Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '11

 
Kategori
Futbol
 

Arda Turan’ı gönderen Galatasaray'ın taraftarıdır!

Arda Turan’ı gönderen Galatasaray'ın taraftarıdır!
 

Yolun açık olsun Büyük Kaptan!


Arda Turan.. 

Kendi kulübünü yaşam tarzı olarak benimseyen, sahiplenen, onun için kendi sağlığını feda edebilen bir “taraftar futbolcu.” 

Takımı için yüreğini ortaya koyan, ofansif orta saha oynamasının yanı sıra defansa da destek olan, kanatta, forvet arkası ve oyun kurucu pozisyonlarında görev yapabilen, gol atan, tekniği son derece iyi, oyun zekası ise imrenilecek derecede yüksek.  

12 yaşından beri Galatasaray’da.  

Manisaspor’da oynarken Galatasaray’a karşı asist yapacak kadar profesyonel ve dürüst, gole sevinemeyecek kadar Galatasaraylı. 

Bir röportajında; “Belki daha profesyonel düşünmeliyiz ama bizim ruhumuzda amatörlük var, Galatasaraylılık var.” diyecek kadar açık ve gönülden Galatasaraylı.  

Özellikle "Türkiye Böbrek Vakfı" (TBV) ve Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) organizasyonlarında sık sık yer alan, yardıma muhtaç çocuklara ve vakıflara bağışlar yapan ve manevi destek veren bir insan.  

Birisinin bana, senden daha iyi Galatasaraylıyım demesi zor. Eğer diyecekse o kişiyle uzun uzun oturup konuşmamız lazım. Ben iddia ediyorum, ben çok iyi Galatasaraylıyım. Galatasaray kaybettiğinde tribündeki Galatasaraylı kadar, belki de daha fazla üzülürüm.” (GSTV Röportajı 11.07.2009) diyen Galatasaray’ın kaptanı.

Bundan yaklaşık bir sene önce ”Arda Turan'dan bir Metin Oktay olur mu? Onun kadar olur ya da olmaz ancak bence Arda Turan bir efsane olamazsa bundaki en büyük hata payı Galatasaray taraftarına ait olacaktır.” demiştim..  

Bugün Arda Turan İspanya’nın Atletico Madrid takımına transfer oldu.  

Arda Turan’ın Galatasaray’dan gidişinde en büyük pay Galatasaray taraftarınındır! 

Arda Turan’ı Galatasaray taraftarı göndermiştir!  

Sürekli Arda Turan’a tepki gösteren, basının dolmuşuna binip giden Galatasaray taraftarıdır onu gönderen.  

Neden mi? Sayalım: 

1-Sanki Galatasaray Şampiyonlar Lig'inde oynuyordu, ligde şampiyonluğu uzak ara garantilemişti ve kadrosu yıldızlarla doluydu da, Arda’yı beğenmediler. Neden?! Adamın sakatlanmaktan başka ne suçu vardı ki?!!  

2-Şımarık dediler! 

Sakatlığının devam ettiği dönemde bir çorbacının açılışına gitmiş! Aman Allah’ım şımarığa bak! Orada karşılaştığı Aziz Yıldırım ona "Ulan Arda, sen de mi buradasın?" demiş! Ne yapacaktı Arda, küfür mü edecekti? Aziz Yıldırım’ı mı dövecekti? Takım kötü giderken onun orada ne işi varmış? Halbuki ne kötülük vardı ki bunda?  

Her konuştuğunda susmasını istediler, konuştukça şımarık olmakla suçladılar.  

Bir TV kanalında, sağda solda tutunamamış ve itibarlarını kaybetmiş bazı psikopatvari yorumcular tarafından aylardır sürekli “aşırı abartılı” eleştirilen, "fazla seks yüzünden" sakatlandığı öne sürülen (bu arada kız arkadaşının ve ailesinin düştüğü durumunu ve hissettiklerini düşünün) Arda Turan susmalıydı..  

Hakan Şükür, onun sakatlığının geçtiğini, ancak takım kötü durumda olduğu için oynamak istemediğini söylerken (kasık bölgesinin aşırı kullanımından doğan “Osteidis Pubis” denilen sakatlığın tedavisi çok uzun sürer, tam olarak iyileşmeden oynandığında futbol hayatı sona erebilir) Arda Turan susmalıydı..  

Erman Toroğlu kulaktan duyduklarıyla Kazakistan'da lüks odasını reddedip olay çıkardığını, arkadaşlarından farklı olarak Tuncay'la birlikte suit odaya geçtiğini (federasyon yalanladı) yazarken Arda Turan susmalıydı..  

UltrAslan onu “ruhsuz olmakla" suçlarken ve Başkanı (!) Adnan Polat da onu satarak “taraftar haklı” derken Arda Turan susmalıydı..  

Alkol kullanmadığı halde alkollü olduğu yazılan Arda Turan susmalıydı..  

Demedikleri “demiş gibi” yazılan Arda Turan susmalıydı..  

Saat 23.00'de fotoğrafını çekip “sabaha kadar kızlarla eğlendi” diye yazılan Arda Turan susmalıydı..  

Ağzını açıp aylardır yapılan haberlerin neredeyse tamamına cevap vermediği halde, hakkında sürekli ve "gittikçe artan pervasızlıkla" haber yapılan Arda Turan susmalıydı..  

Ama herkes konuşuyordu!  

