- Kategori
- Edebiyat
Attila İlhan Şiiri ve "Duvar"
guncelmeydan.com
Attila İlhan şiiri belki de onun düşünce dünyasının bir parçasıdır. Attila İlhan'ın öylesine büyük bir düşünce dünyası vardır ki bu evren, Anadolu’nun Güney bölgelerinden, Akdeniz-Ege kıyılarına, oradan İstanbul içlerine daha sonra Paris banliyölerine kadar uzanır; oralardan şiirler getirir.
Attila İlhan’ın 12 şiir kitabı vardır, fakat bunların ilki olan Duvar diğer kitapları için bir anahtar görevi görür.
Attila İlhan Şiiri :
- Attila İlhan şiiri Nazım Hikmet şiirinin kaldığı yerden başlar.
- Attila İlhan’ın ifadesine göre o “Şeyh Bedrettin Destanı"ndan çok etkilenmiştir; ama asıl etkilendiği şiir “Kurtuluş Savaşı Destanı”dır.
Nazım Hikmet, özellikle Maraş, Antep savunmasını kendine konu edinir, Antep’li Şahin’in öyküsünü anlatır.
Oysa Attila İlhan’ın ilk kitabı “Duvar”ın ilk şiirinin adı “Gavur Dağlarından Rivayet”ttir. Ve burada “Cebbar oğlu Mehemmed”in öyküsünü anlatır.
“başınızdan duman eksilmesin gâvurdağları
siz hikâyet eylediniz bana
bahçe kazasının kaman köyünden
cebbar oğlu Mehmed'in hikâyesini “
“Uğursuz bir hava çökmüş
Üstüne memleketimin
Uğursuz ve karanlık
Çocuklar gülmemiş artık
Sessiz sessiz ağlamış analar
Oduna giderken vurulmuş
Ve yahut harman yerinde
Avuçları buğday kokan delikanlılar…”
(Cebbar Oğlu Mehmed)
İlkel şiir “Ben”in şiiridir.”Ben”i anlatır.
-“Ben seni seviyorum!” der. .Der de başka bir şey demez, bilmez.
- Oysa asıl şair, “Sen”, “Siz”, “Onlar”, “Onların” sorunlarıyla, çevreleriyle, yaşamlarıyla, aşklarıyla ilgilenir..
- Büyük ozan çevresine bakan, insanların dertleriyle ilgilenen insandır. Yalnız kendisiyle değil..
Büyük şair, şiirlerinde başkalarının sorunlarıyla kendi sorunuymuş gibi ilgilenen şairdir. Bu bakımdan,Attila İlhan, bütün Türkiye’nin şairi olduğu için büyük şairdir.
Attila İlhan’ın şiirini belli dönemlerde izlemek daha kolay olabilir:
I.Osmaniye-Bahçe Şiirleri:
Attila İlhan kendini tanımaya, bilmeye “Onun Gavur” dağları dediği, Osmaniye’nin, Bahçe İlçesi’nde başlamıştır.
- Orada “Cebbar Oğlu Mehemmed’in Destanını yazmaya başladı.
- Ökkeş’in destanını yazdı.
- Attila İlhan insanı, doğu insanını görmüş, “Kurtuluş Savaşı”nın acısını orada dinlemiştir.
II.İzmir Günleri:
Aslında Attila İlhan İzmir’in Menemen ilçesinde doğmuştur. Gençliğinin büyük bir bölümü de orada geçmiştir.
Şair kendini İzmir’li sayar.
- O artık 18-20 yaşlarında yakışıklı bir şairdir. İzmir’de sürekli şiir günlerine davet edilir.
-.Attila İlhan isyankardır. Bir kız arkadaşına yazdığı bir mektup yüzünden okul idaresiyle takışır. Okuldan atılır. Mahkemeye gider. Okula İstanbul’da devam etmek mecburiyetinde kalır..
