Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkta elektrik almak, alamamak..

Aşkta elektrik almak, alamamak..
 

İlişkide elektriklenme arayan çok fakat başarılı bir ilişki için çok daha önemli kriterler var.


Karşı cinsin ilk buluşmasında bir elektrik olayından söz ediliyor. Artı kutuplu elektrik yüklü bulutla eksi kutuplu bulut yakınlaştığında şimşekler çakar, ve belki yıldırımlar düşer. Aşkta da böyle olsa gerek. Elektrikler yanınca akıldışı ilişkiler ortaya çıkabiliyor.

Böyle şeyler duyuyoruz ama –belki bana denk gelmemesinden- bu elektrik olayını ben kavrayamıyorum. Lisede Fizik’te pek iyi değildim, belki ondandır. “Güzel çocuk, güzel kız ama ben elektrik alamadım” sözlerinin anlamı nedir? Kutuplar gerçekten kutupsa elektrik olayı olmalıdır. Çekici, nazik, güzel bir bayandan, yakışıklı, düzgün fizikli ve centilmen bir beyden nasıl elektrik alınamaz? Bana göre “Elektrik alamadım”ın manası, “Pek beğenmedim, aradığım özelliklere sahip değil ama nazikçe reddetmeliyim”in kısaltılmış, bir kılıfa uydurulmuş halidir. Oysa ideal tiplere yakın güzel-yakışıklı karşıt cinslere ilgi duymamak, ya da duyarsız kalmak eşyanın tabiatına aykırı bir olay. Hani ateşle barut bir arada durmazdı. Niçin alevlenme olmadığı sorgulanmalı. Böylesine elektrik alamayanlarda bir enerji sorunu ya da yapısal arızadan kaynaklanan eksiklikten söz etmek gerek. Sözgelimi cinsel soğukluk, güvensizlik, aşırı mükemmeliyetçilik, çekingenlik ve endişe, belki Kaf dağında görme ölçüsünde kendini beğenmişlik. Sağlıklı insan, hatta canlı karşıt cinsin hele de biçimliyse, cazibeliyse fiziğine ve ruhuna ulaşmak için istem içindedir. O potansiyeli içinde barındırır. Etkileşim bunun için vesiledir.


“Elektrik alamadım” ın bir açılımı da “Beğendiğimi beyan etmektense beğenmemeyi tercih ederim. Çünkü beni beğendiğine dair ilk hareket ve çaba ondan gelmeliydi. Bu olmadı” şeklinde olabilir. Bu da kendini beğenmişliğe varan tepeden bakış tarzıdır.

Elektrik olayında “Elektrik çarpmasına” uğrayıp dengesiz-yersiz ilişkiye girenler olduğu gibi üçüncü kişilerin araya girmesiyle “kısa devre” yapma olayı var. Malum, bizde “kaçak elektrik” kullanımı çok yaygın ve bunun çeşitleri var. “Hoşlanmadığı halde elektrik vermek, yasak kişiden elektrik almak, kendi kendine gelin güvey olmak” gibi.. Bizde elektrik kesilmesi de çok sık oluyor. Bu durumda mum ışığında ya da şarjlı ışıldakla, bazen alaca karanlıkta ilişkiler yürümek durumunda. Giderek kopanlar da çoğalıyor. Demek elektriksiz de yaşamayı, ilişkiyi sürdürebilmeyi öğrenmek gerek.


Bana göre aşık olmak kendini koşullandırmış bir aşırı istenç halidir. “Elektrik almak” tabiri beğenmek, almamak ise beğenmemek ya da umulan kadar ilgi görmemektir. Evliliklerde temel ilke yapılan elektriğin yaşam koşullarında giderek etkisini ve önemini yitireceğini ve başka kriterlerin öne çıkabileceğini görmek gerek. Nedir bu kriterler; örneğin karakter, uyum, uzlaşı kültürü, saygı, sadakat, güven, paylaşım, dayanışma. Bunlar önemli.. Yoksa bir elektriğin izini sürüp, elektriği devre dışı kalınca soluğu mahkemede alan çiftlere daha çok rastlarız. Elektrik mağduru dullar çoğalır ve çocuklar aile ortamından uzak büyürler.


Öğüdüm şu ki; elektrik çarpmasına izin vermeyin, sizi sersemletir, şoka uğratır, şuurunuzu kaybettirir, sizi tutsaklaştırır, gerçekleri görmenizi engeller. Şok geçer, saman alevi gibi yanıp söner, gün gelir gerçekle yüzleşirsiniz. “Bu, o değildi” dersiniz, belki karşıtınız da bunu diyecektir. Siz güvenilir bir arkadaş, dürüst bir yaşam ortağı arayın, kültürü uyumlu, paylaşımı dengeli, karakteri düzgün olsun. Belki de elektriği zamanla üretirsiniz.

*Karikatür: veyisturancpl.com

 
Toplam blog
: 61
: 25799
Kayıt tarihi
: 09.07.08
 
 

Ankara'da yaşayan Afyon doğumlu, Gazetecilik Halkla İlişkiler Radyo-TV bölümü mezunuyum.. Kamuda ..