Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '08

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Asıl yangın yeri neresi

Sayın okurlar yine biraz geriden gelen bir yazı ama nasıl olsa bizimle ilgili konular güncelliğini hiç kaybetmezler. Şimdi lütfen aşağıdaki alıntıları okuyun. Sonra da bana ne derseniz deyin.

““ALMAN İçişleri Bakanı Schaeuble, 24 Eylül 2007'de Washington'da bir vakıfta Göç Yasası ile ilgili bir konuşma yapıyor.

Göç Yasası'nın özellikle Türkler için çıkarıldığını söylüyor. Konuşmayı yöneten Amerikalı "Bu sözlerinizle Türklere karşı ayrımcılık yaptığını kabul ediyorsunuz" diyor.

Schaeuble itiraz ediyor, "Hayır, bu ayrımcılık değildir". Ancak devamında itiraz ettiği ayrımcılığı tamamladığı şu cümle ile kabul ediyor:

"Eşit şeylere eşit muamele yaparsınız. Farklı şeylere farklı davranırsınız. Bir Amerikalının bir Alman'la evlenmesi ile bir Türk'ün bir Alman'la evlenmesi birbirinden tamamen farklıdır. Bizim Almanya'da yaşayan Türklerle problemimiz var. Aslında hemen her Avrupa ülkesinin Türklerle problemi var."”

Yukarıdaki alıntı 1 mart 2008 tarihli Hürriyet gazetesinden Sn. Yalçın Doğan’ ın köşesindeki “ Beş yıl sonra 2. bir mart” başlıklı yazısından alınmıştır. Yazının “siteden kaldırılan konuşma” ara başlıklı bölümünden hiç değiştirilmeden kopyalanmıştır.

Aşağıdaki alıntı ise 10 aralık 2007 tarihinde Milliyet Blog sayfasında yayınlanan kendi yazımdan yapılmıştır. Ayrıca hemen aynı içerikle Açık site’ de yıllar önce farklı bir noktadan çıkarak yine kaleme alınmıştır. Yani Alman bakanın bu çok açık dışarı vurumundan önce de yazılmıştır. Halen Açık siteden ulaşılabilir sanıyorum.

“ Şimdi bir de güncel hayatımıza dönelim. Allah aşkına, çevre, sanat, spor, bilimsel, teknolojik bilgi hakları, yargı, eğitim, trafik, insan ilişkileri (töre cinayetleri, namus cinayetleri vb), yayınlanan ve satılan kitap sayısı, olaylara yaklaşım (ör: en son yaşanan uçak kazasında medyanın halinden tutunda, yapılan açıklamalara kadar) ve dahi bir toplumun arasındaki komşuluk vb ilişkilerine gidinceye değin ne kadar ortak davranış biçimimiz olduğunu düşünüyorsunuz. Ve lütfen elinizi vicdanınıza koyun bırakın AB ülkeleri ile uyumu, bırakın farklı şehirlerimiz arasındaki uyumu, Kadıköy, Nişantaşı ile Bağcılar ne kadar aynı yargıları paylaşıyor. Medyaya göre halkının neredeyse tamamı birbiri ile bir şekilde mahkemelik veya kavgalı bir toplumuz. Lütfen bir düşünün kaçımız bir kamu ulaşım aracında aslında canımız kanımız vatandaşımız ile yan yana veya sırt sırta durmak istiyoruz ? İyi düşünün kendi içinde bu halde olan bir toplumun neden kendinden külliyen farklı (üstelik onlarında aralarında daha farklı sorunlar varken) bir toplum tarafından kayıtsız şartsız benimsenmesini istiyorsunuz.

Sayın okurlar bu bir devletler arası aldı verdi sorunu değildir. Toplumlar arası benimsenip benimsenmeme sorunudur. Biz bu yapımız ile toplumsal olarak istenmiyoruz. AB siyasileri de bunu bir şekilde formüle ediyorlar.”

Evet sayın okurlar gelelim bana diyebileceklerinize. İster bende aşağılık kompleksi olduğunu söyleyin, ister ben demiştim yazısı yazmaya çalıştığımı söyleyin. İnanın bana ne dediğiniz bu çok açık dışavurum kadar önemli değil. Evet ben bu kadar açık itirafı –kendi açılarından son derece doğal bir gerçeğin ifadesi- yapılmadan yıllar öncesinden yazmıştım. Evet lütfen düşünün hayatımızda bir defa olaylara farklı bir açıyla yaklaşamazmıyız ? Ve eğer bir defa sadece kendimiz için –ne AB için ne ABD için- değişmemiz gerektiğini –ama her konuda- kabullenirsek acaba başka ne değişir hiç düşündük mü? Ve o yukardaki konuşmalar da yapılır mı acaba ?

Ve düşünün, aslında o yangınlar nerede başlıyor ?

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..