Antalya’da saklı bir cennet: Olympos

Olympos kelimesi Eski Yunanca’da Uludağ anlamında geliyor. Antalya’nın batısında Kemer ile Adrasan arasında yemyeşil bir vadinin iki yakasında kurulan Olympos, doğal güzelliği, mükemmel plajı, Caretta Carettaları ve dünyanın her yerinde gelen turistleriyle popülerliğini her sene artırmaya devam ediyor.

Şehir karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için adeta bir cennet olan Olympos’un her yerinden yeşillik fışkırıyor. Binlerce ağaç türüne ve soyları tükenmek üzere olan Caretta Caretta’lara ev sahipliği yapan Olympos, aynı zamanda tarihi bir yer. Olympos antik şehri her ne kadar tarihte önemli bir rol oynamış ve hatırı sayılır bir kent haline gelmişse de maalesef günümüzde incelenebilecek çok fazla bir eser kalmamış. MÖ 80'de şehri ele geçiren Kaptan Eudemos isimli Kilikyalı korsanın mezarı, yamacın alt bölümünde bulunan iki lahit mezardan biridir. Ayrıca antik şehirde Ortaçağ Kalesi, derenin denizle birleştiği yerdeki tarihi köprü ayağı, görkemli bir tapınaktan geriye kalan duvar, sütun başlıkları, tiyatro, Bizans bazilikası ve kıyıya yakın kısmında hamam kalıntıları bulunuyor.

Olympos’a gelip de ünlü Yanartaş’ı görmeden geri dönmek olmaz. Olympos dağı üzerinde bulunan ve 2000 yıldır sönmediği söylenen ateşleri ateşleri görmek oldukça ilginç bir deneyim.

Olympos, Türkiye'nin güney sahillerini kapsayan Antalya şehrine bağlı olan Olympos-Bey Dağları Milli Parkı'nın bir bölümünü oluşturuyor. Olympos bir ören yeri olduğu için, yasalarla korunan bir bölge.

Olympos’a ulaşmak için Antalya’ya vardıktan sonra, Ulupınar’a kadar sahil yolunu izlemek gerekli. Ulupınar’dan güneydoğu yol ayrımında Olympos levhası karşınıza çıkıyor. Antalya’dan kalkan minibüslerle de Olympos sapağına kadar gidilebiliyor. Bu sapaktan da taksi ya da yaz aylarında çalışan minibüslerle Olympos’a ulaşmak mümkün. 

Türkiye’nin her daim sıcak ve davetkar tatil cenneti Antalya'da neler yapılır?