Atlayın arabaya Bursa'ya gidiyoruz!

Hazırsanız artık arabayı çalıştırıyorum. Yaklaşık bir buçuk milyon nüfusu olan bir yere götürüyorum sizleri bugün. Yoğun istek üzerine Bursa'ya gidiyoruz sizlerle. Ama benzin parasını siz vereceksiniz, baştan anlaşalım.

Arabayı çalıştırdım. Girişte bizleri Bursanın o güzel radarı karşılıyor. Ben hemen ehliyet ruhsatımı gösteriyorum. Yola devam ediyoruz. Her taraf simitçi her taraf trafik. Bursa'da Bursaray B Etabı çalışmaları var. Metro çalışmaları. Her neyse artık Bursa Heykeldeyiz. Ben çok acıktım, sizde acıktınız mı? Hadi arabadan inelim. Şu ileride Türkiyenin nefis iskender kebapçısı "Kebapçı İskender" var. Bir güzel doyuralım karnımızı. Oh karnımız şişti. Şimdi artık gezimize geçebiliriz. İlk durağımız Ulu Camii.

O güzel mimarisiyle asırlarca ayakta kalmış olan hala içinde bir takım inşaatları devam eden Ulu Cami ilk durağımız. Müthiş bir koku var camide. Neredeyse 24 saat dolu camii. Rehberimiz çok güzel şeyler anlatıyor Ulu Cami için bizlere. Biz de şaşkınlıkla dinliyoruz. İsterseniz bir namaz kılıp gidelim Ulu Cami'den.

Namazımızı kıldığımıza göre ikinci durağımıza geçebiliriz. Akrabalarınıza bir şey almak ister misiniz? Bir hediyelik eşyacı biliyorum ben. Hadi sizleri arabayla götüreyim oraya.

Hediyelerinizi aldığınıza göre şimdi sıra üçüncü durağımıza. Üçüncü durağımız ise; Osman Gazi Türbesi.

Büyük padişah Osman Gazi'nin onurlu mezarı Bursa'da yatıyor. Yanında Orhan Gazi'de var. Ben Bursa'ya gittiğimde dualar okuyorum onlar için. Ziyaret edebildiğim kadar ediyorum onların türbesini. Neyse türbeden de çıktığımıza göre artık gidelim Bursa'dan. Biliyorum yetmedi bu kadar gezi ama devamı için Bursa'ya gitmeniz yeterli. Unutmayın! Kebabıyla, kestanesiyle ve ipekli dokumasıyla Bursa bir harika!

Sevgilerimle...