Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Askerin çıkarttığı “terörle mücadele” bumerang oldu!

Askerin çıkarttığı “terörle mücadele” bumerang oldu!
 

Eski Genel Kurmay Başkanı’nın “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan tutuklanmasının ardından, çevremdeki ve sokaktaki kimi insanların tepkilerini dinledim.

İşte o zaman anladım ki medyanın; televizyonların, radyoların, gazetelerin, TRT’nin iktidar tarafından yönlendirilmesi boşuna değilmiş.

İnsanların ağzından çıkan sözler karşısında, nutkum tutuldu desem abartı sayılmaz.

Birkaç tepkiyi ibret olsun diye paylaşmak istiyorum:

“Başbuğ PKK’ya yardım etmeseydi tutuklanmazdı.”

“Hükümete karşı darbe yapmak istedi ama yakaladılar onu.”

“Gizlice PKK’ya bilgi veriyormuş.”

“Çatışmalarda PKK zarar görmesin diye komutanlara talimat yağdırmış.”

Bu kadar cehalet, takıntı, ilgisizlik ve önyargı karşısında, söz bir işe yaramıyor,  “akla” fazla bir şey düşmüyor.

Tutuklanan Eski Genel Kurmay Başkanı, Sanki Tunus ya da Mısır ordusunun komutanı.

Mahkeme Orgeneral Başbuğ’u  “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla tutuklayınca; “vur deyince öldür” misali, pek çok alık vatandaşımızın mahkeme kararının altını bu şekilde doldurması kolay olmuş belli ki.

Öyle ya en yaygın “terör örgütü” PKK olduğuna göre, Bağbuğ da “terör” suçlamasıyla tutuklanınca, zihinsel yetileri iğdiş edilmiş insanların bu şekilde bağ kurması mümkün olabilmiş demek ki.

Konuştuğum yaklaşık 15 farklı kişinin yarısına yakını buna benzer bir “akıl tutulmasıyla”  değerlendirme, yorum yapabiliyorsa, bu durum, ülkeyi yönetenlerin fazla sıkıntı yaşamadıklarının göstergesi aynı zamanda.

Düne kadar ordusunu ülkesinin “en güvenilir kurumu” olarak görenlerin arasında bu alık vatandaşlarımız da vardı kuşkusuz.

Eminin bu alıkların yanında Türk Ordusu’na tek bir eleştiri bile yöneltemezdiniz.

Olası eleştirilere kutsalına küfür yemiş gibi tepki gösterirdi.

Fakat şimdi anlaşılan “kutsal”ın adresi değişti.

Gördüğüm kadarıyla yandaş medyanın ve çıkarları gereğince susmayı, göstermemeyi tercih eden yaygın medyanın marifetiyle, AKP hükümetinin politikaları ve uygulamaları bu tip vatandaşlarımızın yeni “kutsal” kabulleri arasına girdi.

 Artık AKP hükümetinin icraatlarını, öngörülerini, hedeflerini eleştirmek neredeyse “kutsal”a küfretmek algısına yaklaştı.

Dolayısıyla hükümete eleştiri yapmak, politikasına karşı çıkmak, bu amaçla sokaklarda tepki göstermek “idamlık” suç gibi zihinlerde karşılık bulabiliyor, verilen yargı kararlarına ram olunuyor.

Unutmayalım ki düne kadar aynı yöntemi farklı amaçlar için askerler de sürdürmüştü.

Ordumuzu yöneten kimi generaller, toplumdaki farklı düşünce ve eğilim sahiplerini  “zararlı”, “terörist” yaftalarıyla suçlama hatta “andıçlama” yoluna gitmişlerdi.

Bugün çıkarları gereği AKP’ye boyun eğen “merkez medya” , o dönem önerilen bu “önlemleri” gönüllü olarak sonuna kadar desteklemişti.

29 Haziran 2006 tarihinde askerlerin “ricasıyla” AKP hükümetinin değiştirdiği Terörle Mücadele Yasası, sağlıklı bir demokraside kabul edilemeyecek şekilde güvenlik güçlerine ve mahkemelere yeni yetkiler tanımış,  terör suçlarının kapsamını da alabildiğine genişletmişti.

 Özel Yetkili Mahkemeler’e tanınan bu “özel” yargılama yetkisine, bugün Bağbuğ’un tutuklanmasına tepki gösteren pek çok çevrenin alkış tuttuğunu da hiç kimse unutmamalıdır.

Bu arkadaşlar Başbuğ’u cezaevine gönderen mantığın ve mevzuatın, işte o günlerde “şak şak” yapılan antidemokratik Terörle Mücadele Yasası’nın içinde olduğunu hatırlamak zorundadırlar.

Askerlerin desteği ile “Kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin, siyasi hakların, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi, konut dokunulmazlığının, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, sendikal hakların engellenmesi”ne varıncaya kadar geniş bir siyasal ve sosyal alanı terör tanımı içine sokanların, bu “terör silahını” bugün “çaptan düşürülmüş” askerlere çevirmiş olmasından ders alınmalıdır.

Demek ki özgürlüklerden, demokratik haklardan, hukuk devletinden ödün verirseniz, karşılığını bir gün mutlaka alacağınızı bileceksiniz.

Nasıl dünün muktedir askeri bugünün mağduru alabiliyor,  komik ama “terör örgütü kurmak ve yönetmek”  suçundan yargılanabiliyorsa, AKP kadrolarının dayarın olası bir mağduriyet sırasında neler yaşayacaklarını kestirmek için falcı olmaya gerek yoktur.

Özetle insanlar “ne oldum değil, ne olacağım” diye düşünmelidirler.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..