İpek Erdem ile konuştuk...

Bursa sanatın pek çok alanında başarılı sanatçılar yetiştirmiş bir yer. Aslında her alanda başarılı Bursalılar var ama ben sanat ile ilgilenenler hakkında yazmayı seviyorum.
İlk onu Hayat Bilgisi'nin 'Barbie Gamze'si olarak tanıdık, sonra ‘Elveda Rumeli’nin canlı, komik, hafif çatlak Nevreste’si, 'Eve Dönüş' ün fettan Canan'ı, Kuzgun dizisinde bir mafyanın babasının kız kardeşi Şermin'i oldu ve bir çok tiyatro ve filmde oynadıktan sonra en son 'Çıplak' dizisinin enteresan guru karakteri Hande Hanım ile yeniden büyük oyunculuğunu gösteren Bursa'lı sanatçı İpek Erdem ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdim. İpek Erdem ile sohbet edince ne kadar naif, kalender ve sevecen bir karakteri olduğunu ve bu başarıyı kişiliğinin ve çalışmaları sayesinde kazandığını anladım.
Geçenlerde, İstanbul BKM mutfak'a distopya film festivali basın lansmanı'na gittim, çok uzun zamandır görüşmek istediğim Bursalı sanatçı İpek Erdem'in davetli olduğunu görünce sevindim. 
Hemen küçük bir söyleşi yapmak için konuştuk. Lansmanın sonunda da hoş bir söyleşi yaptık.

M.Haluk YALÇINKAYA : Sizce Sinemanın tanımı nedir ?                                                                                    İpek ERDEM : Bence sinema hayata bakış açımızı, hayal dünyamızı perdeye yansıtan bir sanat dalı. Herkesin kendi dünyası, hayata bakış açısı ve hayali farklıdır.

M.Haluk YALÇINKAYA : Bursa'dan İstanbul'a varan oyunculuk yolculuğunu nasıl tanımlarsınız?              
İpek ERDEM : 7 yaşında yapmak istediğim şeyin oyunculuk olduğunu anladım. 12’de Bursa Devlet Tiyatrosu’na bağlı Osmangazi Kültür Merkezi’nde eğitim almaya ve oyunlarda oynamaya başladım. Konservatuvar okumak istediğim dönemde maalesef Bursa'da konservatuvar yoktu. Şehir dışında okumak zorunda kaldım ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü kazandım. 7 yaşımdan beri dünya bir yana oyunculuk için çalışma konsantrasyonum ve aşkım hiç değişmedi. Özellikle henüz lisans 1’de ‘Hayat Bilgisi’nde rol almam ve hiç ummadığım bir üne kavuşmak 18 yaşında bir çocuk olarak benim için kolay olmadı. Bu ummadığım, hayal etmediğim bir yoldu. Popüler kültür ilgimi çeken bir şey değildi. Girmiş olduğum bu yolda sanatta ve kendi yolumda inat ve ısrarla yürümek de baya direyet istedi. Ama çok memnunum. Çünkü kendime hep sadık kaldım.

M.Haluk YALÇINKAYA : "Hayat bilgisi"  dizisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?                                        İpek ERDEM :Çok özeldi. Her şeyi ile… İlk işimin İdolüm Perran Kutman ile olması kalbimi kocaman yapan bir durumken, Yeşilçam setinde pamuklar içine sarılmış gibi bir hissiyat ile çalışmak, tüm rol arkadaşlarımla bir taraftan beraber büyümek, beraber bir işi kaldırmak çok özeldi. ‘Hayat Bilgisi’ gibi naif ve yararlı bir dizi ile izleyici ile bağ kurarak başlamış olmak şimdi beni çok memnun ediyor. Hala o naif bağ devam ediyor. Uzun bir serüven oldu.

M.Haluk YALÇINKAYA :Genç sinemacılara veya sinemaya gönül verenlere neler tavsiye edersiniz ?
İpek ERDEM : Cesur olsunlar kendileri gibi olmaktan korkmasınlar. Hiç kimse hiçbir şey yapmak zorunda değil, belli bir formda olmak zorunda değil herkes biricik ve dediğim gibi önce kendilerini tansınlar hayata nasıl baktıklarını görsünler, önce kendilerini izlesinler ve hayallerini bize izletsinler. Azim ve çalışkanlık olmazsa olmazı tabii ki. Ama onlar bunu biliyorlar zaten.

M.Haluk YALÇINKAYA : Yeni Projeniz var mı ?                                                                                             
İpek ERDEM : Çıplak'ın üçüncü sezonu çekilir ise orda rol alacağım. Başka projeler var ama somutlaşmadan onlardan şimdi bahsetmeyeyim.

Çalışmalarını yakından takip ettiğim ve yeni yeni projelerde görmek istediğim başarılı sanatçı İpek Erdem'e bu güzel söyleşi için teşekkür ederim. İyi Seyirler.