Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Asansördeki sessizlik

Asansördeki sessizlik
 

Hemen hemen herkesin başına gelmiştir bu lanet durum…

Merdivenleri tırmanmak yerine popomuzu biraz daha büyütebilmek, bacaklarımızı biraz daha dolmalaştırabilmek için kullandığımız asansörlerdeki yaşanan o öldürücü sessizlik hemen hemen herkesin başına gelmiştir, gelmemişse bile gelecektir yani. Yalnız hala başına gelmeyen varsa baya ilginç değil mi? Yoksa ben mi çok asosyalim ?

Asansördeki sessiz ve rahatsız bir şekilde yolculuk yapmak ırkımızın lanetidir…

O lanet sessizlik, o huzursuz bekleyiş ta asansörü beklerken başlar. Asansör bulunduğunuz  kata gelince sizinle o iğrenç sessizliği paylaşacak ve belki de hayatınızda ilk & son defa göreceğiniz kişi ile asansöre binersiniz. Sessizlik ve o yabancılaşma durumu daracık alanı sarmaya çoktan başlamıştır bile. Gözleriniz önce yanıp sönen kat lambalarını inceler, daha sonra tavanı ve hemen ardından da aynada kendinizle göz göze gelirsiniz! Hayır yani tek başınıza olsanız o aynada sivilce sıkmaktan burun karıştırmaya ve hatta osurmaya bayıldığınız yer iki kişiyle azap yerine dönüşüyor. Aynaya bile bakamaz oluyor insan. Bakmayın aslında böyle uzun uzun anlattığıma, işkencesi uzun olsa da bu aktivitenin yolculuğu pek kısa. Hadi pek bir konuşkan pek sıcakkanlı olduğumuzu düşünelim ve klasik kadın muhabbeti olarak ayakkabılarının, eteğinin ya da saçının çok hoş olduğunu söyleyelim ya da ” dün gece nasıl koydu lan Beşiktaş? ” diye  laf açalım. Eee saniyeler sonra sona ermeyecek mi, yarım kalmayacak mı, boğazınıza dizilmeyecek mi, ‘’lan ne malım iki dakika için niye muhabbet açmaya çalışıyorum’’ demez mi insan? Yani bence der, ben derim o yüzden de muhabbet falan açamam ben öyle bön bön yanıp sönen kat ışıklarına ya da ”hadi açıl artık kapı” bakışlarımla kapıya bakmayı tercih ederim, ederim ama şikayet de ederim bu huzursuz bekleyişten.

Bitse de gitsek hissine rağmen…

Çekilen çilenin kutsallığına ulaştığımız tam o anda sanki iki saattir sohbet etmişcesine, asansörden inerken bir de ”iyi akşamlar”, ”iyi çalışmalar”, ”iyi günler” gibi başı ”iyi” ile başlayan çeşitli cümleler kurarak yolculuğumuzu sonlandırmamız hakkında ne düşünürsünüz peki ?  Bu kadar da yüzsüzüz işte, daha ne olacak. İş bu sıkıcı sessizlikten dolayı, asansörlere kurulacak olan müzik sisteminin insanlık adına atılacak büyük bir adım olacağını düşünüyorum. Safiye Soyman dinletmezlerse iyidir.

P:S 1: Haftanın her beş günü yaşadığım işkencenin kanıtıdır yazdıklarım.

P:S 2: Asansördeki sessizlik uzaktan akrabana zorla misafirliğe götürüldüğünde, sohbet tıkanınca halıya bakma sürecinde yaşanılan sıkıntı ile eşdeğerdir.

Sevgiler

Öznur

 
Toplam blog
: 13
: 521
Kayıt tarihi
: 29.12.11
 
 

Küçükken gözleri renkli olduğu için sadece renkli gözlü insanların Dünya'yı renkli gördüğüne inan..