III.İstanbul Günleri:
Attila İlhan çok okuyan, Divan edebiyatını, halk edebiyatını ve dünya edebiyatını, şiirini çok yakından izleyen bir insandır. Bu yüzden:
1. Dili oldukça eskidir. Çünkü bütün Osmanlı mirasını benimsemiştir.
2.Halk deyimlerini çok iyi bilir ve şiirinde kullanır.
3.Yavaş yavaş dünya ülkelerinden terimler derler, Fransızca’ya, Almanca’ya göndermeler yapar.
- Çok genç yaşta, 1946 yılında CHP’nin açtığı ulusal şiir yarışmasında 2.liği kazanmıştır. Aynı yarışmada Cahit Sıtkı Tarancı Birinci, Fazıl Hüsnü Dağlarca Üçüncü olmuştur.
Attila İlhan Şiiri Üzerine Etkiler:
IV.Divan Edebiyatından etkiler:
Attila İlhan eski kültürü olduğu gibi benimser, divan edebiyatı kalıplarını, kavramlarını dışlamaz, yeri geldiğinde kendi şiiri içinde anlaşılır bir biçimde bunları eritir. Bu bakımdan ilk kitabı olan “Duvar” kitabında divan edebiyatından bazı kavramları sık sık görebiliriz:
a.“Çukurova’nın nihayetinde
Tutmuşlar cümle ufku pervasız…”
b.“İptida namımız kayıt düştü deftere
Ahiren okundu fermanımız.” (s.47)
Attila İlhan bu deyişlerin daha çok “Şeyh Bedrettin Destanı”ndan olduğunu söylerse de, Nazım’ın sesi sık sık duyulur.
c. “mektubum yazılsın biraderime
badı saba tarafından selam eylesin
haber uçurulsun dostuma düşmanıma
Tekmil vukuatım bilinsin”
d. “alnımızın üstünde kainatın türküsü
devri-i daim…” (s.59)
e. “deryalar aslanı şem-i bahri kamil reis
bu insanlar senden gelir sana gider…” (s.62)
f. “benim için her şey aleladenin haricindedir.” (s.72)
g. “kalbim pürheves rüzgarda perişan saçlarım
kusura bakılmaz neyleyim ahval-ı sevdadır..” (s.74)
h. “erguvani çiçekler açmıştı erguvanlar
tebessümler vardı toprağın yeşermesinde…” (s.77)
i. “gül-ü gülzarına hem yuf
ağyarına yuf
yar-ı vefakarına hem yuf…” (s.83)
j. “boru çalınsın ehl-i vatan kalksın ayağa
toplar dövüyor sabahın sillesini…” (s.127)
VI.Halk Edebiyatından Etkiler:
Gavur dağları Karacaoğlan’ın da yaşadığı yerlerdir. Bu bakımdan A.İlhan da bu etkilere açıktır.
a.”geldi mo’la şu bahçenin yazları
kulağımdan gitmez oldu sözleri
alev alev yanaklı kaman kızları
deli gönül hayran oldu cemalinize” (s.17)
b. “hasret kuşun kanadında
deli kuşlar uçun gayrı
yazımız böyle yazılmış
bu diyardan göçün gayrı.” (s.22)
c. “eksilmez dağların yağarı
köz düşmüş yanar ciğeri
var mola bundan beteri..” (s.30)
d. “-hakkımızda devlet etmiş fermanı
ferman padişahın dağlar bizimdir.-” (s.35)
Son mısralarda görüldüğü gibi, A.İlhan şiiri yine Toroslarda yaşayan Dadaloğlu’ndan doğrudan izler taşır.
