Ankaragücü maçı Fenerbahçe'ye sattı mı?

Futbol arenasında neler oluyor?

Ağzı olan konuşuyor misali, herkes Fenerbahçe’yi konuşuyor. Usta(!) kalemler bile fanatiği olduğu takımları bir kenara bırakıp, dertleri, amaçları Bursaspor’a hizmet etmek için Fenerbahçe ile yatıp Fenerbahçe ile kalkıyorlar.

İşte buna bir örnek;

Soru: Ankaragücü – Fenerbahçe karşılaşmasından önce Ankaragücü Asbaşkanı Ayhan Atalay’ın açıklamalarını nasıl buluyorsunuz?/

Cevap: İpe sapa gelmez konuştu. Melih Gökçek bile rahatsız oldu. Melih Gökçek Ankaragücü’nün Onursal Başkanı! Şunu düşündüm. Ben Ankaragücü yöneticisi olsam ve Fenerbahçe ile bu maçı satma üzerine bir anlaşma yapmış olsam ancak böyle konuşurum ki millet şüphelenmesin. Aklı başında bir kişinin konuşması değil bunlar. Bu kadar ipin ucunu kaçırmanın da bir amacı olması lazım! Fenerbahçe, Eskişehirspor ve Kasımpaşa’yı yendiği gibi Ankaragücü’nü de yendiği zaman kimse itiraz etmeyecek. Çünkü öyle bir zemin hazırlanıyor gibi geldi bana. Tatsız ve karanlık bir maç olacaktır.

Kim bu karanlığın boğuculuğunda dolanan usta(!) kalem? Tabiî ki Hıncal Uluç! Hıncal Uluç bu sözlerle kimin değirmenine su taşıyor? Bu da sorumu demeyin. Asıl sorun burada!

Gelelim diğer eylem ve söylemlere;

Ülkemizin önemli otoriteleri, her Fenerbahçe maçından sonra Fenerbahçe’nin aldığı galibiyete gölge düşürmek için ellerinden geleni yaptılar. Kimisi kaleciye mana buldu, kimisi savunma oyuncusuna, kimisi verilen veya verilmeyen faullere... Öbür yandan Bursaspor’un kazandığı penaltılara veya Bursaspor aleyhine verilmeyen ceza atışlarına kimse sesini çıkartmadı! Bu koruma ve kollamayı anlamak mümkün değil. Tarafsız(!) otoritelerin, tarafgirliği böylece ortaya çıktı.

Gelelim rakip takım yöneticilerinin konuşmalarına; Önce Ayhan Atalay diye birisi çıkıp, ağzına geleni söyledi. Sonra da ben bu sözleri söyleyecek adam değilim deyip, Fenerbahçe Camiasından özür diledi. Ne oldu da özür diliyorsun? Daha iki gün önce Neron gibi yakıp yıkıyordun!

Ya Bursaspor camiası? Başkan İbrahim Yazıcı çok net konuşuyor. Yakmadan, yıkmadan! “Allahın izniyle biz şampiyon olacağız” Elbette bunu takımına güvendiği için söylüyor! Yoksa Ankaragücü ile kardeş kulüp olmaları, Ankaragücü’nün Bursaspor için oynayacağı anlamına gelmiyor!

Bir diğer Bursasporlu yöneti; Bursaspor Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Kara "Biz gönüllerin şampiyonu değil‚ gerçek şampiyon olacağız. Bunu kimse engelleyemez‚ Aziz Yıldırım da dâhil. O kadar sinirlerimiz bozuk. Yazıklar olsun‚ bir baskı kuruluyor‚ nerden geliyor bu güçler. Kanımıza dokunuyor. Başarımızı inşallah faydaya çevirebilirsek hem Bursasporumuz için‚ hem de şehrimiz için çok iyi olacağı kanaatindeyim. İnşallah şampiyon oluruz‚ Şampiyonlar Ligi´ne direk gireriz. Ama ikinci olmak da çok fazla bir şeyi değiştirmiyor. Bu ligde bir dostunuzun olması çok güzel bir şey! İnşallah önümüzdeki haftada gereğini yaparlar‚ biz de şampiyon oluruz"

Benim burada anlayamadığım Bursaspor’un şampiyonluğunu kimin engellediği? Denizli ve Manisa maçında, rakip takım lehine penaltıları vermeyen hakem mi? Yoksa Antalyaspor ve Kayserispor maçlarında Bursaspor lehine olmayan penaltıları yaratan hakemler mi? Veya Diyarbakır’da 17 dakika oynan futbol karşılığında maçı 3-0 hükmen Bursaspor’a veren Futbol Federasyonu mu? Bu maç seyircisiz olarak kaldığı yerden devam edip tamamlatılamaz mıydı?

Bu arada Fenerbahçeli yöneticilerin ağzının içine bakan Federasyon yetkilileri, ağızlarını açtığı anda cezayı basarken, neden bu ipe sapa gelmez konuşmaları yapanlara ceza vermez? Yoksa bu konuşanlar Futbol Disiplin Talimatının 55. maddesinden haberdar değiller mi? Veya haberdarlar ama o madde bu yöneticilere uygulanmıyor!

Nedir Futbol Disiplin Talimatının 55. maddesi?

* Müsabakanın sonucunu hukuka ve spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya ya da kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.

* Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre, küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.

Gelelim Fenerbahçe cephesine; Onlar taraftarı, futbolcusu, yöneticisi ile birlik ve bütünlük içinde çok sakin, işlerini yapmaya devam ediyorlar. Fenerbahçe böylesi ittifaklara alışık! Biliyorsunuz bir zamanlar temiz lig isteyenler pankartlarla sahaya çıkmış, sonra da restoranlarda lig ve kupayı aralarında paylaşmışlardı! Kupa’nın kimin elinde nerelere gittiğini bilmeyen var mı?

Fenerbahçe Düşmanları öyle ağır bir şekilde taarruz ediyor, iftira atarken o kadar vahşileşiyorlar ki, artık ağızlarından dökülen kelimelerin, cümlelerin gideceği yerleri dahi tahmin edemiyorlar. Bulgur aşkıyla saldıranların evlerindeki pirinç kurtlanıyor, haberleri yok!

Ya Federasyon? Bu ahlak yozlaşmasına, tehditlerin, iftiraların havada uçuştuğu "antihijyenik" ortama müdahale etmeyerek, yine Fenerbahçe'yi koruyor(!).

Bursaspor açıktan Ankaragücü'ne hatır teşviki yapıyor.

Ne diyelim başarılar BursAnkaragücü…