Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Avcı avladı, Fener av oldu..

Avcı avladı, Fener av oldu..
 

Aleks kızardı..


Kırk yıldır futbol seyrederim. Futbol oynadığım zamanlarda oldu gençlikte.

Futbolda doldur boşalt dediğimiz olay, yani topu rakip ceza sahası içine havadan şişirme olayı ne zaman yapılır?.

Son dakikalardır, takım mağluptur, ya da oyunda beraberlik devam etmektedir, topu kenarlara taşıyıp sağdan soldan ceza sahasına aktarmada güçlükler yaşanıyordur bir karambol yaratıp gol bulabilme ümidi ile bu yola başvurursun.

Ama Fener ne yaptı?. İkinci yarı başlangıcından Fener golünün gelmesine kadar olan süre hariç, maç boyu bu çağ dışı futbolda ısrar etti. Ve bütün doldur boşaltları İBB defansından duvardan döner gibi döndü, bir çoğu da İBB için gol pozisyonu doğurabilecek kontrataklara dönüştü.

Eğer İBB forvetleri biraz daha hızlı ve becerikli olabilselerdi, bu maç ilk yarıda kopardı.

Halbuki Fener’in attığı golün hazırlanışı ve yapılışı bu takımın böyle oynaması gerektiğini gösteremedi Fener’lilere ve Daum’a.

Yahu adam gibi bir kere gelmişsin, sağ taraftan Gökhan Gönül’de şahane bir orta yapmış, Aleks’te jeneriklik bir gol atmış. Demek ki İBB’nin zayıf yönü kanatlar, zorlasana kanatları. Yok olmaz, doldur boşalta devam, oda sürekli geri gelsin. Sen daha bu çağ dışı futbola devam et.

Fenerli “yıldızların" kendilerine güvenleri kalmamış. Birisinin gelip golü atmasını bekliyor gibi halleri var. Gözleri Aleks’te, o nasıl olsa atar.

Yok öyle. Bu düşünce hem kendilerine, hem Aleks’e, hemde İBB futbolcularına haksızlıktır.

Onlar Aleks’i bekliyorlar ama İskender Anıl beklemiyor atıyor. Bu genç ve cin gibi İskender’den sanırım Guiza’nın (hiç olmazsa bu maç için) öğreneceği çok şey var diye düşünüyorum. İskender nerde duracağını nereye koşacağını çok iyi biliyor ve bu maçta Fener’e unutulmaz bir ders verdi.

Abdullah Avcı’mı öyle istedi bilmiyorum (hiç sanmamakla birlikte) bu kendileri büyük isimleri “küçük” takımlara has avantajımızı koruyalım korkuları ve çabaları az daha pahalıya patlayacaktı İBB için. İkinci yarının başlaması ile birlikte oyunu geride kabul edip, arkaya yaslanmaları, Fener’in üstünlüğünü ve golünü getirdi. Sonradan uyandılar da, Fener hak etmediği bir beraberliği alamadı.

Aleks atılınca da gardı düşen Fener’in yapacak bir şeyi kalmamıştı. Yürüyorlar ve bol bol top şişiriyorlardı, o dakikadan sonra emeklemeye başladılar. Fener son maçlarında özellikle son yarım saatlerde hep emekliyor zaten.

Bu arada Aleks’in kırmızısı çok yerindeydi ve haklı bir karttı.

İlk yarının uzatma dakikalarında Fener’in sayılmayan golü ofsayttı. Top ofsayttaki Santos'un göğsüne çarptı.

İBB'nin ikinci golü ise ofsayt değildi. Topun son oynandığı anda, her ne kadar bir İBB’li futbolcu ofsayttaymış gibi görünse de gol vuruşunda o futbolcunun topa herhangi bir teması olmadı ve geriden gelen İskender golünü attı.

Eğer Volkan yerden gelen topa eliyle müdahale etmeseydi, top sekmeyecekti ve İskender’in önüne gelmeyecekti. O zaman büyük bir ihtimalle ofsayt düdüğünü çalardı hakem.

Emre ilk yarı çok iyi idi. Agresif ve dikine oyunu ile göz doldurdu. Fakat ikinci yarı bütün pasları isabetsiz ve kendisi de isteksizdi. Daum’da bunu görmüş olacak ki, oyundan aldı.

Bu Gökhan Ünal’ı Fener niye aldı hala anlayabilmiş değilim. Semih ve Guiza varken, herhalde rakipler almasın güçlenmesin mantığı ile almışlardır diye düşünüyorum. Gökhan Ünal son bir iki dakikanın oyuncusu değil ve olmamalı. Ha çok iyi bir santrofor mu?. Bana göre değil. Ama yinede bunu hak etmiyor.

İBB Olimpiyat Stadındaki üçüncü Fener maçından da galibiyetle ayrıldı. Şimdi gözler Galatasaray-Kasımpaşa maçında. Eğer o maçta da bir sürpriz olursa, Bursa ve Beşiktaş potaya girer.

Fener’in 6-7 maçlık kabusu ve ligimiz, çok heyecanlı ve kıran kırana devam ediyor.

Saygılar..

28.02.2010

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..