Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '08

 
Kategori
Sinema
 

Aşk biter... Geriye "ISSIZ ADAMLAR" kalır...

Aşk biter... Geriye "ISSIZ ADAMLAR" kalır...
 

Issız Adam'daki aşkın iki karakteri: Alper ve Ada


Aşk üstüne sayısız ürün verilmiş bir temadır sinema için. Bunlardan biri Çağan Irmak'ın "Issız Adam" ı. Metropol hayatının yalnızlaştırdığı insanın, yalnızlığı özgürlük zannedip, aşkı elinin tersiyle yüreğinden sirkeleyişinin hikayesi Issız Adam.

Filmin konusunu anlatamayacağım korkmayın. Çünkü Çağan Irmak'ın tarzını biraz tanıyanlar bilir; filmleri mutlu sona ulaşma telaşı taşımazlar. Çünkü "gerçek", toz pembe hayallerden sandığımızdan da uzaktır. Issız Adam, bu gerçeği bir tokat gibi vuruyor yüzümüze. Kalabalıklar içinde yalnız olduğumuzu fark edemeyerek düştüğümüz zavallı durumları; biri yüreğimize dokunacak, onu sahiplenecek, bizi sadece biz olduğumuz için sevecek diye içten içe yaşadığımız gizli korkularımızı açığa çıkarıyor. Bencil bir adamın hikayesi Issız Adam. Kendinden önemli hiçbir şeyi olmayan, düzenli bir hayattan özgürlüğünü yitireceği düşüncesiyle kaçan, kendini sevecek aşık bir kadından korkan bir adamın hikayesi. Sıradan aşk filmlerinden çok uzak bu yüzden. Çünkü aşkın birbirinden farklı iki insanı nasıl bir araya getirebileceğini, şehrin telaşlı kalabalığının uğultusu içinde kaybolan yaşamlarla birleştirip sunuyor bize. O anda perdedeki kadın yada adam siz oluyorsunuz. "Şimdi ne yapmalıyım acaba?" diye kadın karakterle birlikte üzülüyor; erkek karakterle birlikte bağlılığa nereye kadar dayanabileceğinizi sorguluyorsunuz. Onlarla seviniyor, aşık oluyor, üzülüyor, terkediliyorsunuz. İçinizden cümleler geçiyor ama seslendirmeye ihtiyacınız yok. Çünkü çoktan düşünülmüş sizin hissedecekleriniz ve kulaklarınıza doluyor karakterlerle dile gelen kendi cümleleriniz.

Bundan önceki filmleri gibi "Issız Adam"da da seyircinin yüreğine dokunuyor Çağan Irmak. Bizden uzak sandığımız hikayelerin aslında ne kadar yakın ve gerçek olduğunu fısıldıyor kulaklarımıza. Sevdiklerimizden ne kadar kolay vazgeçebildiğimizi ve bu vazgeçiş ardından yaşanan pişmanlığın ömür boyu silinmeyecek bir damga gibi ruhumuza işlediğini anlatıyor. Size kalan sadece arkanıza yaslanıp izlemek ve sorgulamak sessizce: "Aşk giderse, ne kalır geriye? Issız bir yaşam, ıssız bir adam, ıssız bir şehir belkide..."

 
Toplam blog
: 11
: 1114
Kayıt tarihi
: 12.06.07
 
 

Doğma büyüme Ankaralı, tiyatro, sinema, spor, olmadan yaşayamayan, tasarıma meraklı, fanatik bir Fen..