Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '11

 
Kategori
Siyaset
 

Atatürk ve Cumhuriyet ile hesaplaşma çabası…

Atatürk ve Cumhuriyet ile hesaplaşma çabası…
 

“Kaz kafalı” derler “Kuş beyinli” derler…

Aslında bu söylem ile “Kaz”lara ve “Kuş”lara hakaret ederler. Onlar ki, kendi cüsseleri ölçüsündeki “Beyin”leri ile kendilerini gerektiği gibi yönetirler. Yanlışları olmaz…

Daha ilginç bir şey söyleyeyim, “Arı”lar mesela…

Kibrit başından bile küçük beyin yapıları ile olağanüstü başarı sahibidirler. Bal’ın sahtesini yapmazlar, “Arcının sahtekârı” sahte bal yapar, suçu da onlara atar bilgisiz beyinleri ile…

İnsana yararlı bu yaratıklar, taşıdıkları “Beyin” ile topluma faydalı olurlarken, onlar kadar bile beyine sahip olmamalılar ki, cüsseleri ile örtüşmeyen beyinleri ile akıl ve izandan yoksun işler görürler.

XXX

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne sadece “Vatandaş” kimliği ile bağlı olan bir takım insanlar var ki, tek amaçları Atatürk ve Cumhuriyet ile hesaplaşmaktır. Daha doğru bir ifade ile hesaplaşmaya çalışmaktır.

Oysa hesaplaşmaya çalıştıkları, ne Atatürk’tür ne de Cumhuriyet…

Çünkü onlar, algılayamadıkları Atatürk ve yine algılayamadıkları Cumhuriyet’i, neden algılayamadıklarını anlamaya çalışmak için, içsel bir çatışma ve hesaplaşma içindedirler.

Çünkü onlar “Kaz” deyince “Koz”, “Leb” deyince “Sepet” anlamak gibi bir algılama ve beyin yapılarına sahiptirler.

Onlar ki, “Özgür, sosyal, demokrat, laik ve hukuk devleti” nitelikleri ile ve belirledikleri sınırlar içerisinde kurdukları “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”ni kuran ekibi aşağılamak ve yargılamak çabasındadırlar.

Başta “Atatürk” adının geçtiği her yeri bir vesile ile değiştirirken, diğerleri için “Vesile” bile aramak ihtiyacını duymadan, alenen ifade etmekten artık çekinmiyorlar.

Örneğin; Abdullah Alpdoğan ve Fevzi Çakmak'ın adlarının da Tunceli’deki yerleşim yeri ve parklardan kaldırılmasını isteyebiliyorlar.

Sabiha Gökçen’in adının havaalanından silinmesini de istiyorlar. Bir gün gelecek belki, Genelkurmay’daki “Çakmak” salonunun adının “Recep Tayyip Erdoğan” olarak değiştirilmesini de isteyecekler.

Yetmeyecek…

Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün yattığı “Anıtkabir” sahasını bile imara açabilirler.

Niye?...

Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i algılayamadıkları için.

XXX

Yok olma eşiğine gelmiş, memleketin her tarafı işgal edilmiş bir imparatorluğun enkazından “Cumhuriyet Devleti” kurmayı, sanırım depreme dayanıksız apartman yapmakla eşdeğer tutanlar var bu ülkede…

“Tebaa” iken “Özgür, sosyal, demokrat, laik ve hukuk devleti” nitelikleri içinde “Vatandaş” olmayı öngören “Cumhuriyet”e geçmek için verilen mücadeleden ve bu mücadelenin tarihinden habersiz olanlar var.

Önceki gün yazdığım yazıma bir yorum geldi. Şöyle diyor yorumcum: “Seyit Rıza'nın 1. Mecliste vekil olduğunu biliyoruz. Eğer tarih okuduysanız bilirsiniz. Peki, aynı Seyit Rıza neden 2. Mecliste vekil değildir? Bununda nedenlerini okumanızı öneririm.”

Oysa Seyit Rıza, 1. Mecliste milletvekili değildir, daha sonra da “Milletvekili” olmamıştır. Ancak 1. Meclisin “Dersim Milletvekili” Diyap (Yıldırım) Ağa’nın damadıdır. Sanırım yorumcu arkadaş Diyap Ağa ile karıştırdı.

XXX

Defalarca yazdığım gibi…

Tarih’i bilmeden, “Tarih”i “O gün”ün gerçekleri ile değerlendirmeden yargılamaya kalkanlar var bu ülkede.

Gerçek şu: Onlar aslında algılayamadıkları Atatürk ve yine algılayamadıkları Cumhuriyet’i, neden algılayamadıklarını sorguluyorlar da, dışa yansıması “Beyin yapıları” belli olmasın diye böyle oluyor.

01 ARALIK 2011
İBRAHİM PEKBAY
 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..