Arboretumda doğayı ve kendinizi keşfedebilirsiniz

Baharın coşkusundan mı, kelebeklerin dansından mı, yoksa oradaki özlenen dosttan dolayı mı bilinmez, bu hafta ruhum hep arboretumu istedi.

Zaman zaman "ah şimdi arboretumda olmak vardı anasını satayım" dediğim günler hep olurdu hayatımda. Ama bu hafta başka bir tüttü gözümde canım ATATÜRK ARBORETUMU.

Dingin havası, envai çeşit, başka bir yerde görmenizin mümkün olmadığı ağaç ve çalı türleri ile bezenmiş bu doğa harikasının, nasıl bir ruh hali yaşamak istiyorsanız hepsini size sunabilecek yapısı ile bir anda sizi sarıp sarmalayacağına eminim. İsterseniz hayata dair coşku yaşarsınız, isterseniz huzur dolu sakinliği.

Farkında olmadan dalıp gittiğim kısacık anlarda kah göl içindeki söğüt ve taxus ağaçlarına, kah meşeli yola, kah baharda tutam tutam çiçek açmış olduğunu bildiğim çalılara takılıyordu gözlerim geçmişten kalan izlerde. Ama kulağımda çok bildik ve sevdiğim dost sesleri çınlıyordu hep. Nasılda özlemişim dosttun yarenliğinde o güzelim doğa harikasında kaybolmayı.

Atatürk Arboretumu çok özel bir yerdir. Ne kurucusu olan rahmetli Prof. Dr. Hayrettin Kayacık Hocamızın bendeki özel yerinden, ne de orada özlenen dostların varlığından dolayı bu cümleyi yazdım. Gerçekten çok özel ve çok emek verilerek yaratılmış bir yer olduğu için yazdım.

Arboretum canlı olarak ağaçların ve diğer bitkilerin sergilendiği tabiat parçalarıdır,bir çeşit müzelerdir. Her gördüğümüz güzel ağaçların bulunduğu parklar arboretum sınıfına girmemektedir tabi ki. Arboretum olması için belli kriterlere sahip olmalıdır.Türkiye'nin ilk arboretumu olan Atatürk Arboretumu, Belgrad Ormanlarına giderken Kemerburgaz'a sapan yolun üzerindedir. Hafta içi mesai saatlerinde gezebileceğiniz gibi, üyelik kartı edinmek koşulu ile hafta sonlarında da çok güzel koskoca bir günü orada geçirebilirsiniz.

Ağaçların gölgesinde, bin bir çeşit çalıların arasında, gölün içindeki nilüferlerle ve ördekler ile dopdolu bir günü yaşamak sizce de hoş olmaz mı? Hiç ismini duymadığınız, dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş olan bitki türlerini görmek, onları ve bu doğa turu içinde kendi ruhunuzun derinliklerini keşfetmek istemez misini? Kuş seslerini dinleyerek dilerseniz kendi sessizliğinize dalıp, dilerseniz onlara eşlik edebileceğiniz bir yerdir. Hatta o muhteşem dinginlikte saatlerce kitap okuyabilirsiniz güneşle şakalaşarak. Arabanın içeri alınmadığı, piknik yapmanın yasak olduğu muhteşem bir doğa parçasında kaybolmak ya da tamamen oranın bir parçası olmak size kalmış bir durumdur. Hangisini isterse paşa gönlünüz, onu yaşama imkanı sunar size.

Arboretum girişinde, çok özenli bir proje ile hazırlanmış ve emek verilerek yapılmış bilgimatikler vardır. Onları kullanarak sahadaki bitkiler hakkında merak ettiğiniz her bilgiye ulaşabilirsiniz. Çiçeklenme zamanından tutun, çiçek resmine kadar. Ya da anavatanından tutun, dikiliş tarihine kadar merak ettiğiniz detayları bulabilirsiniz.

Dilerseniz kendinizle baş başa, dilerseniz sevdiklerinizle paylaşarak harika bir gün geçirebileceğiniz, doğayı ve kendinizi keşfedebileceğiniz eşsiz bir güzelliktir. Her mevsim ayrı bir çekicilikte karşılar sizi. İstanbul'da iseniz ya da yolunuz İstanbul'a düşerse birgün mutlaka gidin derim. Harcadığınız zaman için pişman olmayacaksınız o muhteşem doğanın renklerinde kaybolurken.

Ah, canım nasılda çekiyor arboretumun havasını koklamayı. En kısa zamanda gitmeliyim yeniden.
Doğanın kollarına ve dostların sohbetine kavuşmalıyım. Çok özledim. Bir de çocuklarımızın birlikte koşturmalarını, oynamalarını ve atışmalarını seyretmeliyim bu bahar havasında arboretumda.

Fotoğraf kaynak:
http://www.trekearth.com/gallery/Middle_East/Turkey/photo537309.htm