Attila İlhan’ın Şiirlerindeki İleti :
Attila boş laf etmez. Attila İlhan’ın Şiirlerinde bir Öykü, bir İleti vardır. Söylemek istediği önemli sözler vardır. Bu temaları şiirlerinin başlıklarından da izlemek mümkündür. Çevre kentlerin, bucakların adlarını izleyebilirsiniz.
a.“Gavurdağı’ndan rivayet” :
“Örencik yamacında meclis kurulur
sıra sıra cezveler köze sürülür…”
b. “geldi mola şu bahçe’nin yazları
kulağımdan gitmez oldu sözleri..”
c. “kaman civarında bahar gelince
yıkılır ovadan abdal çadırları…”
c. “uğrun uğrun haber ulaşmış
Urfa’nın, antep’in köylerine
özü kanlı maraş köylerine…”
d.“kızılaç’tan öte geçtin mi can kardeşim
varıp ulu çınarın dibine
ayran suyu’nu içtin mi?
ünü seyhan’a varmış,ceyhan’a varmış.”
İlhan Şiirlerinde Çevre Etkisi:
Yukardaki dizelerde de görüldüğü gibi A.İlhan nereye gittiyse, oranın etkisini şiirlerine yansıtmıştır.
“941’de İzmir” :
“941’de İzmir
İzmir şehrinin ışıkları yanıyor
çıktı şair namzedi Attila İlhan
ünü seyhan’a varmış, ceyhan’a varmış..”
3. “İstanbul Günleri” :
“ben istanbul şehriyim beni karanlık yedi
gözlerim görmez gözlerimi karanlık yedi..” (s.93)
4.“Paris Günleri”
“sarmaşıklı bir ev güneşli tertemiz camları
yine chopin’den revolution’u çalar komşumuz..” (s.102)
A. İlhan’ın Serüvenini Şiirlerindeki İnsan İsimlerinden İzleyebilirsiniz:
Bahçe Günleri :
Cebbar Oğlu Mehemmed… in Destanı
“Ümmühan”
“çırpındı garip turna çırpındı ama
nidelim ümmühanın gücü yetmedi..” (s.35)
“Ökkeş”
“Ökkeş çopur yüzlü mavi gözlü bir adam
söver gibi güler döver gibi konuşur…”
(Deli) Süleyman:
“gerçi Süleyman’ın deliye çıkmış adı
hem vebali kendi boynuna
senelerce kaçakçılık da yapmış…” (35)
“Lilişan”
“sen insansın lilişan iki milyar cansın..”
“Asiye, Hatice, Zeynep”
“asiyem, işveli hatice fistanı dal işlemeli
sen kırk köyün içinde şanlı zeynep’im…” (s.62)
“941-İzmir”
“İhsan Ahmed”
“kardeşim ihsan Ahmed
İzmir şehri yağmurlu bir şehirdir…” (s.80)
3.İstanbul:
(Yenikapı şiiri)
4.Batı kentleri, insanları :
“Marianne (s.132)
“Lili Marlen”
“sabah bal rengi kaptan johansen
sen atlasta kayıp ayna yüzlü dimitros
kaptan jean-pierre kolları yürek döğmeli
sen tayfa barrymore her zaman neşeli
sen grişka sen pınar sesli şarkıcı..”
Sonuç:
Atilla İlhan şiiri çok sesli bir şiirdir. Bir yerde duygunun aşkın, sevginin sesini, diğer yandan çevremizdeki insanların, emekçilerin seslerini işitmek mümkündür. O değişik diyarlardan, Anadolu’nun içlerinden çeşitli imgeler, resimler ve dizeler getirmiştir. Atilla İlhan romantik midir? Evet. Toplumsal Gerçekçi midir? Evet. Şiirleri bu iki boyut üzerinde gider gelir.
Attila İlhan şiiri ve düşüncesi, Türk dili yaşadığı sürece Anadolu’da ve her yerde uzun boylu tartışılacak, değerlendirilecektir.
Attila İlhan Türk dilini zenginleştiren, geçmişin mirasını unutmayan, usta bir dilci gibi onu işleyen bir yapı eridir. Şiirleri ve düşüncesi her zaman yaşayacaktır.
……………………………………………………..
Attila İlhan. Duvar. İzmir . (1948)