Aşk beklemez arkadaşım!

Seviyorsan, aşıksan, çıkacaksın adam gibi karşısına, söyleyeceksin sevdiğini. İnce hesaplara yer yoktur aşkta. Sen hesap kitapla uğraşırken, umudunu bir kez yitirdi mi senden aşık, işte o zaman ah vah edeceksin de duyanın olmayacak. Aşk beklemez arkadaşım! Ya şimdi ya da asla deyiverir bir gün. İşte, sen o çığlığı zamanında duymazsan, bir anda afallarsın aşk senden gittiğinde.

Çok peşinden koşar aşk, çok yalvarır sana, gel yakala beni, kaçırma. Yerinde durduğu gibi durmayan rakı şişesi değil yalnızca, aşk da durmaz durduğu gibi. Bir kez içtin mi sarhoşluğun en büyüğünü yaşarsın aşkta. Rakıdan farkı, sabah uyanınca keşke bu kadar içmeseydim dememendir sadece. Çok içtiğine memnun olduğun tek meydir aşk. Daha fazlası olsa da içsem diye baktığın, tüm gece enerjini çekmek yerine seni sabaha dinç hazırlayan, karşıt derneğinin olmadığı, rakının aksine, herkesin birbirine içirmeye can attığı bir mey. Ama nedense, rakıdan kaçmazsın da aşktan kaçarsın. Sığınırsın içki şişelerinin ardına hiç açılmamış kocaman bir şişe aşk beklerken seni. Miden bulanır, başın döner, uykun gelir, uyuyamazsın, ağlarsın, gülersin, kendini kaybedersin, sağlığını tehlikeye atarsın. Üstelik sabah bir de ağrı kesicilere sığınırsın beynindeki bıçak çıksın diye. Aşktan kaçacaksın ya, unutacaksın ya...

Yahu, ne gerek var bu kadar acı çekmeye! Madem katlanıyorsun bu kadar yan etkisine bu meredin, hayatına hiç katkı sağlamayan bu şeyin; varlığını inkar ettiğin şişenin kapağını açsana bir kez. Mis kokulu, mideni bulandırmayan, hayatına bir sihirli değnek gibi dokunacak bir yudum alsana. Baksana bir kez tadına. Daha öncekiler bozuk çıktıysa şimdikinin ne suçu var? Düşünsene bir kez, bir yemekten zehirlendin diye yemek yemekten vazgeçilir mi? Bir aşk acıttı diye seni bir diğerinden kaçılır mı köşe bucak?

Aşk beklemez seni arkadaşım! Aşk, senden de meşgul bir adamdır. Yakalar seni,bir süre koşar peşinden, baktı ki tutamıyor, bırakır sonra. Daha gezeceği nice yerler var onun. İlgi ister, özen ister, vermedin mi uçar gider. Ya bırakacaksın peşini bir ömür boyu, ya da yakaladıysa seni, düşünmeyeceksin peşinden gideyim mi diye. Sen düşünürken bir de bakmışsın yok yerinde.

Aşk beklemez arkadaşım, aç gözünü! Ah vahla ömrünü yitirme. Gönderme ellere. Yarısı acıyla geçmiş ömrünün diğer yarısını da pişmanlıkla geçirme. İnsanın yaptığından değil yapmadığından pişman olması gerektiğini bilmez misin? Benden bu kadar artık, gerisi sana kalmış. Ne kendini, ne de seni sabırla bekleyen aşkını üzme. Git, çık karşısına, bırak tüm korkularını seviyorum de, hala biraz umudu varken onun da. Aşktan korkma, korkacağın şey umudun bitişi, unutma. Fazla naz aşık usandırır diye boşa dememişler. Usandı mı aşık, tüketti mi umutlarını, ardına bakmaz giderken. Gitmeye yüz tutmuş aşkının tut elinden bir an önce. Umut aşkı sürükler peşinden. Umut bitti mi aşk da biter...