Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '11

 
Kategori
Siyaset
 

Asıl şimdi "One Minute"

ABD ve Fransa, BM’nin Libya ile ilgili olarak aldığı karara dayanarak bu ülkeye havadan ve denizden müdahale etti. 

Birçok ülke bu müdahaleye karşı olumlu veya olumsuz açıklamalar yaptı. 

Türkiye, kriz başladığından bu yana, tıpkı “kabaran bir hindi”, tıpkı emperyalist bir ülke, tıpkı alınacak kararları etkileyebilecek gücü olan bir ülke gibi şişindi durdu. Hatta Habertürk Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut’un epey zamandır dillendirdiği ve de abarttığını düşündüğüm “Emperyal Türkiye” kavramını hayata geçirmeye başlayan bir tavırla Arap ülkelerinde yaşanan ayaklanmalar nedeniyle bu ülkelerin hamiliğine soyundu. 

Ama ortalık toz duman! 

Müdahale kararının alındığı süreçte, Türkiye anlaşılmayan bir karara imza attı. “Kaddafi gitmeli, gitmezse de askeri müdahale yapılmadan gönderilmeli.” 

Yetkililer, ABD ve Fransa’nın saldırısı sonrası farklı açıklamalar yaptı. 

Sayın Başbakan, “Kaddafi çoktan gitmeliydi” diyerek, müdahale ile ilgili olarak sorulan soruların, arkasından dolaşmayı tercih etti. Duygusallığı ve hemen her konuda gözyaşı dökmesiyle bilinen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise askeri müdahalenin yanlış olduğunu ileri sürdü.(Bu konuda Sayın Arınç’ın gözyaşlarına tanık olmadım.) 

Konu ile ilgili bir başka boyut ise Libya’ya müdahalenin konuşulduğu toplantılara Türkiye’nin çağrılmamasıydı. Bunun iki nedeni olabilir; Birincisi, Türkiye’nin, yapılacak bir müdahaleye karşı çıkabilecek olması. İkincisi, Türkiye’nin, Libya ve diğer Arap ülkelerinde yaşanan krizde bir aktör olarak görülmemesi. 

İkinci nedenden başlayacak olursak; Türkiye’nin son yıllarda izlediği dış politikanın eksenini oluşturan “Yeni Osmanlıcılık Politikası” iç kamuoyu tarafından çok ciddiye alınmış, Türkiye’nin gücünün ötesinde, emperyal güçleri olan bir ülke olarak görülmesine yol açmıştı. Batılı ülkelerin, Türkiye’yi bu sürece katmaması, Türkiye’nin bu politikasının içeriden görüldüğü gibi görülmediğini gösterdi. 

Türkiye’nin son dönemde “One Minute” söylemiyle kabaran gururu, Libya’ya müdahaleye karşı çıkmayı gerektirirdi. Ne de olsa “Din Kardeşlerimize” yapılan bu saldırı, bize yapılmış sayılırdı. 

Ama öyle olmadı! 

Birkaç siyasi partinin dışında halkımızdan da kitlesel bir tepki gelmedi. 

Hükümette tık yok! 

“One Minute” nidalarıyla Türkiye dışındaki Müslümanları bile etkileyen, kendini, Türkiye’nin ötesinde bütün Müslümanları temsil edebilecek kapasitede ve vizyonda gören Sayın Başbakandan henüz “Kaddafi çoktan gitmeliydi.” cümlesinin dışında bir tepki yok. 

“One Minute”, nerede kaldı? 

Asıl şimdi söylenmesi gerekmiyor muydu? 

Büyük çoğunluğu Müslüman olan halkımızın, Müslümanlara karşı yapılan bu kıyımlara tepki göstermesi gerekmiyor mu? 

Kaddafi’nin bütün günahları bir yana, aynı günahları işleyen Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Kuveyt, Ürdün ve Suriye gibi ülkelere neden müdahale edilmiyor? 

Ya İsrail’e! 

Yıllardır Filistin Halkı’na karşı işlenen insanlık suçları karşısında neden sessiz kalınıyor? 

Göstermelik tepkiler artık karın doyurmuyor! 

Asıl şimdi “One Minute” haykırışlarıyla ayağa kalkılması gerekmiyor mu? 

 

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..