Atatürk bir siyasi deha idi

Bu yazıda Atatürk’ün diğer özelliklerine, askerliğine, devrimciliğine vb değinmeyeceğim. Atatürk’ün şüphesiz birçok üstün özelliği vardı. Bunlardan biri de hem çok yakışıklı ve karizmatik hem de çok zarif ve içten bir kişiliği olmasıydı. Ama dediğim gibi, bu yazıda bunlara değinmeyeceğim sadece siyasi vasfına değineceğim.

Bence Atatürk siyasi bir deha idi. Hem iç siyasette hem dış siyasette. Teferruata girmeyeceğim ama İsmet İnönü de YKB yayınlarından çıkan iki ciltlik “Defterler” yayınında bunu açıkça söylemekte, Atatürk’ün pek çok üstün vasfı olduğunu ama bunların başında siyasi vasfının geldiğini söylemektedir.

Şimdi bunları neden yazıyorum! Günümüzde maalesef Atatürk günlük politikanın, polemiklerin içine sokulmakta, gerekli gereksiz adı anılmakta, hadi daha açık söyleyeyim, kişisel veya kurumsal maksatlarla kullanılmaktadır. Son günlerde yine hareketli günler yaşayan ve ağzından Atatürk lafını düşürmeyen bazı siyasilere baktıkça düşünmeden edemiyorum. Bunlar eğer Atatürk’ün siyasi taktiklerini, stratejilerini, tavrını, üslubunu, ustalığını incelemiş, öğrenebilmiş, hazmedebilmiş olsalardı, böyle davranmazlar, böyle laflar etmezlerdi. Bir defa Atatürk, olur olmaz konuşmaz, olur olmaz demeçler vermezdi. Az konuşur, öz konuşur, mesajının dozajını iyi ayarlardı. Sivri laflar etmezdi, sivrilik de yapmazdı. Evet çok sert konuştuğu bazı örnekler vardır ama bunlar hem istisnai hem de çok kısadır, lafı uzatmazdı. Her konuda her düşündüğünü de söylemezdi. Ama en önemlisi fikirlerini en yakın arkadaşlarına bile zamanı gelmeden, ortam gerekli kıvama kavuşmadan açmazdı, söylemezdi.

Atatürk’ü analım (işin suyunu çıkarmadan), ama biraz da Atatürk’ü öğrenelim, ondan dersler alalım ve aldığımız dersleri de günlük siyasette kullanalım. Bunu yapabilseler, birileri, bu günlerde içine düştüğü şu durumlara düşmezlerdi. Maruzatım bundan ibarettir.