Aslında bize dayatılan

Cumhurbaşkanı adayımız belli oldu. Hepimize hayırlı uğurlu olsun.

Buna 'dayatma' diyenler, yani aynı isimde israr edilmesini 'dayatma' diye niteleyenler var. Bir noktaya kadar 'doğru' diye değerlendirdiğim bu açıklamada eksik birşeyler var kanımca.

Dayatılanın isim mi yoksa cumhurbaşkanlığını halkın seçmesi konusunda yapılacak referandumda oylarımızın rengi mi?..

Aklıma gelen ilk soru bu.

Bildiğim kadarıyla (yanlışsam düzeltiniz), bir iki ay sonra yapılacak referandum 11. cumhurbaşkanımızı da kapsıyor.

Öngörülen isme sıcak bakmayanlar genellikle, halkın oylarıyla cumhurbaşkanı seçilmesine de sıcak bakmıyorlar... Dolayısıyla kafasındaki kötünün iyisine göre oy vermek zorunda kalacak, yani 'isim konusundaki memnumiyetsizliğimden mi vazgeçsem, mevcut cumhurbaşkanı seçim sisteminden mi' sorusuyla kafası epey karışacak çok insan var.

Burada oturup da düşünülmüş, iyi adımlarla beslenmiş bir süreci alkışlamaktan başka yapacak bir şey kalmıyor. Çünkü gündem karmaşası içinde, ne yapacağını ve nasıl yapacağını iyi bilen birileri her istediğini bağırta bağırta yaptırıyor...

Ancak bağırmaktan başka bir şey yapmayanlar kadar bağırta bağırta yapanlar da muhtemel sonuçlara bir göz atsalar keşke.

Ben naçizane pek de hoş olmayan, huzursuz zaman kayıpları görüyorum. Umarım yanılıyorumdur.