Arılara ne oldu?

Bir kaç gün önce "Haber Türk" ' te GDO ( Genetiği Değiştirilmiş Organizma)' nun sonuçları ile ilgili bir haber vardı.

Arılardan bahsediyordu. Değerli okurlar, son yıllarda farkedilir bir biçimde arılar azalıyor. Arılar hem ülkemizde hem de tüm dünyada yok oluyor. Özellikle geçen yıl bal üreticileri durumdan bir hayli şikayet ediyorlardı. Arı yoksa balda yoktu.

Peki ne olmuştu bu arılara neden yok oluyorlardı. Arılar GDO ile farklılaştırılmış bitkilerle temasları sonucu ortama uyumsuzluk göstererek kitlesel ölümlere varan bir yok olma süreci yaşıyorlar. Doğallığını kaybetmiş ve canlı organizmalar üzerindeki tepkileri hakkında elde bilimsel verilerin olmaması veya belki varda (: oldurulmaması) sonucu bitkilerin dışındaki hayvan veya insan organizmaları üzerinde yıkıcı etkilerinin yansıması hakkında arılar belki bir fikir verebilir.

O zaman haklı olarak okur şu soruyu soracaktır: madem biz yıllardır GDO'lu sebze ve meyve ve diğer işlenmiş ürünleri yememize rağmen halen yaşıyorsak bu pek de abartıldığı kadar değil diyebilir. Ama bakın bu pek de öyle değil. Şu anda ülkemizde ve dünyada geçmişte yaşanmayan pek çok hastalık ve vakaların yanısıra geçen zamanla birlikte bu değişim sürecinin nerede biteceğini kestirmek imkansız. Arıları başına gelen farklı versiyonlarla bizimde başımıza gelebilir. Kirlenmenin bir ölçüsü ve limiti yok.

Bakın işlenmiş ürürnlerle ilgili limitlerden bahsediliyor. Bu limitleri oluşturan kurum ve kuruluşların da arkasında GDO'lu ürün üreticilerinin şirketleri ve finansman gücü bulunmakta. Rüşvet ülkemizin en büyük yarasıdır ama dünyada da açmadığı kapı yoktur.

Gözlerimizi, bakışlarımızı doğaya çevirelim, doğadaki hareketliliği, farklılığı iyi izleyelim. Bir yerlerde bir şeyler yanlış gidiyorsa doğanın dengesinde bir gariplik varsa, kuşlar, balıklar, arılar kitleler halinde ölüyorsa, sular kirleniyorsa, toprak bir kimyasal madde deposuna dönüşüyorsa, seller, deli yağmurlar şehirleri yok ediyorsa bilin ki insanoğlu bir yerlerde suç işliyordur.

Doğa çok büyük bir denge üzerine yaratılmıştır. Biz onun dengesini kaçırmaya gayret etmedikçe o kendi dengesini her zaman koruyacaktır...