yazılmasını istedim. Hatta, üst makamlardan gizli iş yapmanın yanlış olacağını ağır bir ifadeyle şube müdürüne söyledim.
Şimdi anlıyorum ki, şu anda gündemde olan Ergenekon operasyonunu, beni iğfal etmiş olsalardı, o tarihte yapacaklarmış. Ben oyuna gelmediğim için o tarihte yapamadılar.”(Saygı Öztürk’ün yazısı için buraya tıklayınız)
***
Önceki yazıda ‘Türkiye garip bir ülke’ derken düşüncelerimi doğrusu Emniyet Müdürü Recep Güven’in kendiliğinden konuş(a)mayacağı, gerçeğinden hareketle “..kartların yeniden dağıtıldığı masada yeni senaryoların tasarlandığı, hayata geçirileceği öngörüsünde bulunmak için komplo teorisyeni olmaya gerek yok.” diye işlemiştim.
Emniyet Müdürü Recep Güven’in açıklamalarına Başbakan Erdoğan tarafından TBMM’de AKP Grup Toplantı salonundan verilen yanıttan sonra tıpkı Mit Müsteşarı krizinde olduğu gibi bir “çatışma”dan söz etmek olası.
Erdoğan’ın “cemaate yakın korumalarının” yerine yenilerinin getirilme operasyonu üzerine yürütülen spekülasyonlardan sonra “çatışma” komplo teorisi olarak algılanmamalı. Mit Müsteşarı Hakan Fidan’a sahip çıkan Erdoğan’ın, Diyarbakır Emniyet Müdürüne TBMM’den yanıt vermesi ilginç. Üstelik Erdoğan’ın “cemaatin oyu” üzerine anket yaptırdığı ve sonucun %3 gibi çıkması üzerine “tasfiyeye” hız verdiği Ankara kulislerinde konuşulurken...