3-Efendim Arda Turan Galatasaray'a bir şey vermiyormuş, kötü giderken takımını yalnız bırakmışmış! Adam “gerçek Galatasaraylı olduğu için sakat sakat Fenerbahçe maçına çıktı, profesyonel düşünmedi diye yemediği laf kalmadı. Kasığından zor iyileşen bir sakatlığa yakalandı, bu kez de oynamadığı için takımını yalnız bırakan kaptan oldu!! E çüştü artık! 

4-Onun FB'den reddettiği paranın 10'da birine cinsiyetini değiştirebilecek adamlar dahi, hala onun Galatasaraylılığını sorgulama hakkını kendinde bulabildiler!  

5-Sahtekar Keita ve işine gelince oynamayan yabancılar için sevgi tezahüratları yapan Galatasaraylılar, Arda Turan için sahtekar dediler! 

6-Arda Turan'ın yaşadıklarının ve bugün gidişinin temelini atan ultrAslandır!  

Kaptanına ilk ihanet eden ultrAslan olmuştu!..  

Unutmadık! 11 Nisan 2010 tarihinde oynanan Galatasaray-Diyarbakırspor maçında ultrAslan grubu, takımları lehine olmadığı kadar bağırıp durmuşlardı:  

“Kimisi gece alemlerinde, kimisi sinema peşinde, Cim-Bom ruhu yok hiçbirinde, düşmüşler paranın peşine, düşmüşler manita peşine, söyleyin çok bir şey mi istedik, formanın hakkını ver dedik, biz yeri geldi 14 sene bekledik, sizin gibi ruhsuz görmedik”  

Böylece "kimisi sinema peşinde" diyerek hedef aldıkları Arda Turan'ı, bestelerinin sonunda açıkça söyledikleri gibi "senin gibi ruhsuz görmedik" diyerek suçlamış ve yuhalamışlardı! Arda Turan'ı kötü oyunundan dolayı eleştirmek başka, ona "ruhsuz" demek bambaşkaydı.  

Hiçbir vizyonu olmayan bu oluşumun, genç yaşta Galatasaray kaptanlığı yapan birisine verdiği destek(!) buydu işte! Oysa o dönemde doğan çocuklara adı verilen Arda Turan, 22 yaşında kaptan olabilecek Galatasaray sevgisi, temsil yeteneği ve futbolculuğuyla hızla yükselen bir “değer”di. (O maçtan sonra ultrAslan yönetimi, aklıselim tabanından gelen eleştirilere karşı savunma yapmak zorunda kalıyor, bir yandan da her şeyin en iyisini kendilerinin bildiğini okumaktan da geri kalmıyordu.)  

O olaydan sonra ultrAslan uzun zaman Arda Turan’a bilerek destek vermemişti!  

Sonra günlerden bir gün, “Bu futbol sezonunun tamamında ve son günlerde artan bir şekilde Galatasaray'ımız ve kaptanımız Arda Turan yazılı ve görsel medyada adeta abluka altına alınmış ve haince maksatlı bir şekilde olumsuz yönde gündemde tutulmaktadır.” demişlerdi internet sitelerinde.  

Açık ve net bir şekilde özür dilemeyi beceremeyen, yaptığı yanlışın altında ezilen, kıvranan ve bunu itiraf edemeyen ultrAslan yönetimi, o meşhur günden sonra uzun zaman kaptanına yapılan saldırılara seyirci kalmıştır. Böylece ona yaptıkları büyük haksızlığı zamanla küllendirmek, O irtifa kaybettikçe bu konuda düştükleri bataktan çıkabilmek mümkün olmuştur.  

"ultrAtimsahların" gözyaşlarıydı bunlar, yerseniz!  

Üstelik o bildirilerinde dediklerine göre; Arda Turan’ın hataları “aslında her insanın yapabileceği sıradan ve camiamızı küçük düşürücü olmayan davranışlar” imiş!  

O zaman adama sormazlar mıydı kardeşim: “Sen neredesin bunca zamandır?!” diye!  

**********  

Özetle…  

Arda Turan’ı gönderen Galatasaray'ın taraftarıdır!  

Arda Turan bir efsane olmanın en önemli kilometre taşlarını Galatasaray’da kat edemediyse, bunun suçlusu Galatasaray taraftarıdır. 

Ona daha iyi bir seçenek bırakmamışlardır.  

Şimdi ortaya çıkıp onun gidişini eleştirecekler elbet olacaktır. Bazıları ise sevinecektir. Olabilir..  

Ama O, hiçbir zaman Galatasaray sevgisini yüreğinden çıkarmamıştır ve çıkarmayacaktır. 

O, bir Fatih Akyel, bir Emre Belözoğlu, bir Okan Buruk değildir, olmamıştır.  

Yolun açık olsun Büyük Kaptan!  

**********  

Yazarın notu-1: Bence Arda Turan, "İyi bir Galatasaray'da" oynamayı da hak etmişti ve bir yıl daha Galatasaray’da oynamalı; Galatasaray’dan başı daha dik ve muzaffer olarak gitmeliydi. Ben, şike olaylarından sonra Türkiye’de oynanacak sezondan ve daha sonrasında kendisi adına doğabilecek fırsatlardan tereddütleri olduğu için gittiğini düşünüyorum ve hak veriyorum.  

Yazarın notu-2: Daha önceki yazılarımdan da alıntılar yapılmıştır.  

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..